Erdoğan’dan Kabine toplantısı sonrası kritik açıklamalar
Son günlerde artan corona virüsü vakalarıyla birlikte gözlerin çevrildiği Kabine toplantısı sona erdi.
Kritik toplantının ardından açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplu taşımada ayakta yolcu alınmasına müsaade edilmeyeceğini söyledi.
Erdoğan, “Yeni dönemde eğitim öğretime salgın şartlarını dikkate alarak hem uzaktan hem yüz yüze eğitimi birlikte hayata geçireceğimiz bir sistemle devam edeceğiz” dedi.
Kabine toplantısının en önemli gündem maddesi corona virüsü ile mücadele oldu. Toplantıda Yunanistan ile Doğu Akdeniz’de yaşanan kriz de ele alındı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine toplantısının ardından yaptığı açıklamada şunları söyledi:
Bugün Kabinemizin Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemindeki 40. toplantısını gerçekleştirdik. Önümüzdeki dönemin yol haritasını çıkartıyoruz. Gündemimizin ilk konusu koronavirüs salgınıydı.
Salgın ülkemizle birlikte dünyayı tehdidini sürdürüyor. Yer küredeki hiçbir yerin bu salgından kurtulamadığı anlaşılıyor. Ölü sayılarının bini geçtiği ülkeler var. Avrupa ülkelerinin bazıları salgının 2. dalgasıyla boğuşuyor. Ülkemiz aldığımız tedbirler sayesinde daha iyi noktada bulunuyor.
TOPLU TAŞIMADA AYAKTA YOLCU ALINMAYACAK
Kafe ve restoranlar kurallara uygunluk bakımından çok daha sıkı bir şekilde denetlenecektir.
Toplu taşımada ayakta yolcu alınmasına kesinlikle müsaade edilmeyecektir. Riskli illerde kapasite sınırlamasına gidilebilecektir. Esnek mesai yaygın şekilde tatbik edilecektir.
Maske kullanımı başta olmak üzere kesilen cezalar muhakkak tahsil edilecektir.
“ASIL İŞ VATANDAŞLARIMIZIN KENDİNDE BİTİYOR”
Günlük vaka, vefat yoğun bakım istatistikleri de her akşam yayınlanıyor. Koronavirüs henüz tam olarak çözülememiş, dolayısıyla etkin bir tedavisi bulunamamış bir hastalıktır.
Her bireyin kendi tedbirini kendisi almasını zorunlu kılıyor. Hükümet olarak Mart ayından sonra açtığımız çok sayıda yüksek kapasiteli hastanelerle teşhis imkanlarını genişletiyoruz.
İçişleri Bakanlığımız yayınladığı genelgelerle salgın tedbirlerinin en iyi şekilde uygulanmasını sağlamıştır. Bir kez daha altını çizerek ifade etmek isterim ki asıl iş vatandaşlarımızın kendinde bitiyor.
Kalabalık etkinliklerden uzak durmadığımız sürece ne açtığımız hastaneler ne cezai tedbirler tek başına bizi virüsten koruyabilir.
“VAKALARI 100’ÜN ALTINA VEFAT SAYISINI SIFIRA İNDİRMELİYİZ”
Sonbaharın yaklaşmasıyla birlikte soğuk algınlığı gibi hastalıkları üzerime binmeden günlük vaka sayılarını 100’ün altına vefat sayısını mümkünse sıfıra indirmeliyiz.
Ülke ve millet olarak salgından korunma yöntemlerini en ideal şekilde uygulamamızdır. Salgında hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet yakınlarına başsağlığı diliyorum.
Rabbim milletimizi ve ülkemizi her türlü hastalıktan, iç ve dış saldırıdan muhafaza eylesin diliyorum.
İlaçtan dezenfektana kadar salgınla mücadele için gereken her tülü araç gereci yerli üretim olarak üretip kullanıma soktuk.
“ÇOK SAYIDA PROGRAMI HAYATA GEÇİRDİK”
Tüm dünyanın gıpta ile baktığı genel sağlık sigorta sisteminin ve sağlık alt yapımızın gücünü bir kez daha test etme imkanı bulduk. Sosyal koruma kalkanı altında istihdamı ve gelir seviyesi düşük vatandaşımızı desteklemeye yönelik çok sayıda programı hayata geçirdik.
