Deprem öncesi, anı ve sonrası alınacak önlemleri biliyor musunuz?
Yangın ve Afet Yönetimi Uzmanı Şener Mengene, deprem bölgesi olması nedeniyle ülkemizde sık sık yaşadığımız felaketler karşısında nasıl davranmamız gerektiğini anlattı.
Uzun yıllardır ülkemizin deprem kuşağında yer alması nedeniyle yaşanan sarsıntılar, pek çok kişide korku ve endişeye sebep oluyor. Şiddetli depremlerin bazı kişilerde travmalara yol açabildiğinin altını çizen Şener Mengene, depreme karşı alınması gereken tedbirlerin önemine vurgu yaptı.
Yangın ve Afet Yönetimi Uzmanı Şener Mengene, ”doğal bir afet olan depremin güçlü, şiddetli ve ciddi bir hasara neden olması halinde binalarda yıkımlara ve can kayıplarına neden olabildiğinin altını çizerek, ”Depremlere dayanıklı ve uzun ömürlü binalar nerelerde ve nasıl yapılır öncelikle bunu öğrenmeliyiz.” dedi.
Kentsel dönüşüm yapılacak bölgelerde çalışmaların başlatılması gerektiğinin altını çizen Mengene, ”Fay hattı kuşağında, sel, heyelan, çığ, su baskını olan yerleşim yerlerinin taşınması ve yeni yerleşim yerleri oluşturulması fikrini de değerlendirmeye almak gerekir. Ada bazlı çalışma yapılamayacak yerde emsal bedeli belirlenmeli ve yerinde dönüşüm yapılmalı yada binalarda güçlendirme yapılmalı.” diye konuştu.
TÜRKİYE’DE DEPREM GERÇEĞİ…
Mengene, açıklamasında şunları söyledi:
”Türkiye Deprem Haritası’na göre, ülkemizin %92’sinin deprem bölgeleri içerisinde olduğu, nüfusumuzun %95’inin deprem tehlikesi altında yaşadığı ve ayrıca büyük sanayi merkezlerinin %98’i ve barajlarımızın %93’ünün deprem bölgesinde bulunduğu bilinmektedir.
FAY HATLARI…
Son yüz yıla baktığımızda her on yıl da bir altı şiddeti üzerinde bir deprem ile karşı karşıya kalmaktayız. DAF/Doğu Anadolu Fay Hattı ve KAF/Kuzey Anadolu Fay Hattı çok dinamik bu nedenle her an hazırlıklı olmak zorundayız.
Ayrıca, Güneyden Arap ve Afrika levhaları kuzeye hareket ederek Türkiye’yi sürekli sıkıştırıyor.
BÜYÜK DEPREMLER…
1903 Malazgirt, 1919 Ayvalık, 1939 Erzincan, 1943 Ladik, 1966 Varto, 1976 Muradiye, 1983 Erzurum, 1992 Erzincan, 1999 Gölcük ve Düzce depremleri, 2003 Bingöl, 2011 Van ve 2020 Elazığ depremini sayabiliriz.
EMDAT verilerine göre, dünya genelinde 1980 sonrası afetlerin 3 kat arttığı belirtilmektedir.”
ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER
Deprem öncesi, deprem anı ve sonrasında yapılması gerekenleri ve alınması gereken tedbirleri açıklayan Yangın ve Afet Yönetimi Uzmanı Mengene, özel ve kamu kurumları ile her ailenin deprem afet planının olması gerektiğini belirtti.
Mengene alınması gereken tedbirleri şöyle sıraladı:
DEPREM ÖNCESİ…
Öncelikle önleyici ve kalıcı tedbirler almalıyız.
Yeni yapılacak binalarda zemin etüdünün yapılması gereklidir.
Fay hattı üzerindeki bölgeler, dere yatakları, sel, heyelan ve çığ tehlikesi olan yerler imara kapatılmalı ve kesinlikle bina yapılmamalıdır.
Yapılacak binalarda mevzuata harfiyen uyulmalı, proje aşamasında deprem, yangın, sel, çığ, su baskını gibi durumlar dikkate alınmalı ve kaliteli inşaat malzemeleri kullanılmalı, mesleki yeterliliğe sahip mimar, mühendis, müteahhitler ve yapı denetim firmaları tercih edilmeli.
Müteahhitlerin bu işi yapmaya yeterli eğitime, teknik donanıma sahip olduğu araştırmalı.
Deniz kumu ve kullanım ömrünü tamamlamış malzemeler kesinlikle kullanılmamalı.
Eksik ve yanlış malzeme kullanılmamasına dikkat edilmeli.
Dünyada bu konu da tecrübeli ülkeler, Japonya, Meksika ve Şili örnekleri iyi incelenmeli.
Buraya kadar olan kısıma işin büyük kısmı diyebiliriz.
Bundan sonrası daha eğitim ve tatbikat ağırlıklı olduğunu söyleye biliriz.
