Camide itikâf krizi!
Dünya işlerinden vazgeçip bir yere kapanmaya itikâf deniyor. Müslümanlar arasında ramazan ayının son on gününde camilerde aralıksız itikâf ibadeti yapılıyordu.
Pandemi dönemi başlayınca korona virüsüyle mücadele kapsamında camiler geçici olarak ibadete kapatıldı, fakat Furkan cemaati mensupları yasağı yok sayıp camilere girince polisin müdahalesiyle karşılaştılar.
Hz. Peygamber (s.a.s.), Ramazan ayının son on gününde itikâfta bulunduğundan günümüzde bu ibadet devam ediyor. İtikâfa giren kimse, camide yer, içer, uyur ve ihtiyacı olan şeyleri mümkün olduğu kadar zorunlu haller dışında camide tedarik eder ama pandemi döneminde her türlü ibadet pandemi bitene kadar yasaklandı.
Furkan Vakfı üyeleri Gaziantep’te yasağa uymayarak ibadet yapmak isteyince polis müdahalede bulundu. Tabi polisin tavrı eleştiri konusu olurken dış basında konu geniş yer buldu.
Gaziantep Valiliği yazılı açıklamasında, “Bu provokasyonu yapan kişiler daha önce haklarında çeşitli defalar terör soruşturması yapılan Alparslan Kuytul yandaşlarıdır ve amaçları ibadet etmek değil, sivil itaatsizlik yapmaktır. Müdahale edilen camide itikafa girmek isteyen vatandaşların o mahallede ikamet etmedikleri tespit edilmiş olup, organize bir şekilde şehrin farklı bölgelerinden toplanarak olay çıkarttıkları anlaşılmıştır. Pandemi öncesinde bahse konu üç cami, itikâfa izin verilen camiler arasında iken hiç kimse tarafından itikâfa girme talebinde bulunulmamıştır. Bu camilerin fiziki imkânları göz önünde bulundurulduğunda 30 kişinin aynı anda itikâfa girmesi pandemi şartları açısından da uygun değildir. Caminin içerisine emniyet mensupları asla ayakkabı ile girmemişlerdir. Zor kullanma şartları oluşmasına rağmen bir emniyet mensubunun cami içerisinde biber gazı kullanması herkes gibi bizleri de üzmüş olup, ilgili personel açığa alınmıştır. Olayla ilgili adli ve idari soruşturma başlatılmıştır” denildi.
Fakat Furkan Vakfı Başkanı Alpaslan Kuytul, valiyi yalancılıkla suçlayınca oğluyla birlikte gözaltına alındı.
Vakfın kurucularından Alparslan Kuytul, Mısır El-Ezher Üniversitesi İslam Hukuku mezunu bir mühendis. Kuytul söylemleriyle AK Parti iktidarını cemaatler kapsamında ve 15 Temmuz hain FETÖ darbe girişimi konusunda ağır eleştirenlerden biri olarak biliniyor.
Unutulmamalı ki her türden tarikat mücadelesi kanla biter ve din savaşı için cahiller tarafından her daim kullanılan büyük bir silahtır.
Din Savaşları tarihine baktığınızda en kanlısı Avrupa’da yaşanan otuz yıl savaşlarıdır. Hıristiyan Katolik ve Protestanlar arasında yaşanan savaşta Almanya neredeyse nüfusunun yarısına yakınını kaybederken toplamda kesin olmamakla beraber 6 ile 19 milyon insanın acımasızca öldürüldüğü tarihte yerini almıştır.
Yakın tarihimizde Türkiye’de tarikatlar arasında da cinayetler işlenirken bazı sözde cemaat hocalarının sapıklıklarıyla gündeme gelmesine rağmen müritleri suçlamaları kabul etmeyip, “imtihan” anlayışıyla kendilerini savunuyorlar.
Furkan Vakfı üyelerinin devletin koyduğu yasağa baş kaldırması bu tartışmaları nereye kadar götürür bilinmez ama caminin bu işlere karıştırılması oldukça tehlikeli.
Şu an Furkan Vakfı müritleri sosyal medya üzerinden AK Parti ve Cumhurbaşkanını hedef alarak, “camide ibadeti yasakladı” algısı yaymaya çalışırken, devlet ricali olayın toplumun tabanında nasıl karşılandığının hesabını yapamıyor. Polis durumun vahametinin hesabını yapmadan takındığı tavırla eleştiri alırken, ‘biber gazı sıkan görevliler açığa alındı’ haberi geldi ama görüntüler milyonlar tarafından izlendi ve herkes zarar gördü.
Furkan Vakfı taraftarları her saat açıklamalarda bulunuyorlar sosyal medya üzerinden, canlı olarak ve çok sert eleştirilerde bulunuyorlar polis birimlerine karşı. Paylaşımların yorumlarını incelediğimizde ise dönüşü olamayan bir yola konunun evirildiğini görüyorsunuz. Devlet kucaklayıcı yanını göstermezse aklıselim olarak itikâf krizi farklı bir krizi tetikleyecektir.
Tarikat mı, devlet mi?
Umarın böyle bir tartışma yaşanmaz.