Can acıtan tespitler…

Haydi hep beraber hafıza tazeleyelim.

Tarih: 14 Mart 2019.

Mahalli seçimlere iki hafta var.

Besleme medya aynı manşetlerle çıktı.

“Akşener’in listesinde PKK bağlantılı 29 isim.

Kandil’e İYİ gelecek…”

Ve haber devam ediyordu;

“İçişleri Bakanlığı tarafından terör örgütü PKK ile bağlantılı isimlerin CHP, İYİ Parti ve Saadet Partisi tarafından belediye meclis üyesi adaylığına yazıldığı belirlenmişti. İşte o isimler…”

İktidar açıkca iftira ediyor, besleme medya manşetten veriyordu.

Ahlaksızlığın sınırı yoktu…

***

Nereden hatırlattık bu çirkin olayı?

Anlatılanlara göre ve taraflarınca yalanlanmadığı üzere, Meral Akşener  İYİ Parti İstanbul İl Başkan adayının FETO’cu olup olmadığını, MİT Başkanı Hakan FİDAN ve Milli Savunma Bakanı Hulusi AKAR’a telefon ederek sormuş.

Meral hanım zeki bir insan.

Güçlü bir lider.

Basit hatalar yapmaması beklenir.

Yaptığı zaman  ona inananlar üzülür…

Soru  şu ki;

Böyle kritik bir konuda soru sorduğunuz iktidarın memurlarına gerçekten güvenebiliyor musunuz?

Erken ya da süresinde yapılacak bir seçimden hemen önce, adı geçen il başkanı FETO’culuktan gözaltına alınırsa, “Ama ben telefon edip sormuştum” mu diyeceksiniz?

***

AKP’li Cumhurbaşkanı, Fransız malları için boykot  çağrısı yapmış.

Pek yakında görürüz,

Danone marka yoğurdu döken,

Lacoste marka tişörtünü yakan ileri zekalıları.

Tıpkı Amerikan mallarına boykot  çağrısı sonrasında kameraların karşısında cep telefonunu kıran showmen örneğinde olduğu gibi.

Öncelikle şu tespiti yapalım;

Yenisini alırken, seçici olmak üretici firmayı etkileyeblir ama parasını ödediğiniz herhangi bir ürünü yakmak, kırmak üretici firmaya değil, sizin bütçenize zarar verecektir.

Peki sizce Sayın Emine Erdoğan, her biri ortalama 50 bin dolar olan, ünlü Fransız markası Hermes çanta koleksiyonunu Fransa’ya tepki olarak artık kullanmayacağını söyleyebilir mi?

Hiç sanmıyorum…

Farkında mısınız, besleme medyanın sosyal medya hesaplarından yapılan Fransız mallarına boykot çağrılarında dahi Hermes markası yer almıyor.

Unutulmuş mudur sizce?

***

Almanya’da (COVID-19) salgınında zarar gören küçük işletmelere yapılan maddi yardımın haksız yere alındığı gerekçesiyle bir camide arama yapan polislerin camiye botları ile girmesi AKP’li Cumhurbaşkanı’nın tepkisini çekti…

Sizce, camiye ayakkabıları ile giren Alman polisi mi, yoksa isimleri yolsuzluk iddiasına karışan cami yöneticileri mi İslam dinini kirletmiştir?