Fırat’ın doğusunda oluşan girdap…

Ortadoğu’da gündem sıkça değişse de Trump’ın çekilme kararı sonrası Fırat’ın doğusu gündemde sıcaklığını korumaya devam ediyor.

Aslında Trump’ın çekilme kararı çok da şaşırtmadı bizi.

Neden?

Çünkü daha önce defalarca çekileceğini açıklamıştı, fakat çekilme kararının açıklanma şekli ve zamanlaması tartışma konusu olmuş ve dikkat çekmiştir.

Bu kararla birlikte, bölgede bir boşluğun oluşacağı ve giderek bu boşluğun bir girdaba dönüşeceği biliniyordu. Bu girdaptan kaçmak isteyen bütün aktör ve maşalar kaçış yolunda birbirini ezerek kaçacak, ortalık mahşer gününe dönecektir.

ABD, her ne kadar çatışma sahasından kaçsa da terör örgütlerine mühimmat ve lojistik desteğini devam ettirmektedir ve kesmeyecek gibi de görülmektedir.

Temel meselelerden birisi, aslında ABD, bu kararıyla savaş sonrası Suriye’nin yeniden imarı konusunda bütün yükü Rusya’ya yıkmış durumda olmasının yanı sıra savaş sonrası bütün insani sorumlulukları da yüklemiş durumdadır.

Buradan hareketle görünen o ki bu karar, bölgede oyun kartlarının yeniden karılması amacıyla yapılmış ve dengelerin yeniden düzenlenmesini sağlamıştır.

‘Bölge bir girdaba dönüşecek’ dedik, girdap içerisinde fırtınalar kopartacak gelişmeleri şu şekilde sıralayabiliriz:

• Terör örgütlerine, ABD tarafından onbinlerce TIR silah yardımı yapılmış ve bu çekilme kararından sonra da bu yardımların devam ettiğini yapılan 500 TIR yeni sevkiyatla görebiliriz. Bunun yanında PYD hapishanelerinde tutuklu bulunan yaklaşık 3000 IŞİD militanı PYD tarafından serbest bırakılmıştır.
• Bölgede oluşan boşluğu doldurabilmek amacıyla, İran Devrim Muhafızları Tugayı Komutanı Kasım Suleymani, Tahran’a yaptığı çağrıda, İran ve Irak’tan yeni takviye güçlerinin gönderilmesini talep etmiştir.
• Trump’ın bu kararına itiraz eden İngiltere ve Fransa boş durmuyor, bölgenin güney doğusunda bulunan Tel Tenef bölgesinde yeni üst inşasına ilk günden başladılar bile.
• Bölgede Türkiye’nin önünü kesmek isteyen PYD terör örgütü, Süleymaniye’den kalkan uçakla Şam’a Esed ile görüşmek amacıyla acil bir heyet gönderdi ve işbirliği teklifinde bulundu.
• Bunların yanında müttefikimiz Rusya, SDG güçleriyle hiç bir zaman irtibatı kopartmadı ve bu karardan sonra yeni görüşmeler yapıldı ve sıcak temas kuruldu.
• Bölgede Türkiye’ye dostane yaklaşacak ve işbirliği yapılacak grup sayısı çok az, bu nedenle Rusya’nın talebi üzerine de olsa, son dört yıldır Türkiye’ye giriş yasağı olan “Suriye Devrim ve Muhalif Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK )” eski Başkanı “Ahmed Al jarba”yı Türkiye’nin affetmesi ve Ankara’ya davet ederek işbirliği teklif etmesi doğru bir hamle olarak düşünülebilir. Ve yakında sınır bölgelerini bu grubun silahlı kanadına devredebilirler.
• Bütün bu kargaşadan yararlanmak isteyen ev sahibi Esed, Münbiç’te türlü oyunlarla Türkiye’ye karşı hamlelere girişmekte ve ‘ben de varım’ demek istemektedir. Bunun yanında Şam yönetimi, yayınladığı ve terörist ilan ettiği teröre destek verenler listesine, sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eski Dışişleri Bakanı sayın Davutoğlu’nu eklemeyi ihmal etmedi.

Bu gelişmeleri ve fazlasını izleyerek, bu girdabın çok daha büyük fırtınalara meydan olacağını açıkça görebilmekteyiz. Sonuçta bu süreçten en az zararla çıkacak olanlar, bu oyunu kazanmış olacaklardır.