Çin trenine demir yolu ve tüp geçit yapmak
Başlık sizi şaşırttı, biliyorum. Ben de bu konuda geç uyandım. Yollar, köprüler, boğazın altından tüp geçişler, köprüden tren yolları… Bunların ülkemiz için yapıldığını sanıyordum, yanılmışım.
İki yıl önce, Çin’in yaptığı “İpek Yolu” tren yolu sayesinde Çin’den kalkan bir yük treninin iki haftada Avrupa’ya ulaşacağını duyunca “Eyvah” dedim ve Hürriyet gazetesi yazarı Yalçın Bayer’e bir mektup göndererek, “Çin’e karşı avantajımız olan yakınlık avantajımızı kaybediyoruz” diye yazdım. Sayın Yalçın Bayer, köşesinde mektubu yayınladı.
Denizciliği sevemedik. Ciddi gemi filosuna sahip armatörlerimiz çıkmadı. Ülkemizde servet güvencesi, Tanzimat Fermanı’yla ilan edildi. Ama II. Tanzimat Fermanı’nın ilanından yıllar sonra Müslüman halkın bir kısmı servetlerini ticaret ve sanayiye yatırdılar. Gayrimüslim tebaa yabancı devletlere güvendikleri için daha önce iş hayatına girdiler.
Bir kilo altını saklamak kolaydır ama bunun dörtte biri değerinde on tezgâhı olan zengin olarak göze çarpıyordu. Osmanlı Devleti’nde bu kadar çok vakıf kurulma sebebi, servetin sonraki kuşaklara aktarmak içindir.
Cumhuriyetin ilanından sonra onca tükenmişliğe rağmen her yıl ortalama 200 kilometre demiryolu yapıldı. Vagon ve lokomotif yapan fabrikalar kuruldu. Erzurum’a ulaşan bir demiryolu olsaydı, Sarıkamış faciası yaşanmazdı diyebilirim.
Gelelim Çin’e.
Çin, geçen yüzyılın İngilteresi gibi. Dünya ticaretinin kilit noktalarına sessizce yerleşiyor. Bunu donanma veya asker göndererek değil, ekonomik yardımla yapıyor. Önce ülkeleri “Ekonomik yardım” adı altında borçlandırıyor, sonra borcunu tahsil etmek için limanlara el koyuyor. Bu yardımın şartlarından birisi yatırımlarda %70 Çin malı kullanmaktır. Komşu Yunanistan’ın Pire limanını şimdi Çin işletiyor.
Çin, İpek Yolu veya “Bir Kuşak, Bir Yol” projesiyle, ABD ve müttefikleri tarafından denizden kuşatılma tehlikesini bertaraf etmek istemektedir. Rusya’dan gelebilecek engellemelere karşı tren hattını Türki cumhuriyetlerinden geçirmektedir. Bu yolun ilk kurbanı Doğu Türkistan’da yaşayan Uygur Türkleri olmuştur.
Tren yolu eski İngiliz sömürgesi Hong Kong’dan başlayıp, Londra’da sona erecektir. Bu durum Çin’in İngiliz sermayesi tarafından desteklendiğini göstermektedir. Çin, bu amaçla 65 ülkede 21 milyar dolarlık bir proje yürütmektedir.
Çin, Sri Lanka’yı 2010 yılında dev Hambantota Limanı’nın inşası için teşvik etti. Sri Lanka, bu limanın inşası için Çin’den 1,5 milyar dolar kredi (borç) aldı. Limanın bu borcu ödeyebilecek trafik kapasitesi yoktu. Borç, ödenemedi. Liman 99 yıllığına Çin’in eline geçti. Çin’in kâr getirmeyen bu limanı ileride askeri üs olarak kullanmak için yaptığı/yaptırdığı söyleniyor.
Bu hattın denize açıldığı ülkelerden birisi de Pakistan’dır. Pakistan da dev bir liman yapmaya teşvik edildi. Çin, Pakistan’ın Gvadar şehri üzerinden okyanusa ulaşmak için bu ülkeye çok ciddi alt yapı yatırımları yaptırdı. Pakistan, yıllık % 34’e varan çok ciddi gelir garantileri verdi. Sonunda, Çinli Overseas Port Holding Şirketi 2013’te Gvadar Limanı’nın işletmesini 40 yıllığına satın aldı.
