Dik dur eğilme!

Kalabalık hep bir ağızdan bağırıyor…

“Dik dur eğilme. Bu millet seninle…”

Reiz sağ elini göğsünün üzerine koyarak selamlıyor kalabalığı…

***

Bir fıkra vardır, bilirsiniz;

Öğrencisi ile dalga geçmek isteyen bir profesör sorar;

• Yere düşmüş bir miktar para ve hemen yanında bir miktar akıl görsen ve sadece birini alma şansın olsa, hangisini seçerdin?
• Tabi ki parayı.
• İşte aramızdaki fark bu. Ben akılı seçerdim.
• Şaşılacak bir durum yok bence. Herkes ihtiyacı olanı alır.

***

Kalabalık size hep bir ağızdan, “Dik dur eğilme” diye bağırıyorsa, bunun sebebi sizin duruşunuz ile ilgili olabilir mi acaba?

***

Şahsen ben AKP içinde Feto’cu kaldığını sanmıyorum.

Feto’nun siyasi ayağını arayanlar başka adrese baksınlar.

Neden mi?

Çok basit.

18 yıldır iktidar olan AKP tüm kadrolarını bir dizi eğitime tabi tutu.

Bunu zaman zaman siyaset akademisi ismini verdikleri kurum vasıtası ile sınırlı sayıdaki katılımcı için, kimi zaman da elinin altındaki yandaş medya yardımı ile milyonlar için yaptı.

Bu eğitimlerde AKP’lilere öğretilen en önemli şey, “omurgasız olarak yaşayabilme” yetisi idi.

Bu nedenledir ki, hiç bir fanatik  AKP’li, “Ben bu adama dün methiyeler diziyordum. Bugün küfredersem olmaz.” diye düşünmez.

Yine hiç biri; daha dün kardeşi olan Esat’ın ertesi gün nasıl katil olduğunu sorgulamaz.

Dün katil olan Amerika’nın, ertesi gün nasıl dostumuz olduğuna veya dün düşmanımız olan Putin’in ertesi gün dostumuz, sonra yeniden nasıl düşmanımız olduğuna kafa yormaz.

Reis’in bir gün önce; ”Libya’da meşru hükümet ile terör unsurları arasında arabulucu olmayız.” derken, ertesi gün nasıl olup da Rusya ile birlikte “Biz arabulucular olarak tarafları ateşkese çağırıyoruz.” diyebildiğini düşünmez.

Onlar için, daha dün Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanlığını, Başbakanlığını, bakanlıklarını teslim ettikleri dava(!)  arkadaşlarının bugün vatan haini, hırsız, uğursuz olması hiç de şaşırtıcı değildir.

İşte bu nedenledir ki; AKP içerisinde bugün Feto’cu bulamazsınız.

Onların dün, sümüklü vaiz için dizdikleri methiyelerin bugün hiç bir kıymeti harbiyesi yoktur.  Onları bu videolarla, gazete haberleri ile hatta yazdıkları kitaplarla falan suçlayamazsınız.

Onlar kavganın başladığı ilk gün, güçlünün yanında yer aldılar ve o gün başladılar dünün “Hoca Efendisi”ne küfretmeye.

Peki; son tahlilde nasıl olupta, bu omurgasız fanatiklerin reizlerini “Dik dur eğilme” diye ikaz ettiğini mi sordunuz?

Basit…

İyi bir şey söylediklerini sanıyorlar.

Kafaları ne dediklerini anlayabilecek kadar çalışsa, omurgasız yaşamayı kabul etmezlerdi zaten…