Ekonomik Tetikçi (ET – II)
Evet…
Ülkemizde de 2005 yılında yayınlanan John Perkins’in ‘’Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları’’ adlı kitapta, uluslararası küresel sermayenin özellikle geri kalmış ülkeleri nasıl soyduklarını, sömürü yollarının nasıl işlediğine dair çarpıcı açıklamalara yer verilmiştir.
J. Perkins, bir Ekonomik Tetikçi(Economic Hit Man) olup, uluslararası alanda bir ekonomist olarak çalışmış, insafa gelerek istifa edip, bu kitabı yazmıştır.
Ekonomik Tetikçi’ler (ET) , maaş ve diğer ödeneklerini büyük şirketlerden alıyorlar, ama CIA ve diğer birçok küresel kuruluşlarla da işbirliği halinde çalışıyorlar. Bir ülkenin (Endonezya, Panama, İran, Kolombiya ve Irak) yöneticilerini, uzmanlarını, bilim insanlarını, gazetecileri, STK liderlerini hazırladıkları raporlarla, yatırımlar için neye gereksinimleri olduğuna inandırmak. Bu kişiler; bu gerçek olmayan raporlara, belgelere inanınca ihaleler açılıyor, krediler alınıp veriliyor, elbette ihaleyi ET’nin bağlantılı olduğu şirket kazanıyor.
Bu aşamada bir sorun çıkıp da Ekonomik Tetikçi’ler başarılı olamazlarsa araya CIA ve benzerleri giriyor; Rüşvetler, baskılar, hükümet devirmeler, suikastlar vb.
‘’Verilen borç, projeleri gerçekleştiren Amerikan şirketlerine geri döndükten sonra ikinci görevim, muazzam borç altına giren bu ülkeleri iflas ettirmekti. Böylece söz konusu ülkeler askeri üs, BM’de lehimize oy, petrol ve diğer doğal hammaddeleri kullanımı gibi ihtiyaçlarımız için kolay hedef olabilecekti.‘’
‘’İşim, bir ülkeye milyarlarca dolar yatırım yapılmasının etkilerini tahmin etmek olacaktı. Projelerin her birinden beklenen, müteahhit firmalar için çok karlı olması, ülkedeki bir avuç varlıklı ve etkili aileyi mutlu etmesi, uzun dönemde ülkeyi mali ve siyasi bağımlılık altına sokması idi. Borç yükü ne kadar büyük olursa o kadar iyi olacaktı. Bu yük ülkenin en yoksul vatandaşlarını sonraki on yıllar boyunca sağlık, eğitim gibi temel ihtiyaçlardan yoksun bırakacakmış, ne gam.’’
“Bizler, dünya ülkelerinin milyarlarını dolandırmak için iyi, çok iyi para alırız. İşinin önemli bir bölümü, dünya liderlerini ABD’nin ticari çıkarlarını kollayan geniş bir şebekenin bir parçası olmaya ikna etmek olacak. Sonuçta bu liderler öyle bir borç batağına saplanırlar ki ABD’nin sadık köleleri olurlar. Böylece siyasi, ekonomik ve askeri gereksinimlerimizi istediğimiz zaman istediğimiz şekilde karşılarlar. Buna karşılık kendi halklarına teknoparklar, santraller, havaalanları getirdikleri için siyasi konumları güçlenir. Bu arada Amerikan mühendislik ve müteahhitlik firmaları da iyice zenginleşir.”
ET’ler, küresel ekonomik düzenin patronları için finansal tetikçilerdir. Gelişen ve Üçüncü Dünya ülkelerinde şirketlerinin ve hükümetlerinin çıkarları doğrultusunda yürütülen ekonomik sömürge operasyonların önderliğini ve uygulamasını yaparlar.
ET’ler, ülkelerin tartışmalı altyapı projelerinin finansmanı yoluyla çok ağır ve ödeyemeyecekleri yüksek borç ve faiz yükü altına sokulduktan sonra giderek batılı egemen güçlere bağımlı hale getirirler. (Elektrik santralleri, köprüler, otoyollar, limanlar, havaalanları, teknoparklar vb.) Bu borçların ön koşulu, bütün bu projelerin Amerikan inşaat ve mühendislik firmaları tarafından gerçekleştirilmesidir. Böylelikle paranın çoğu tekrar Amerika’yı hiç terk etmez.
Eğer Ekonomi Tetikçisi çok başarılı ise borç tutarı ve faizi o kadar büyük olur ki, beş-altı yıl sonra borçlu ülke ödemeleri aksatır. Zaten istenen de budur. Ülkeleri, firmaları ve sonuçta o ülkenin vergi veren insanlarını yüksek faiz sarmalına dolayarak borçlandırmak ve uzun yıllar sömürmek.
‘’Ancaaak… Eğer biz başarısız olursak, devreye çakallar (İstihbarat –NSA ve CIA-elemanları) girer. Çakallar hazır ve nazır bekler. Ortaya çıktıklarında devlet başkanları devrilir veya feci “KAZA”larda ölürler. Eğer Afganistan ve Irak’ta olduğu gibi, bir şekilde çakallar da beceremezlerse genç Amerikalılar ölmeye ve öldürmeye gönderilir. Bu imparatorluğun yaratılmasına ben de katkıda bulundum ve suçluluk duygusu altında eziliyorum.‘’
Maalesef acı bir gerçek de, Dünya üzerinde birçok ülke, küreselleşmenin etkisi altında kalarak, ekonomik, siyasi, jeopolitik, hukuki yaptırımlara uğrayarak bağımsızlıklarını küresel çakallara teslim etmişlerdir.
Ekonomi Tetikçi’lerin arka bahçeleri olan Dünya Bankası, IMF, CIA, Mc Kinsey ve benzeri denetim şirketlerinin, küresel oyunlarına gelmememiz gerekmektedir. Bunun için de sözde Milli Ekonomi söylemleri ile değil, gerçekten ÜRETEN- ADİL PAYLAŞAN ve de ET’lerin yaşamasına ve sömürmesine izin vermediğimiz, hukuka bağlı, sevgi ve barış dolu güzel bir ülke…
Kim istemez ki!!!
Gayet net.
Şimdi de aynı yöntemi yurt içinde bizim çakallar da bize uyguluyorlar.
yüreğine sağlık güzel arkadaşım. ?
Yakıp Kardeşim. … selam olsun….
Elinize sağlık!
Ürettiğimizden fazlasını tüketirsek çakallarla yem olmaktan başka şansımız kalmaz maalesef!
Selamlar…
İdris Arkadaşım. … evet… çok haklısın. .. selamlar. ..
Ekonomik tetikçiler. Bunlar bize yabancı değil. 195o den beri Amerikan ‘ın piyonu olduk , emir ERİ olduk . Sömürü düzeni böyle işliyor. Lanet olsun bunlara .
Doğan Abi…. maalesef çok haklısın. .. başka söze gerek yok..