Biz Bize Yeteriz kampanyasında toplanan 2 milyar 76 milyon liralık meblağı sosyal yardımlaşma ve dayanışmayı teşvik fonu üzerinden hane başı biner liralık ödemelerle vatandaşlarımıza aktarıyoruz.
Normal çalışma düzeneğine geçen işverenlerimize de 3 aya kadar asgari ücret üzerinden sigorta prim desteği vererek faaliyetlerini devam ettirmeye teşvik ediyoruz.
Yılın 2. çeyreğinde beklendiği gibi bir küçülme yaşamış olsak da gelişmiş ülkeler dahil dünyadaki pek çok devletten daha iyi durumda olduğumuz bir gerçektir.
Tüm veriler 3. çeyrekte güçlü bir toparlanma yaşayacağımıza işaret ediyor. Ağustos ayı ihracatımızı geçen yılın aynı ayının üzerinde bir rakamla kapattık.
OKULLARLA İLGİLİ AÇIKLAMA
Salgının başladığı günden bu yana ilk, orta ve yüksek eğitim kademelerinde uzaktan eğitim sistemimizi en iyi şekilde idame ettirdik.
Yeni dönemde eğitim öğretime salgın şartlarını da dikkate alarak hem yüz yüze eğitimi hem de uzaktan eğitimi birlikte gerçekleştireceğimiz bir sistemle devam edeceğiz.
Ailelerin tercihine göre, okul öncesi ve ilkokul 1. sınıf öğrencilerimizden başlayarak okullarımızı eğitim öğretime açıyoruz. Bu uygulama salgının seyrine göre şehirlerimizde farklılık gösterebilecektir.
“SALGINDAN EN MENFİ ETKİLENEN SEKTÖR TURİZM OLDU”
Özellikle üretimde gerçekten güçlü altyapısı, yetişmiş insan gücü ve sürekli gelişen teknolojiyle Türkiye’nin önünde yepyeni bir dönemin açıldığına inanıyoruz.
Salgından en menfi etkilenen sektör şüphesiz turizm oldu. Ülkemiz için önemli istihdam ve gelir kaynağı olan sektörün kısmen de olsa sezonu kurtarabilmesi için çok gayret gösterdik.
Kurduğumuz sistem sayesinde 10 milyon turist rakamını geride bırakmaya başardığımız ortada. İnşallah yıl sonuna kadar bu rakamı çok daha yüksek seviyelere çıkartacağız.
Salgının tetiklediği siyasi ve ekonomik yeniden yapılanma sürecinden inşallah ülkemizin en kârlı şekilde çıkmasını temin edeceğiz.
“SAKARYA SAHASI DÜNYADA KEŞFEDİLEN İKİNCİ EN ÖNEMLİ KAYNAK”
Güçlü altyapısı, yetişmiş insan gücü, teknolojisi ve lojistik avantajıyla yepyeni bir dönemin açıldığına inanıyoruz. İş dünyamızı bu yeni dönemin fırsatlarını en geniş şekilde değerlendirmeye davet ediyoruz.
Karadeniz’de keşfettiğimiz doğalgaz rezervi geleceğe ilişkin ümitlerimizin hayata geçişinin adeta sembolü haline gelmiştir.
Sakarya petrol sahası dünyada keşfedilen ikinci en önemli kaynaktır. İnşallah Karadeniz’de ve Akdeniz’de yeni müjdelerle bu sevincimizi daha da arttıracağız.
2023 hedeflerine ulaşmak için hep birlikte daha çok çalışmamız gereken bir döneme giriyoruz.
Türkiye siyasi, ekonomik, askeri olarak güçlendikçe karşısına çıkartılan engeller de artıyor.
Gezi olaylarında ülkemizden 24 saat canlı yayın yapan uluslararası medya Avrupa’da ve ABD’de çok daha kötü manzaraların yaşandığı toplumsal eylemleri görmezden geldi.
PKK sivilleri katledip mahalleleri işgal etmeye kalkıştığında bizim değil teröristlerin yanında yer aldı.
