Doruk Sağlık Grubu’ndan 25. yılda Bursa’ya dev hastane
Doruk Sağlık Grubu Yön. Krl. Bşk. Dr. Ömer Yavuz Namlı: “Bursa’nın kaynağı olan termal suyu hastanemizde kullanacağız. Özel klimatizasyon sistemiyle odaları yoğun bakıma dönüştürebiliyoruz.”
Doruk Sağlık Grubu bünyesinde faaliyete geçmeye hazırlanan, Güney Marmara’nın en büyük özel hastanesi olacak Doruk Nilüfer Hastanesi, Toplumla Bütünleşme Projesi kapsamında mimarisi ve tasarımıyla ilgili olarak Bursa Uludağ Üniversitesi Mimarlık Fakültesi öğretim üyeleri ve öğrencilerine tanıtıldı. Doruk Nilüfer Hastanesi, getirdiği mimari ve tıbbi teknolojik yenilikle Bursa’da sağlık alanında fark yaratacak.
Bursa Uludağ Üniversitesi Mimarlık Fakültesi öğretim üyeleri ve öğrencileri, Doruk Hastanelerinin Toplumla Bütünleşme Projesi kapsamında hastane mimarisi ve tasarımı konusunda incelemelerde bulunmak üzere Doruk Nilüfer Hastanesi’ni ziyaret etti.
Toplantıya başta Doruk Sağlık Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ömer Yavuz Namlı olmak üzere Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tülin Vural Arslan, BUÜ Mimarlık Bölümü Başkanı Prof. Dr. Selen Durak, BUÜ Mimarlık Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Murat Taş, Sözüneri Mimarlık’tan proje mimarı Hasan Sözüneri ve Ahmet Anıl, hastanenin iç mimari tasarımını yapan Zoom TPU’dan şirket ortakları Levent Çırpıcı, Yunus Emre Kara, Proje Koordinatörü ve Mimar İpek Tümerdem Sucu ile hastane yöneticileri ve Mimarlık Fakültesi öğrencileri katıldı.
Doruk Sağlık Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ömer Yavuz Namlı, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, Doruk Hastaneleri olarak 25. yıllarını kutladıklarını belirterek, “Doruk Nilüfer Hastanemiz açıldığında Bursa’nın ilk özel hastanesiyle Bursa’nın son açılan özel hastanesini bünyemizde bulunduran bir sağlık grubu olacağız. Yıldırım’da ve Osmangazi’de birer hastanemiz vardı. Nilüfer’de de olma zorunluluğumuz ortaya çıktı. Hastalarımızdan da bu yönde yoğun talepler vardı. Böylece Doruk Nilüfer Hastanesi’ni tasarladık. Hastanemizi tasarlarken de bugüne kadar yapamadığımız, eksik kaldığımız, Bursa’nın ihtiyacı olan ne ise bunların hepsini yapmaya çalıştık. Hastanemizin inşaatı yaklaşık 4 yıl sürdü. Çok özel bir tasarım olan hastanemizi tasarıma sadık kalarak tamamladık. Bu ay içerisinde Sağlık Bakanlığımızdan ruhsatımızı alacağız” dedi.
“11 hidroklimatoloji termal havuzlar oluşturduk”
50 bin metrekare alanı olan Doruk Nilüfer Hastanesi’nin Güney Marmara’nın en büyük özel hastanesi olacağını ifade eden Dr. Namlı, şöyle devam etti:
“13 ameliyathanemiz var. Özel hastaneler içinde en fazla ameliyat yapabilme kapasitesine sahip olacağız. Yine 370 yatak kapasitesine çıkabiliriz. Türkiye’de hiçbir özel hastanede olmayan bazı bölümlerimiz var. Biz, Bursa’nın kaynağını kullanma ihtiyacı duyduk. Bildiğiniz gibi İmparatoriçe Theodora M.S. 500’lü yıllarda Bursa’da termal sularda tedavi görmüştür. Bursa’nın aslında neredeyse unutulmaya yüz tutan bir termal tarihi var. Biz özellikle sağlık turizmi açısından Bursa’mıza kazanç olsun diye 11 adet hidroklimatoloji termal havuz oluşturduk. 120-160 metrekare büyüklüğünde sağlıklı yaşam merkezi için kullanılabilecek havuzlar var. Kapalı alandan yüzerek terastaki havuza çıkabilirsiniz. Ayrıca nörolojik ve fizik tedavi hastaları için rehabilitasyon havuzları var. Bu hastanemiz bir onkoloji merkezi olacak. Radyoterapi ve kemoterapinin en ileri teknolojileri burada kullanılacak.”
“Hastanemizde intraoperatif 3 Tesla MR’ımız olacak”
Dr. Namlı hastanenin çatısında 6,5 ton ağırlığında bir helikopterin inip kalkmasına müsait bir heliport alanı bulunduğunu anlatarak, “Bu bizim için çok önemli. Özellikle sağlık turizmi için gelen hastalar İstanbul’daki havaalanından buraya en kısa sürede nasıl geliriz sorusunu soruyorlar. Hastanemiz organ nakli yapacak büyüklükteki ameliyathaneleri, anjiyo salonları, gerektiğinde hibrit ameliyathaneye dönüşecek anjiyo salonlarıyla çok özel. Yine tıbbi teknolojik olarak Bursa’da kamu ve özel hastaneler dahil hiçbirinde olmayan intraoperatif 3 Tesla MR’ımız var. Beyin tümörlerinde ameliyat yapılınca kalıntı kaldı mı diye MR’a girmeniz gerekir. Bu teknoloji ameliyat sırasında kullanılabiliyor. Böylece insanlar beyin ameliyatlarında İstanbul’a gitmek ihtiyacı duymayacak” diye konuştu.
“Özel klimatizasyon sistemiyle odaları yoğun bakıma dönüştürebiliyoruz”
Hastane yapılırken bir takım süreçlerden geçildiğine işaret eden Dr. Namlı, “Bunlardan biri de pandemi süreciydi. Bazı servis katlarımızda öyle bir klimatizasyon sistemi yaptık ki biz istediğimiz an o odaları yoğun bakıma dönüştürebiliyoruz. İkincisi de ameliyathanelerdeki hijyenik klima sistemleri. Genellikle birkaç ameliyathaneye hitap eden bir hijyenik klima santrali kurulur. Pandemiyi yaşayınca bir enfeksiyon riskini neredeyse sıfırlamak için her ameliyat salonuna ayrı bir hijyenik klima santrali koyarak bunu sıfırladık. Ayrıca genel bekleme alanlarında da hava değişim katsayısını neredeyse ameliyathanelerdeki kadar yükselterek daha hijyenik bekleme alanları oluşturduk” ifadelerini kullandı.
Organizasyonda Sözüneri Mimarlık sahibi hastanenin mimarı Hasan Sözüneri projeyi anlatırken, Zoom TPU’dan şirket ortakları Levent Çırpıcı da hastanenin iç mimarisiyle ilgili projesini paylaştı. Proje Koordinatörü ve Mimar İpek Tümerdem Sucu’nun da sunum yaptığı etkinlikte daha sonra Mimarlık Fakültesi öğretim üyeleri ve öğrencileriyle hastane inşaatı gezildi.