Gelelim Cibuti’ye. Cibuti altyapı projeleri için Çin’den aldığı devlet destekli kredileri geri ödemede güçlükler yaşamaya başlayınca Çin, dünya ticaretinin yaklaşık %20’sinin geçtiği Babü’l-Mendeb boğazına yakın yurt dışındaki ilk askeri üssünü elde etmiş oldu.
Çin, planlı bir şekilde ülkeleri yatırıma teşvik ediyor. Ülkelerin ödemekte zorlanacağı faiz ve koşulları kabul ettiriyor, Sonunda yaptırdığı limanlara el koyuyor.
Projenin güney koridoru Çin’i Türkmenistan, İran ve Umman üzerinden Orta Doğu’ya bağlayacak kara tren ve deniz yollarını içeren hat olacak. Orta koridor ise Çin’i Kazakistan Hazar Denizi Azerbaycan Gürcistan ve Türkiye üzerinden Avrupa’ya bağlayacak kara ve tren yolları hatlarını içermekte.
5 Kasım’da gelen Chine Railway Express treni bu hattan geçti.
Bakü-Tiflis-Kars demiryolu hattı Marmaray Edirne-Kars Yüksek Hızlı Tren hattı, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Avrasya Tüneli gibi projeler bu hattın parçalarıdır.
Türkiye-Çin Karayolu Taşımacılık Anlaşması, 13 Mayıs 2017 tarihinde Pekin’de imzalandı. İki ülke arasında üçüncü ülkelere/ülkelerden transit olarak gerçekleşen kara yoluyla yük ve yolcu taşımacılığının geliştirilmesi amaçlayan bu anlaşmanın vergi hükümlerini içeren 10’uncu maddesine göre kabotaj hakkından vaz geçilmiştir. Çinli firmaların mallarını taşıyan araçlardan hiçbir vergi alınmayacağı karara bağlanmıştır.
Bir sınır kapımızdan (liman da olabilir) giren Çin mallarını taşıyan bir kamyon bu topraklara 5 kuruş para bırakmadan öteki kapımızdan çıkabilecektir. Aynı durum trenler için de geçerlidir
Günümüzde Çin, Almanya ve Rusya’dan sonra Türkiye’nin en büyük üçüncü ticaret ortağı haline gelmiş, Türkiye’nin en fazla ithalat yaptığı ülke konumuna yükselmiştir. 2018 verilerine göre Çin’e ihracatımız 2.9 milyar dolar, ithalatımız ise 20.7 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Çin’e karşı dış ticaret açığımız her yıl hızla büyümektedir.
Dünyada internet üzerinden satışlar hızla artmaktadır. Bu alana en büyük yatırım yapan ülkelerden birisi Çin’dir. Bugün Çin’de internet üzerinden satın aldığınız bir ürün en geç 1 hafta içerisinde eve teslim edilebilmektedir. Çinli Alibaba firması bu süreyi 3 güne indirmek için ciddi yatırımlar yapmıştır. Gelecekte Çin dünya çapında bu süreyi 1 güne indirmeyi planlamaktadır
Çin’in Türkiye’deki yatırımlarının çok büyük kısmı ulaştırma altyapısı ve enerji üzerinedir. Türkiye’de Çinli firma sayısı binin üzerine çıkmıştır. Bu firmaların %60’ı toptan ve perakende ticareti alanında faaliyet göstermektedir. Kısacası Çin’in Türkiye’de üretimi teşvik edecek hiçbir yatırımı yoktur. Buna en güzel örnek mermerdir. Dünyanın en güzel mermerleri ülkemizdedir. Bu mermer yatakları vahşice işletilir. Çıkarılan mermer bloklar taş olarak Çin’e gönderilir. Çünkü ülkemizdeki mermer yataklarının çoğu Çinliler tarafından kiralanmıştır.
Hayri Abi… açıklayıcı bilgi için teşekkürler…
vayyy.Italya ziyaretimde de rehberimiz oradaki bir limanın çinlilerin eline geçtiğini söylemişti.Hatta ölen çinlilerin n<fus kağitları da sürekli el değiştiriyormuş.Ölenlerin cenazeleri hiç ortada görünm<yirmuş ta ki bir gün çine giden bir konteyner açılıp içinden cenazeler dökülene kadar.Demek oyun sizin anlattığınız gibi