“BÖLGEDE HESABI OLAN PEK ÇOK ÜLKEYLE KARŞI KARŞIYA GELDİK”
FETÖ önce emniyet yargı teşkilatları içindeki mensupları vasıtasıyla siyasi darbe ardından ordu içinde askeri darbe girişiminde bulunduğunda ellerini ovuşturarak bekleyenler vardı. Darbecileri milletimizle tepelediğimizde bu terör örgütü mensuplarına kucak açtılar.
Güney sınırlarımızın güvenliği için harekete geçtiğimizde bölgede hesabı olan pek çok ülkeyle karşı karşıya geldik. Sırf Türkiye’nin önüne geçmek için nasıl senaryo uyguladıklarına şahit olduk. Güney sınırlarımızı güvenliğe alınca bir mekanizmayı karşımızda bulduk. Eli kanlı katillerle yanyana gelmekten çekinmeyenlerin, vatanlarını ve geleceklerini kurtarmak için mücadele edenlere nasıl terörist yaftalarını vurduğunu gördük.
Libya’da darbecileri gizli açık destekleyen riyakarları ibretle takip ettik. Doğu Akdeniz’de 10 kilometre karelik adalar üzerinden sahiller üzerine hapsetmeye çalışanların oyunlarını bozduğumuzda kimseyi yanımızda bulamadık.
Yürüttüğümüz faaliyetlere karşı sergilenen haksız ve hukuksuz girişimleri esefle izledik. Kıbrıs’ta Türklere uygulanan haksızlıkların arttırılmasını gayretlerini acı bir tebessümle kaydettik.
Geçmişte Türkiye’yi sürekli küçük gören, hesaba katmayanlar aynı tavrı sürdüreceklerini veyahutta sürdüremeyeceklerini gördükçe daha da azgınlaştılar.
“SİYASİ, ASKERİ SAYGISIZLIK AZMİMİZİ PERÇİNLİYOR”
Güç gösterileriyle netice almaya kallktıklarında karşılarında bambaşka bir Türkiye olduğunu gördüler. Her türlü siyasi, askeri saygısızlık bizim azmimizi perçinliyor. Türkiye’yi siyasi, ekonomik ve askeri olarak getirdiğimiz seviyede çıkarlarımızı her zeminde koruma imkanına kavuştuk. Ülke ve millet olarak birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sahip çıktığımız müddetçe sonuna kadar bunu sergileyeceğiz.
Milletimiz Türkiye’nin uzun demokrasi kalkınma mücadelesinde attığı her adımın nasıl akamete uğratıldığını gayet iyi biliyor. 1950’den itibaren vesayet, darbe ve istikrarsızlığın pençesinde kıvranan ülke olarak çok büyük zaman ve imkan heba ettik. Hak ve özgürlükleri geliştirme doğu, batı, kuzey, güneye kadar ülkeyi topyekün kalkındırma çabasına girdiysek hep başımıza bir haller geldi. Tek parti dönemi başlı başına felaket hikayesidir.
Gençlerimizin darbe ve muhtıralarla, siyasi toplumsal istikrarsızlık iklimlerini çok iyi öğrenmelerini istiyorum. Bu tür engellerin maliyetini ödedik. Hamdolsun mücadeleyi milletimizle birlikte alnımızın akıyla başarıya ulaştırdık.
81 vilayetiyle her karış vatan toprağını kalkındırmak için temel hizmet alanlarında, altyapıda yatırım seferberliği başlattık.
Eğitim, sağlık, enerji ve tüm alanlarında Cumhuriyet döneminin tamamında ortaya konulanların kat be kat üstünde hizmetler yaptık.
“ANI GELDİĞİNDE KORKARIM Kİ BEDELİNİ AĞIR ÖDEMEZLER”
Doğu Akdeniz’de ve Ege’de tarihten ibret almadan Türkiye’nin hakkını ve hukukunu hiçe sayarak emri vaki yapmaya çalışanlar da eninde sonunda bu gerçeği kabullenecektir.
Kendi vatandaşlarının güvenliğini ve refahını tehlikeye atma pahasına Türkiye’nin karşısına dikilenler için o kadar açık söylüyorum anı geldiğinde korkarım ki bedelini ağır ödemezler.