DEVA Partisi’nden Konya’ya ve yangın bölgelerine heyet
DEVA Partisi Sözcüsü İdris Şahin’in gündeminde Dedeoğlu ailesinin öldürülmesi ve orman yangınları vardı. “Konya’daki hadiseyi normal bir adlî vaka gibi görmek maddi gerçeğin ortaya çıkması açısından sakıncalı” diyen Şahin, orman yangınlarıyla ilgili olarak hükûmeti yetersizlikle eleştirdi.
DEVA Partisi sözcüsü İdris Şahin, partisinin Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısıyla gündemi değerlendirdi. Şahin’in aktardığı bilgiye göre DEVA Partisi hem Konya’ya hem de orman yangını bölgelerine gidecek heyetlerini belirledi. Buna göre DEVA Partisi; Medeni Yılmaz, Sadullah Ergin, Mustafa Yeneroğlu, Mehmet Emin Ekmen, Ali İhsan Merdanoğlu ve Sami Topbaş’tan oluşan bir heyetle taziye ve inceleme için yarın Konya’da olacak.
Orman yangın bölgelerinde inceleme yapacak DEVA heyetinde ise genel başkan yardımcıları Selma Aliye Kavaf, Candan Karlıtekin, Evrim Rızvanoğlu ve Mustafa Uçak yer alıyor.
Sözlerine Tokyo Olimpiyatları’nda altın madalya kazanan millî okçu Mete Gazoz’u kutlayarak başlayan Şahin’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
‘Bitki ve hayvanların kaybını da canlı kaybı olarak görmeliyiz’
“Orman yangınlarında her türlü nebatatın ve hayvanatın kaybını da bir canlı kaybı olarak görmemiz lazım. Bu evrende hep birlikte yaşıyoruz. İnsanın da hayvanın da nebatatın da birer canlı olduğunu unutmadan hareket etmenin uygun olacağı kanaatindeyiz.”
‘Olay öncesi tedbir alamayan iktidar yetkilileri olay yeri inceleme heyeti gibi’
“Yorgun hükûmet Merkez Bankası’nın 130 milyar dolarının cayır cayır yandığını seyrettiği gibi ormanların cayır cayır yanmasını maalesef seyrediyor. Sadece iktidar yetkilileri durum tespiti yapar gibi, hadise vuku bulduktan sonra olay yeri inceleme heyetiymiş gibi olay mahallerine gönderiyor. Bakanların aslî görevi hadise vuku bulmadan önlemleri almaktır.”
‘İktidar hazırlıklı olsaydı kaçış yollarını planlardı’
‘Ülkemizin dört bir yanında ormanlarımız yanarken iktidar bunu seyrediyor. Tedbirleri öncesinden alamadığı gibi, vuku bulan yangınları söndürme konusunda da son derece başarısızlıkla süreci yürütüyor. Eğer iktidar hazırlı olsaydı, Manavgat Baraj Gölü’nde mağdur olan Hatice Teyze’nin ifade ettiği gibi en azından kaçış yollarını planlardı.’
‘Envanterimizde bir uçağın olmaması ne kadar hazin’
“İktidar mensuplarının keyfi ve rahatı için 13 adet uçağımız envanterimizde var fakat Tarım ve Orman Bakanlığı’nın envanterinde ülkemizin ormanları yanarken söndürmek için 1 adet dahi uçağımız yok. THK ilişkilerin gerilmesi ve kötü yönetimi nedeniyle başka ülkelerden kiralık uçak seferberliğine girmekteyiz. Bu ayıp iktidar mensuplarına yeter. 2010 krizinde iflasın eşiğindeki Yunanistan’ın 38 uçağı varken koskoca Türkiye Cumhuriyeti’nin envanterinde bir tane uçağın olmaması ne kadar hazindir.”
‘Paris İklim Anlaşması’nı onaylayacağız, yanan alanların imara açılmasını yasaklayacağız’
“İklim değişikliğiyle mücadele etmek amacıyla Paris İklim Anlaşması’nı onaylayacağız. Afet mevzuat ve kurumsallaşmasını yeniden ele alacağız, önceliğimiz risklerin önlenmesi ve olası zararların azaltılması olacak. Yanan orman alanlarını rehabilite ederek imara açılamasını yasaklayacak kanuni düzenlemeler getireceğiz, Anayasa’ya bile derç edeceğiz. Yangınla mücadele gözetleme ve erken uyarı sistemlerinde en güncel teknolojik imkanları kullanacağız. Su kaynaklarının olmadığı bölgelerde su göletlerinin sayısını artıracağız, yangın söndürme filosunda drone ve sensor teknolojileri yardımıyla hızlı söndürme modellerini geliştireceğiz.”
Konya’nın Meram ilçesinde Dedeoğlu ailesinin katledilmesini esefle kınadıklarını belirten Şahin, ailenin yasına ortak olacaklarını söyledi:
‘Konya’daki hadiseyi normal bir adlî vaka gibi görmek sakıncalı’
“Failler bir an önce yargının önüne çıkartılmalı ve en ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Bu hadiseyi normal bir adli vaka gibi görmek maddi gerçeğin ortaya çıkması açısından son derece sakıncalı olacaktır. Bu konunun üzerine bütün titizliğiyle gidilmesi gerekiyor. Gerek soruşturma gerekse de kovuşturma aşamasında tam manasıyla işin takipçisi olacağımızı ve ölen acılı aileyle birlikte yas tutacağımızı ifade etmek isterim.”