Güven meselesi
Daha önce yazmıştım, kimseye ‘sayın‘ kelimesi ile hitap etmeyecektim.
Çünkü, “özgül ağırlıktan” bahseden AKP’nin kurmayları, çözüm sürecinde terörist başına ‘sayın’ diye methiyeler diziyorlardı.
Birkaç yazımda Bahçeli’ye hakaret olur diye ‘sayın’ diyemiyordum!
Köprülerin altından sular aktı gitti. Zamanının ışıkları söndü.
Bugün sonuçları değil, başlangıçları değiştirmek lazım diye yazıyorum.
İyi niyetli bir vatandaşım. İçimde güven duygusu hiç kaybolmadı.
Çünkü hiç bir dönemde içimde:
ÖFKE
KİN
NEFRET
tohumları yeşermedi..
MHP Genel Başkanı Bahçeli’den bahseden bir yazı aklıma hiç gelmezdi.
Bu yazımı yazarken içim sızlıyor, ellerim titriyor.
Çok pişmanım!
Ama aklımın ve vicdanımın sesi ‘asıl senin yazman gerek’ diyor.
“Vatana, millete, Türklüğe ihanet içinde olan AKP’ye, bu ihanetin hesabını Yüce Divan’da sormazsam namussuzum”
dediği günlerin heyecanını hiç kaybetmedim.
Henüz çok sözler havada uçuyor ama, esas olan Bahçeli’nin hakim olmasıdır.
Güneşin doğuş yönünü kimse değiştiremez!
Yazmışken bir noktaya soru işareti koymam gerekiyor.
Bahçeli demiş ki; dememesi gerekirdi, köz adamı değil kendisi bilim adamıdır.
“CHP GARA’DA YAKALANDI.
HA KANDİL, HA HDP, HA CHP…”
Eğer bu sözler balon değilse, güç elinde…
Adalet talimatınızla hareket ediyor.
Adalet kararını versin ve söylesin!
***
Şu sözü duymadınız mı?
‘Atatürk’ü seven asla müslüman değildir’ diyenlerle, Ülkücüler nasıl beraber olabiliyor?
Sakın ha beka meselesi demeyiniz!!!
“Başkalarını bilen kimse bilgili,
Kendini bilen kimse akıllıdır..”
Öyle bir darboğazdayız ki, çıkılması zor görünüyor.
Değerli okurlarım, pandemi dönemi de gösterdi ki,
Türkiye iyi yönetilemiyor.
Asıl sorunumuz güven duygularımız yok edildi.
Adalet çökmüş, eğitim çarkları işlemez halde.
Karar mekanizması düzenli çalışmıyor.
AKP’nin kahraman savunucusu bile dayanamadı:
”Çocuklarımızı mahvettiniz”
diyebildi.
Bakalım Nagehan Hanım bir bedel ödeyecek mi?
Topluma gerçekler anlatılmıyor.
Zaman israfı, yalancılıkla tavan yaptı!
Zaman kaybedilince haliyle, işler de kaybediliyor!
Güven meselesi adaletle halledilir ki…
Çiçeron’un sözünü unutmayalım;
”İnsanın en büyük düşmanı ,
doğrudan doğruya kendisidir.”
Kendimize ayar verecek olan yine kendimizdir.
Bahçeli ve Erdoğan isterse sorunlar kısa sürede azalır.
Mühim olan güven meselesidir.