Çok yazık!
Fırtına bir türlü dinmiyor.
“Ateist kafa, dindar kafa…” fırtınasına da yakalanacak durumdayız!!!
Biri çıkıyor, kafasına göre bir laf atıyor.
Fırtınanın da yön değiştirdiğini görüyoruz.
Haliyle bu hızlı değişime insan aklı yetişemiyor.
Bunu fırsat bilenler, bulanık suda balık tutuyor!
Yerde fırtına, havada kara bulut…
Vatandaş sen bunları unut, işine bak.
Ben seni enflasyona ezdirmeyeceğim.
Diğer taraftan ateist ile dindar düşmanlığı…
İçimizi karartmaya başlayacak gibi.
Adam yazıyor, kendi aklıyla yazmayanlar.
Söylenenleri ve duyduğunu yazıyor..
Türkiyemiz’de ateist kafa var.
Ama dindar kafa olduğunu söylemek de zor…
Yüksek kademelerde dindar görünenlerin birbirleriyle bir araya geldiğini gördünüz mü?
Ülkemizde güveneceğimiz dindar kafalı var mı?
Bana kızanların sesini duyar gibiyim.
‘Sen de nereden çıktın, kimsin?’ diyorlar.!!!
Çünkü birbirimizi dinlemiyoruz.
En büyük sorunumuz sevgiyi öğrenemedik.
Siyasetçiler,
Yazarlar,
Sözde akıl hocaları,
Sanatçılar,
Bürokratlarımız
Ağızlarını açtıklarında,
Bir düşman yaratmakta…
Resmi olarak ayrılmadık ama manen ayırdılar.
‘Kimler?’ diye sormayın, sizin de aklınız vicdanınız var.
Ekranlarda konuşan sivri zekalıların perişanlığına bakın.
Türkiyemiz’in halini göremiyorsanız, ne diyelim?
‘İnsanın sözü hikmet, bakışı ibret ve sükutu ders’ olmalıdır.
Felaket içinde karar verebilmek yarı kurtuluştur.
Çok sıkıntılı günler yaşadık, ama böylesi görülmedi.
Yolsuzluk,
Yoksulluk,
Yasaklar
Ülkesi derken, bir de ateist ve dindar kafa cephesi doğuyor!!!
Bir atasözü ile bitireyim:
Dişim senden razıyım, dilime engel oldun,
Dilim senden razı değilim, başıma bela oldun.
Çok yazık!!!