DEPREM AFET EĞİTİMLERİ…
AFAD, UMKE, JAK, Kızılay,
İtfaiye gibi Kamu ve Yerel Yönetimlerin Sivil Savunma Birimlerine, Gönüllü Kuruluşlara, acil durum, afet eğitimi ve yönetimi çalışmalarına ağırlık verilmeli. INSARAG ve AFAD tarafından akredite edilmiş yerel ve ulusal kurum ve kuruluşlarda eğitim çalışmalarına katılmalıdır.
Mahalle, köy, belde, ilçe, il ve büyükşehirlerde nüfus ve coğrafi koşullar göz önüne alınarak çalışma yapılmalıdır.
Eğitimlerde dikkat edilmesi gereken konular var. Çok uzun, gereksiz ve teorik ağırlıklı eğitimler ve sıkıcı sunumlar yerine, kolay akılda kalan, pratik ve uygulaması kolay eğitimler verilmeli.
Devrilme durumu olan dolaplar ve malzemeler sabitlenmelidir.
Ülke genelinde ilk öğretimden itibaren ve akredite edilmiş gönüllü kuruluşlarla birlikte eğitim ve uygulamalı tatbikatlar yapılmalı.
Her özel ve kamu kurumunun acil durum planı yapılmalı, aileler de bir uzman eşliğinde kendi acil durum planı hazırlamalı.
Binalarda katlarda kaçış yönlerini gösteren krokiler asılmalı ve herkesin göreceği yerlerde olmalı.
Deprem çantası hazırlanmalı ve kolay ulaşılabilir yerde olmalı.
DEPREM SIRASINDA…
İÇERİDE;
Panik yapmadan, sakin olmaya çalışın (eğitimle, tatbikatlar ile kazanılıyor)
Sağlam eşyaların yanına cenin pozisyonunda yatılmalıdır,
‘Çök, Kapan, Tutun Pozisyonu’ şartlara göre avantajlıdır.
Asansöre binilmez.
Merdivenlere gidilmez,
Kapı eşiklerinde durulmaz.
Sıra, masa altına girilmez,
Mümkün ise kafamızı yastık, minder, kitap, vb. korumaya çalışmalıyız,
Geniş sahanlıklı odalar tehlikelidir, Küçük odalar avantajlıdır.
Soba, kaynayan tencere, açık ateş kaynakları tehlikelidir,
DIŞARIDA;
Binalardan, enerji hatlarından, yüksek cisimlerden uzak durulmalı, köprü, viyadük risklerine dikkat edilmelidir,
Trafik Akışına dikkat edilmelidir,
Olası ikincil afetlere (yangın, sel, tsunami, toprak kayması, çığ düşmesi, vb.)
Elektrik tehlikesine dikkat edilmelidir.
Öncelikle panik yapmayın, camlardan ve devrilme durumu olan eşyalardan uzak durmak, hayat üçgeni oluşturup sağlam bir malzemenin yanında çök-tutun-kapan gibi temel prensipler öğretilmeli ve uygulatılmalı.
GECE;
Gece yataktayken deprem olursa yuvarlanarak yastıkla birlikte yataktan yana doğru düşün. Yaşam üçgeni olacak yere doğru ilerleyin.
Yatağın çevresinde güvenli bir boşluk oluşacaktır. Dizlerinizi ana rahmindeki gibi karnınıza doğru çekerek kıvrılın. Yastıkla başınızı koruyun.
DEPREM SONRASINDA…
Deprem sonrasında, panik yapmayın. Diğer insanları da sakin olmaya davet edin ve toplanma alanına yönlendirin.
Belirlenen toplanma alanına gidilmeli ve şehir dışında aranacak ve bilgi verilecek kişiye durum kısaca aktarılmalı, kısa mesaj daha uygun olur.
Telefonda uzun konuşmak uygun olmaz aynı anda binlerce kişi telefonlara yüklenirse iletişim sistemi bu yoğunluğu kaldıramadığından çöke bilir. Bu nedenle konuşma yapılmamalı, mesaj tercih edilmeli.
AİLE AFET PLANI HAZIRLAYIN…
Depremde gördüğünüz eksikleri ailenizle paylaşın olası bir deprem daha olursa aynı hataları yapmayın, deprem ve afet eğitimlerine katılın, AFAD ve İtfaiye Gönüllü Programlarına katılın yada çevrenizde, evinize ve işyerinize yakın gönüllü kuruluşlardan eğitim alın.
Depremin ve afetlerin her zaman olabileceğini düşünerek sürekli hazır olmaya çalışalım. Yıl da bir defa mutlaka uygulamalı deprem, afet ve yangın tatbikatı yapılmalı. Evinize en yakın toplanma alanını öğreniniz.
AFAD tarafından hazırlanan TAMP-Türkiye Afet Müdahale Planını okuyunuz.