CHP Bursa İl Başkanlığı’ndan “CHP’nin Tosunu” açıklaması 

Havuz medyasında yer alan ve giderek diğer kimi basın organlarında da tekrar tekrar verilen “CHP’nin Tosunu” başlıklı haberle ilgili olarak CHP İl Başkanlığı’ndan açıklama yapılarak, şu değerlendirmelere yer verildi:

‘’Cumhuriyet Halk Partisi’yle kurumsal ya da işleyiş bakımından hiçbir ilgisi olmadığı halde, bir parti üyesinin yasadışı işler yaptığı iddialarıyla birlikte CHP’nin kurumsal kimliğine karşı itibarsızlaştırma operasyonuna girildiğini görmekteyiz.

“CHP’nin Tosunu” başlığıyla yayınlanan ve giderek muhatabı için linç kampanyasına dönüştürülen, konuyla hiçbir ilgisi olmadığı halde CHP’nin kurumsal kişiliğine karşı itibarsızlaştırma operasyonuna fırsat olarak görülüp yaygınlaşmasına gayret edilen haberlerde sözü edilen Sinan Çiftçi, parti içi disiplin soruşturması sonucunda partiden geçici olarak ihraç edilmiş bir isimdir.

Haberlerde Sinan Çiftçi hakkında açılmış birçok dava olduğu öne sürülmekle birlikte, bu davalara ilişkin hiçbir somut bilgi bulunmamaktadır. Ne şikayetçi bellidir, ne yargılandığı şehir, ne mahkeme. Oysa kahvehane dedikodularında bile daha fazla bilgi kırıntısı bulunur. Böylesi pespaye metinlerin haber adı altında yayınlanıyor olması, Türk basını için utanç vesilesi sayılmalıdır. İddia sahibi basın kuruluşları, iddilarını somut belgelerle desteklemek durumundadır. Müfteri durumunda olmaktan utanmıyorlarsa, söyleyecek ilave bir şey yoktur.

Kaldı ki, sözünü edilen haberde Sinan Çiftçi’ye isnat edilen suçlamalar tümüyle doğru olsa bile, bu durum sadece kendisini ilgilendirir. Konunun CHP’nin tüzel kişiliğiyle yakından uzaktan hiçbir ilgisi yoktur. Hal böyleyken, CHP’nin adının bu habere karıştırılmasındaki kirli amaç nedir?

Ayrıca belirtmek gerekir ki, Sinan Çiftçi’nin Karacabey İlçe Başkanlığı görevini yürüten annesi Ayfer Çiftçi ile ilgili “ne işlem yapılacağı” sorusunun gündeme getirilmesi bile abesle iştigaldir. Hukukun temel prensiplerinden biri olarak “suçun bireyselliği” ve “masumiyet” karinesini herkes hatırlamak, bilmek zorundadır. Gün gelir, herkese lazım olur. Sokak dedikodusundan öteye gitmeyen ifadeleri gündeme taşıyarak bir anneyi, oğlunun yaptığı edilen eylemler üzerinden siyaseten yıpratmaya çalışmanın onurlu bir yanını göremiyoruz.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.’’