Fotoğraf Krizinin Perde Arkası

17.02.2025
A+
A-

Kıbrıs Rum siyasi partileri ağız birliği etmişçesine, farklı cümlelerle Kıbrıs sorununun 1974’ten bu yana en kritik dönemecinde olduğunu ifade ediyorlar.

Kıbrıs konusunda Rum ve Yunan tezleri artık pek taraftar bulmuyor. Son bir yıldır uluslararası siyasette yaşanan gelişmelere bakıldığında Kıbrıs konusu ile ilgili taraflar, artık Yunan ve Rum propagandasının etkisi altından çıkmışa benziyor.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Pakistan ziyareti sırasında Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif’in KKTC’ye ilişkin açıklamaları, Yunanları ve Rumları hayli endişelendirmiş olmalı ki, Rum AP Milletvekili Lukas Furlas, hemen AB Komisyonu’na mektup göndererek “uluslararası hukuku ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenliğini çiğneyen bu tür açıklamalara derhal müdahale edilmesini” talep etti.

Kendileri Kıbrıs Türklerini 1963-1974 yılları arasından soykırımdan geçirirken, aralarından bir tek kişi bile, hiçbir kuruluş ve birliğe “Biz Kıbrıs Türklerine soykırım uyguluyoruz, durdurmak için derhal müdahale edin” içerikli bir mektup göndermemişken, AP milletvekili, Pakistan Başbakanının KKTC’yi destekleyen açıklamasını hiç vakit kaybetmeden AB Komisyonuna şikayet etmesi tam onlarlık hareket. Lakin bu şikayetten bir sonuç çıkmayacağı kesin.

Yunanlar ve Rumlar 19. Yüzyılının başından beri, Türkiye ile dalaştıkları vakit veya bir sıkıntı oldu mu, -kendileri herhangi bir tedbir alamadıklarından ve yaptırım gücüne sahip olmadıklarından – Avrupalı güçlü devletlerin arkasına sığınıp, hemen ve derhal ağababaları Avrupa Birliğine başvurup, ağlayıp, sızlayarak duygu sömürü yapıyorlar. Ancak son 200 yıldır arkalarına Avrupa devletlerini alıp, önceleri Osmanlı Devletine, sonraları da Türkiye’ye, kafa tutmayı kendilerine ilke edinen bu milletin artık bütün saygınlıklarını yitirdikleri görünüyor.

Bir zamanlar bu sistem başarıyla işlese de şimdilerde Avrupa Birliği, Yunanistan ve Kıbrıs Rumları uğruna Türkiye’yi karşısına almak istemiyor. Bırakın Avrupa Birliğini, artık ABD de Yunanistan ve Kıbrıs Rumları uğruna Türkiye’yi karşısına almak istemiyor. Ki gördüğümüz gibi Brüksel’de düzenlenen NATO Savunma Bakanları Toplantısında ABD dahil üye ülkeler Yunanistan’ın oyununa gelmediler. Yunanistan’ın Türkiye ile Yunanistan arasındaki Ege kıta sahanlığı sorunlarını NATO sorunu haline getirmeye çalışmasını yutmadılar ve Yunanistan’ın tüm çabalarına rağmen, NATO üyesi ülkelerin tümü, ABD’de dahil olmak üzere Türkiye’nin de istediği şekilde savunma planlarını onayladılar.

ABD’nin tercihini Türkiye’den yana kullanması, AB üyesi olan NATO üyesi devletlerin de Yunanistan’ın laf kalabalığını dikkate almayıp Türkiye’nin istediği şekil ve içerikte NATO savunma planlarını onaylamaları Yunanistan heyetini ve hükümetini büyük bir düş kırıklığına uğrattı. 13 Şubat perşembe günü NATO Zirvesi’nde ABD dahil diğer savunma bakanlarından diplomasi tokadı yemek Yunanistan hükümetinin ve Savunma Bakanı Dendias’ın pek ağırına gitmiş olmalı ki, toplantı sonrasında gerçekleştirilen olağan “aile fotoğrafı” çekimine katılmadı ve NATO Savunma Bakanları ailesi resminin içinde yer almadı.

Tüm bu gelişmeleri doğru okuyacak olursak, Adalar Denizinde (Ege) ve Kıbrıs’ta dengelerin değiştiği ve bu değişikliğinde yakında yavaş yavaş ve küçük adımlarla fiiliyata dönüşmeye başlayacağı yönünde bir öngörüde bulunmak olası. Bekleyip, görelim…

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.