Büyük Türkiye Vizyonu ve Yeni Türkiye Yüzyılı
Milli Stratejik Konsept: Büyük Türkiye Vizyonu ve Yeni Türkiye Yüzyılı…
Türk-İslam Yüzyılı ve Yeni Türkiye Stratejik Vizyonu’nu acil olarak oluşturmalıyız. Önümüzde fazla zaman yok. Herkes bu soruya verilecek cevabı bekliyor. Lozan Antlaşması’nın 24 Temmuzda yüzüncü yılı doluyor. 29 Ekim’de de Cumhuriyetin yüzüncü yılı doluyor. Hedef 2023 Lider Ülke Türkiye, Türkiye Yüzyılı, Kızılelma, Mavi Vatan, Yeni Dünya, Yeni Dünya Düzeni, Yeni Madencilik, Yeni Ekonomi, Yeni Gençlik, Yeni Eğitim, Yeni Sağlık, Yeni Güvenlik, Yeni Sosyal Politikalar…
KAPSAYICI VE ÖZGÜRLÜKÇÜ YENİ ANAYASA YAPILMALI
1982 Anayasası kadük kalmıştır. Bu nedenle yeni kapsayıcı, şeffaf ve özgürlükçü bir Anayasa yapılmalıdır. Anayasa Mahkemesi, Anayasa’ya aykırı olamaz. Yargıtay kararına rağmen, terör örgütü ile irtibatlı yapıya hazine yardımı onaylanmıştır. Bu nedenle Anayasa Mahkemesi kaldırılmalıdır. Ekonomide aynı şekilde bir değişim bekleniyor. Faizsiz ekonomi gibi yeni tarım, yeni sanayi, yeni ticaret, yeni ekonomi, yeni spor, yeni sanat, yeni medeniyet gibi her şeyin en yenisi ve en iyisi olacak mı? Bu şekilde liste uzayıp gidiyor. Çok büyük beklentiler var. Bu beklentiler nasıl karşılanacak, yakında hep birlikte göreceğiz. Bu nedenle şimdiden detaylı bir çalışma yapılmalıdır.
100 YIL GERİDE KALDI 24 TEMMUZ LOZAN VE 29 EKİM’İN YÜZYILI DOLUYOR
Bizim için çok önemli bir zaman dilimine giriyoruz. 24 Temmuz’da Lozan Antlaşması’nın yüzüncü yılı doluyor. 29 Ekim’de de Cumhuriyetin Yüzyılı doluyor. Büyük beklentiler var. Türkiye Yüzyılı geldi çattı. Yüzyıl geride kaldı. Yüz yılında Yeni Türkiye nasıl olacak? 24 Temmuz Lozan ve 29 Ekim Cumhuriyet’in yüzyılı doluyor. Şimdi ne olacak? Çok tartışmalar oldu, açık maddeler, gizli maddeler derken yolun sonuna geldik. Acil olarak hazırlık yapmalıyız.
MİSAK-İ MİLLİ SINIRLARIMIZ VE BEKLENTİLER
Dünya yeniden büyük bir paylaşıma sahne oluyor. Uluslararası antlaşmalar revize edilmelidir. Biz de bu Dünya’da yerimizi almalıyız. Misak-i Milli sınırları içerisinde ve dışarısında gönül coğrafyamızda neler olacak? Bu konularda bir hazırlık var mı? Bilmiyoruz ama beklentiler çok büyük. Neler olabilir, neler yapılabilir, bu konuların üzerinde çok ciddi düşünmeliyiz. Yüzyıllık bir Stratejik Eylem Planımız olmalıdır.
BÜYÜK TÜRKİYE VE YENİ YÜZYIL YAPILANMASI NASIL OLACAK?
Türk Birliği, D-8 İslam Ülkeleri Birliği veya uluslararası insanı ve vicdanı yeni bir yapılanma ne olacaksa olmalı artık. Bu konularda devlet ve millet olarak neler yapılmalıdır. Biz ne yapmalıyız? Bu sorulara şimdiden cevaplar aramalıyız. Acilen plan ve program yaparak bir yol haritası belirlemeliyiz. Stratejik Eylem Planı hazırlanmalı ve ilgili kişi ve kurumlarla uygulamaya geçirilmelidir.
GÖNÜL VE SİYASİ COĞRAFYAMIZIN KADERİ
Yüz yıl önce koptuğumuz gönül ve kader coğrafyamızda da büyük beklentiler var. Yüz yıl önceki hayal kırıklıkları ve eski defterler yeniden açılacak mı? Batı Trakya, Batum, Musul ve Kerkük, Zengezur, Halep, Kırım, Doğu Türkistan, Kudüs, Yemen, Keşmir, Suriye, Irak, Libya, Sudan, Kıbrıs, Karabağ, Balkanlar, Kafkaslar, Ege ve Akdeniz’de Adalar ve münhasır ekonomik bölgemiz gibi çok sayıda konu ve gönül coğrafyamızda ki yerlerin ve soydaşlarımızın kaderi ne olacak?
100 YILLIK STRATEJİK EYLEM PLANI HAZIRLAMALIYIZ
Gönül coğrafyamızdaki bu bölgelerde nasıl bir yapılanma olacak. Mondros Mütarekesi, Sevr Antlaşması, Mudanya Mütarekesi, Lozan, Ankara Antlaşması ve Montrö Boğazlar Sözleşmesi gibi uluslararası antlaşmaların gözden geçirilmesi ve revize edilmesi için, global konjonktürel güç dengeleri, diplomasi, devlet aklı, milli güvenlik bilgisi, milli güç ve yumuşak güç unsurlarımızı çok iyi analiz ederek bir ‘Stratejik Eylem Planı’ hazırlayarak ortaya koymalıyız. Yeni antlaşmayı daha güçlü ve kararlı bir şekilde, eşit şartlarda ve daha adil olacak şekilde imzalamalıyız. Metehan ile başlayan devlet geleneğimizi ve Hoca Ahmet Yesevi ile başlayan Horosan Türk-İslam medeniyet mefkûremizi, tarih şuuru ile birleştirerek, yüzyıllık ve binyıllık yeni milli stratejik konseptini ve küresel vizyonunu hep birlikte oluşturmalıyız.