CHP’ye kumpas kuruldu
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 10 Ekim 2019 tarihinde Barış Pınarı Harekatı’nın ilk gününde durduk yerde, “Adı Millet İttifakı ama milletten nasibini almamış ittifakın zayıflaması ve parçalanması çok önemli.” dedi ve ekledi: “Millet İttifakı ortaklarını Cumhur İttifakı’na katmak için kapımız açık, 2023’e bu şekilde daha güçlü gireriz.”
İşte o gün Millet İttifakı partileri CHP ve İYİ Parti’ye bir kumpasın geleceği apaçık belli olmuştu. Yükselen değer Millet İttifakı’nı dağıtmak ve parçalamak için CHP’ye kumpas kuruldu. Önce CHP’nin PKK yandaşı HDP ile yakınlaşması, yandaş havuz medyası tarafından köpürtüldü ve CHP ile HDP kol kola algısı ortalığa yayıldı. O yetmedi; İYİ Parti üzerine oynanan oyunla ‘siz nasıl PKK yandaşı HDP ile paralel politika yapan CHP ile bir arada olursunuz’ pompalandı.
YANDAŞ HAVUZ MEDYASI, İYİ PARTİ’Yİ HATIRLADI
İYİ Parti’den CHP ile HDP yakınlaşması beyanatlarını yapan parti sözcüleri televizyonların canlı yayınlarına çıkarılmaya başlandı. Partinin kuruluş günlerinde ve seçimlerde İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’i ve parti sözcülerini değil televizyonlara çıkarmak, adını bile haberlerde anmayan yandaş televizyon kanalları, yarış yaparcasına İYİ Parti sözcülerini sıra sıra televizyonların canlı yayınlarına çıkardılar.
Maksat PKK ve HDP üzerinden CHP’ye saldırmalarını sağlamaktı. İYİ Parti sözcüleri de bunun hakkını canlı yayınlarda PKK ve HDP ile görüntü veren CHP’ye çatarak verdiler. Ancak bu çabalar Millet İttifakı’nın dağılmasını sağlayamadı. Her iki parti ve genel başkanları Kılıçdaroğlu ve Akşener, bu oyuna gelmedi.
CHP PARÇALANIRSA, MİLLET İTTİFAKI DAĞILIR
Cumhurbaşkanı ne demişti: Millet İttifakı zayflatılmalı ve parçalanmalı… Eee bunun için ne yapmak lazım; arının kovanına çomak sokmak lazım ki arılar birbirine vursun ve kafalar, gözler dağılsın. Sonra karşıya geçip arıların kavgasını keyifle seyredip bu kavgadan fayda çıkarmak lazım. Hele CHP’yi ortasından bir karpuz gibi ikiye ayırabilirlerse tadından yenmez, kaymaklı kadayıf gibi olur! Siyaset mühendisleri CHP’yi bölmek ve parçalamak için projeler hazırladı ve bu proje uygulamaya sokuldu.
CHP’nin yumuşak karnı neresiydi? Tabii ki Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce…
Oyun onun üzerine oynanmalıydı. Senaristler bu ‘ince oyun’u yazdılar ve baş oyuncular Kılıçdaroğlu ve İnce bu senaryoda kendileri için oynanan oyuna sazan gibi atladılar. Artık geriye bu oyunu yandaş medya ile olabildiğince köpürtmek kalıyordu.
Televizyonlar ve gazeteler apartta bekliyorlardı ve durumdan vazife çıkararak konunun içine bodozlama daldılar. Artık ok yaydan çıktı; “iki oyuna bir bilet, bir oyun bedava…” Film müthiş gişe yaptı. Bütün Türkiye bu filmi açık ortamda nefes nefese seyretti.
CHP VE MUHARREM İNCE OLTAYA FENA TAKILDI
Sözcü Gazetesi yazarı Rahmi Turan köşesinde ‘’CHP Genel Başkan adaylığı için hangi CHP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan yardım almak için Saray’a gitti’’ yazısı yazdı.
İşte o yazıyla birlikte Türk siyaseti birden karıştı. ‘’Saray’a giden CHP’li kim?’’ arayışları siyasetin tek konusu oldu. CHP alabora oldu, karıştı. Herkes birbirine, Saray’a giden CHP’li kim diye sordu? Rahmi Turan, ağır baskılardan sonra açıklama yapmak zorunda kaldı.
Turan, ‘’Saray’a CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce gitti’’ dedi. O andan itibaren ortalık toz duman oldu. Bu defa ‘bu yazının kaynağı kim’ tartışmaları alevlendi, o da çok geçmeden açıklandı.
Önce ‘’Saray’a yakın bir kişi’’ dendi, fakat Saray’a yakın olmayan gazeteci Talat Atilla’nın haberi, Rahmi Turan’a verdiği açıklandı. Talat Atilla esas kaynağının da CHP içinden olduğunu açıklayarak, ‘’Beni tehdit etseler de, mahkemelerde derimi yüzseler de CHP’deki kaynağımı açıklamayacağım’’ dedi.
MUHARREM İNCE ZEHİR ZEMBEREK AÇIKLAMA YAPTI
Saray’a gitmekle suçlanan Muharrem İnce, Yalova’daki evinde CHP’ye çok ağır suçlamalar getirerek kendini savundu. CHP içinde bir çete olduğunu ve bu çetenin bayramda denizde tekne turu yaparken bu planları yaptığını ve kendisinin genel başkanlık ve cumhurbaşkanlığı seçiminde önünü kesmek için bu kumpasın hazırlandığını söyledi.
İnce; Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun da bu kumpasın içinde olduğunu, Saray’a gitmediğini, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmediğini ve Erdoğan’ın bu kumpasta dahli olmadığını söyledi. ‘’Eğer benim Saray’a gittiğim ispatlanırsa Taksim’de kendimi yakarım’’ dedi. Ve bu durumda pimi çekilmiş el bombası gibi hareket eden Muharrem İnce, CHP’yi içinden çıkılmaz bir yola soktu.
Suçlanan CHP yöneticileri ile Muharrem İnce arasındaki hakarete varan sataşmalar havalarda uçuşmaya başladı. Evet, CHP’ye yapılan kumpas amacına ulaşmaya başladı. Eğer taraflar sükunetlerini ve parti disiplinini hatırlamazsa; bu kumpas CHP’yi böler ve AK Parti ile Cumhurbaşkanı Erdoğan amacına ulaşır.
KAYNAK KİM? YANDI BİTTİ KÜL OLDU!
‘Bir deli bir kuyuya bir taş atar, kırk akıllı çıkaramaz’ derler ya… Sözcü yazarı Rahmi Turan kuyuya bir taş attı, şimdi bütün siyasetçiler kuyudan bu taşı çıkarmaya çalışıyor. Ancak kuyunun dibi görünmüyor, bu taş kuyudan çok zor çıkar.
Bu kaynak arama işi meşhur inek hikayesine benzedi:
- Saray Saray huuu…
- Muharrem İnce geldi mi?
- Geldi veya gelmedi!
- Ne getirdi?
- İncik, boncuk…
- Kime kime?
- Sana bana…
- Başka kime?
- Kara kediye…
- Kara kedi nerede?
- Ağaca çıktı…
- Ağaç nerede?
- Balta kesti…
- Balta nerede?
- Suya düştü…
- Su nerede?
- İnek içti…
- İnek nerede?
- Dağa kaçtı…
- Dağ nerede?
- Kaynakla birlikte yandı bitti kül oldu!