Gebelik depresyonunda gün ışığı mucizesi
Depresyon tedavisinde yüksek oranda başarı sağlanırken, gebelikte meydana gelen bazı duygu durumları, tedavi sürecini etkileyebiliyor. Annenin bebeğine zarar gelmesi ile ilgili endişeleri, depresyon tedavisini karmaşık hale getiriyor.
Uzmanlar, “İlaç kullanmak istemeyen” gebeler için, gebelikte güvenli bir tedavi olması nedeniyle birçok genç kadın tarafından tercih edilen “Fototerapi: Parlak ışık tedavisi”ni öneriyor.
Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Gökben Hızlı Sayar, gebelik depresyonunda güvenli bir tedavi olan “fototerapi” hakkında önemli bilgiler verdi.
“İlaç kullanmak istemiyorum” diyorsanız, bu önerilere dikkat!
“Depresyon her ne kadar tedavide oldukça başarılı olunan bir hastalık grubu olsa da gebeliğin kendine has bazı özellikleri, bebeği koruma ile ilgili düşüncelerimiz, annede bazen yerli, bazen yersiz olan bebeğe zarar gelmesi ile ilgili endişeler depresyon tedavisini biraz karmaşık hale getiriyor” diyen Doç. Dr. Gökben Hızlı Sayar, şu önerilerde bulundu.
Güneş ışığına eş değer ışık bulundurun!
“Sıklıkla hastalarımız, ‘İlaç kullanmak istemiyorum, terapi için imkânım yok, bir terapist bulamıyorum, manyetik uyarım tedavisi şu an yaptırmak istemiyorum, daha doğal bir çözüm var mı?’ şeklinde sorular yöneltiyor. Bu noktada sizlere doğal bir çözüm öneriyoruz: ‘Fototerapi’ yani ‘parlak ışık tedavisi’. Parlak ışığın beynimiz üzerindeki etkisi, uyku düzenleyici etkisi ve Güneş ışığından yoksun kaldığımız zaman, depresyon oranındaki artış uzun zamandır biliniyor. Güneş ışığına eş değer bir ışığın bir cihaz aracılığıyla evimize, odamıza, bulunduğumuz yere getirilmesi ve bir tedavi olarak sunulması gayet iyi bir fikir gibi görünüyor.”
Fototerapi, birçok genç kadın tarafından tercih ediliyor
Gebelerde bazen mevsimsel özellik gösteren (kış depresyonu, bahar depresyonu gibi döngüleri belirli bir mevsimi takip eden) depresyonlarda parlak ışık terapisinin oldukça etkili ve doğala çok yakın bir tedavi biçimi olabildiğini ifade eden Doç. Dr. Gökben Hızlı Sayar, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Burada, 10 bin lükslük; yani gün ışığına eş değer bir ışık kaynağının karşısında kişi, doktorunun belirleyeceği protokole göre, genellikle sabah erken saatlerde günde yarım saat kadar oturabiliyor. Kendi günlük işlerini yapabiliyor; orada bulmaca çözebiliyor, kitap okuyabiliyor, örgü örebiliyor.
Işık kaynağından yaklaşık 1 metre uzakta olun
Işık kaynağından yaklaşık 1 metre kadar uzakta olunması gerektiğini belirten Doç. Dr. Sayar, “Kişiden 30-45 saniyede bir, ışık kaynağına çok kısa bir bakış atmasını istiyoruz. Böylece ışığın gözlere daha çok ulaşmasını sağlıyoruz ve bu şekilde depresyon tedavisini yapabiliyoruz” diyerek, sözlerini şöyle tamamladı:
“Ancak bazen bu tedavi tabii yetersiz olabilirken, bazı durumlarda da oldukça işe yarıyor. Ancak vücuda bir zararı olmayan ve gebelikte güvenli bir tedavi olması bakımından birçok genç kadının tercih ettiği bir tedavi olabiliyor.”