Hafızamızı besleyelim

Gündemin kafa patlatan aldatıcı sözlerinden uzaklaşmaya çalışalım,

Dikenli dillerden dökülen tetikleyici sözleri dinlemeyelim!

Yalan üreten, bilgisiz, görgüsüz laf kalabalığı yapanları tanıyalım!

Para ve makam için yalakalık yapanları asla unutmayalım.

Ekran sineklerini, kara kalemli yalan üreticileri bilelim.

Bu düşünceler içinde hafızamızı besleyecek olan

ŞİİR

FIKRA

ATASÖZÜ

ile akıl ve vicdan yolumuzu aydınlatalım.

Başımıza çakılan yalan çivilerini çıkarıp atalım.

Paslı kafalardan, vicdansız kalplerden sakınalım.

***

İŞTE REÇETEYİ ATALARIMIZ YAZMIŞ

– Hafızasız baş, bekçisiz kaleye benzer.

– İyiliği yalnız iyiler anlar, kötülüğü herkes.

– İnsanın en büyük düşmanı, bizzat kendisidir.

– Kendini çok seven, çevresinde pek az sevilir.

– Kusurlarınızı hemen söyleyecek arkadaşlar bulun.

– Öğrenmek pahalıdır, ama cehalet daha çok pahalıdır.

– Para arttıkça, sevgisi de artar.

– Sucu toplum hazırlar, suçlu ise işler.

– Tatlı sözler, şiddetli öfkeye karşı tesirli ilaçtır.

– Uşağım olsa dahi, hatalarımı düzelten efendimdir.

– Millet zenginliği ile değil, ahlak değeri ile ölçülür.

– Saygısızlığın, saldırının küçüğü büyüğü yoktur.

– Birlik ve beraberlik, ölümden başaka her şeyi yener.

– Milli benliğini bilmeyenler, başka milletlere yemdir.

– Tehdide dayanan ahlak, bir erdemlilik olmadığından başka güvenilmeye de layık değildir.

– Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre hürmet ederiz.

Fikirler şiddetle, top ve tüfekle öldürülemez.

– Halkın sesi, Hak’ın sesidir.

– Güçlüysen sözünü yumuşak tut.

– Zorda yılma, gevşeme gayreti daim olsun.

– Haklılara hakkını haksızlara müstahakkını ver.

– Mevcut ortamda en iyi neticeyi almayı araştır.

– Hayatını faydalı işlerle süslemeye çalış.

***

Geçmiş zaman köleleri ile günümüz kölelerinin  farkı,

Eskiden kölelerin masrafını efendileri,

şimdi ise kendileri karşılıyor…

Biri zorla köle yapıldığı halde diğeri kendiliğinden köle olmuştur.

  ***

Ey! Mezar taşının çalınmasına razı olan ecdat…

Ey! Çalınan musluğunu bekleyen çeşme…

Ey! Sonsuzluğu unutturan yollar!

Ey! Filizini koparana meyve veren ağaçlar

Ey! Taş yerine başımıza yağmur yağdıran gökler.

Söyleyin, biz hangi milletteniz?

Ömür trenini küfür rayları üzerinde yürütenler…

Elbet bir gün cehennem istasyonuna uğrayacaklardır.