DP Genel Başkanı Uysal’dan Türk Telekom açıklaması

03.10.2018
A+
A-

Demokrat Parti Genel Başkanı ve Afyonkarahisar Milletvekili Gültekin Uysal, “Türk Telekom” hakkında sunulan araştırma önergesinin reddedilmesi ile ilgili bir açıklama yaptı.

Demokrat Parti Genel Başkanı ve Afyonkarahisar Milletvekili Gültekin Uysal, İyi Parti Grubu tarafından TBMM Genel Kuruluna sunulan “Türk Telekom’un 21 yıllığına kullanım hakkının devredilmesi ve sonrasında yaşanan sözleşmeye aykırı olarak gayrimenkullerin rehin bırakılması ve OTAŞ’ın kamuyu uğrattığı zararla ilgili araştırma önergesi”nin reddedilmesi hakkında bir açıklama yaptı.

Yaptığı yazılı açıklamada vatandaşın hakkının yendiğine vurgu yapan Genel Başkan Uysal, şunları kaydetti:

“Adalet ve demokrasi temennileri ile yeni yasama dönemine başlamamızın ardından Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin ilk Genel Kurul Toplantısında, İyi Parti Grubu tarafından sunulan araştırma önergesi, ne yazık ki iktidar partisi ve destekleyenlerinin oyları ile reddedilmiştir.

TBMM’nin açılışında yapılan açıklamalara da vurgu yapılan “adalet, hakkaniyet, millete hizmet” ve “Meclis’in temsil yetkisi”, siyasi söylemlerini bu kavramlar etrafında şekillendiren kimi vekillerin “emre riayetleri” neticesinde yine ciddi bir yara almıştır.

“Garibin hakkını iç ediyorlar” 

Geçmiş dönemlerde iktidar partisinin “çoğunlukçu” anlayışına kurban edilen araştırma teklifleri, şimdi MHP’nin de desteği ile biçilmektedir.

İktidar milletvekilleri ve MHP Grubu; iktidarı vicdanlarda zor durumda bırakan konularda, bir de hukuken zor durumda bırakmamak adına, her araştırma teklifinde “kabul etmeyenler” sorusuna otomatikman el kaldırmaktadır.

Milleti temsil ettiklerini unutup iktidarı korumayı görev edinen sayın vekiller de kamu vicdanında, Türk Telekom başta olmak üzere garibin hakkını iç eden, iç edilmesine rıza gösteren, buna imkan hazırlayan, bundan nemalanan her kim olursa olsun, elbet adalet huzurunda yargılanacaktır.

“Bu gibi tekliflerin reddedilmesi, ülkemize hizmet etmenin önünü kapatmaktadır”

TBMM’nin 27 Dönem 2. Yasama Yılı açılış konuşmasında Sayın Cumhurbaşkanı, tüm milletvekillerinin “kanun teklifleri” ile ülkemize önemli hizmetlerde bulunacağını bir kez daha hatırlatmıştı. Ancak ülkemize hizmet etmenin yolu; yalnızca kanun yapmak değildir, kanunsuzluk ve usulsüzlükleri araştırmak, sorunları ve sebeplerini ortaya çıkarmaktır. Bu bakımdan milletin hakkına halel getiren Türk Telekom yolsuzluğu ve usulsüzlüğü ile ilgili araştırma önergesinin reddedilmesi, ülkemize hizmet etmenin önünü tıkamaktan öteye gitmemiştir.

“Milletvekilleri güçlerini makamlardan değil, vicdanlarından alabilirler”

Açılış konuşmasında “birlik” vurgusu yapan Sayın Cumhurbaşkanı, partisinin milletvekillerine sorunların birlikte aşılacağını da hatırlatmalıdır.

Meclisimizin gücü; üyelerinin, milletvekillerinin gücü ile doğru orantılıdır. Milletvekilleri güçlerini makamlardan değil, vicdanlarından alabilirler.

Yine Sayın Cumhurbaşkanı’nın hatırlattığı üzere bizler “milletimizin itimadına, teveccühü ve desteğine layık olabilmek” adına çalışmaktayız. Bu bakımdan milletimizin vicdanını yaralayan, hakkını gasp eden ne kadar mesele varsa hesap sormak, araştırmak, araştırılmasını istemek boynumuzun borcudur. İktidar partisi milletvekillerinin de bu bilinçle ve vicdanla görevlerini ifa etmeleri, birincil temennimizdir.

“Suçlu bulamıyorsanız onu da ithal edin”

Araştırma önergesinin teklifi üzerine iktidar partisi adına söz alan Süleyman Karaman konuşmasında, Suudi OTAŞ’a devredilen Türk Telekom’un satış sözleşmesinin bir  “işletme hakkı satışı” olduğunu belirtmiştir. Bu beyanat dahi dikkate alındığında, işletme hakkı satışı olmasına rağmen, Türk Telekom’un gayrimenkullerini satan, kurumun işletmesinden elde ettiği karı ve dahası bankalardan aldığı kredileri yurtdışına kaçıran OTAŞ ve buna göz yuman bürokratlar, yetkililer, iktidar sahipleri suçlu değil midir?

“Türk Telekom, bedavadan biraz pahalıya ihale edilmiştir”

Türk Telekom konusunda yapılan açıklamalarda, kurumun özelleştirilmesine konu ihalenin (göreceli) başarısı ve Türk Özelleştirme tarihinin en karlı satışı olduğu iktidar tarafından vurgulanmıştır. Bugün olduğu gibi geçmişte de araştırma yapılmasından imtina eden iktidar ve yetkililerin vurdumduymazlığı ile kurum, bedavadan biraz pahalıya ihale edilmiştir. Bunun en somut göstergesi, yarım asırlık şirketin, 10 yılda satış bedelinin iki katı kar etmesidir.

İktidar sözcülerine göre var olan başarı kime ve neye göredir? Başarının ölçütü nedir? 

Parayı kazanan OTAŞ, borcundan harcından kurtulan OTAŞ olmasına karşın, hakkı yenilen maalesef ki vatandaş olmuştur.”

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.