DP Genel Başkanı Gültekin Uysal, İstanbul seçimlerini değerlendirdi

‘Seçimin kaybedeni yoktur! Kazanan ise demokrasidir, millet iradesidir!’

Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, yaptığı açıklamada İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerini değerlendirdi.

23 Haziran İstanbul seçimlerinin adeta demokrasi sınavı olduğuna ve seçim sandığının çok kritik bir değer olduğuna vurgu yapan Genel Başkan Uysal, “Sonuçlar bizlere sandığın ve millet iradesinin zapturapt altına alınamayacağını, egemenliğin bila kaydu şart milletin olduğunu da açıkça beyan etmiştir” diye konuştu.

Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, “1946 yılında çok partili siyasi hayata adım atan Türkiye, 23 Haziran seçimleri ile umudun büyüdüğü, tahakkümün tutmadığı bir siyasi hayata adım atmıştır” dediği açıklamasında şunları kaydetti:

“Milli irade varlığını ortaya koydu”

“İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimleri Türk Milletine, Türk Demokrasisine ve İstanbul’umuza hayırlı olsun. Tekrar seçilen Ekrem İmamoğlu’nu tebrik ediyorum.

Türk Demokrasinin temel direği ve tüm vatandaşlarımızın, özellikle de siyaset adamlarımızın nefes borusu olan ‘Sandık’ın ne kadar kritik bir değer olduğunu, İstanbul’da tüm zorlamalara rağmen milletimiz varlık iradesiyle beraber ortaya koymuştur.

23 Haziran kritik demokrasi krizi ve sınavında ‘Sandık’ın demokrasimizin temel ve kalıcı değeri olduğu daha da pekişmiştir.

“Başta YSK olmak üzere kurumlar kendini yenilemeli”

YSK başta olmak üzere tüm kurumlar kendisini akıl, kayıtsız şartsız sadakat duyacağı temel evrensel değerler ve yerleşik devlet/kurum kültürü temelinde yenilemelidir.

6 Mayıs YSK kararının kalıcı zarar vermemesi İstanbul’da milli iradenin varlığını ortaya koymasıyla sağlanmıştır.

Sonuçlar göstermiştir ki YSK’nın aldığı ve bizlerin “cüppeli darbe” olarak nitelediği karar, vatandaşın vicdanına sığmamış, demokrasilerde olması gerektiği gibi hükmü seçmen vermiştir.

Sonuçlar bizlere sandığın ve millet iradesinin zapturapt altına alınamayacağını, egemenliğin bila kaydu şart milletin olduğunu da açıkça beyan etmiştir.

Acı ki seçimlerin yenilenmesine karar veren, bu kararın verilmesinde taşıyıcı görev üstlenen kurumlar, kişiler güvenilirliğini tamamen yitirmiştir.

“Kaybettirilen zaman bu vakıa ile telafi fırsatı bulmuştur”

Bedeller ödeyerek inşa ettiğimiz Türk demokrasisinin dibine dinamit koyma teşebbüsü başarısız kalmıştır. Bundan sonra tüm tarafların ivedilikle yapması gereken demokrasinin, temsilde adaletin, güven tesis eden sisteminin inşa edilmesidir.

6 Mayıs tarihinde belirttiğimiz üzere iktidarın görece kazancı milletimize, ülkemize zaman kaybettirmiştir. Neyse ki sandığa, milli iradeye duyulan güveni pekiştiren bu vakıa ile telafi edebilecek bir fırsat da tüm taraflara sunulmuştur.

Seçimin kaybedeni yoktur! Kazanan ise demokrasidir, millet iradesidir. Tebrike mazhar, takdire şayan milletimizdir!

“Türkiye, 23 Haziran seçimleri ile umudun büyüdüğü, tahakkümün tutmadığı bir siyasi hayata adım atmıştır”

Umudumuz açılan bu fırsat penceresinin değerlendirilmesidir. Çoban Sülü’ye Cumhurbaşkanı olma fırsatı tanıyan cumhuriyetin, demokrasinin ve adaletin kadrini kıymetini bilmeli, umudumuzu diri tutmalı!

1946 yılında çok partili siyasi hayata adım atan Türkiye, 23 Haziran seçimleri ile umudun büyüdüğü, tahakkümün tutmadığı bir siyasi hayata adım atmıştır.

Hayırlı, uğurlu, sürekli olsun inşallah!”