Hatıralar canlıdır
12 yaşında merhum Aşık Veysel’i tanımıştım.
Bir de ortaokulda iken okulumuza gelmişti.
Sazının nağmeleri, sözlerinin gönülleri dolduran, kalpleri duygulandıran güzelliği, zamanla içimde coşkulu bir Aşık Veysel hayranlığı yarattı.
İnsanların kalp gözüyle de görebileceğini çocuk denilecek yaşta Aşık Veysel’i dinleyince, aldığım ilhamla şiir ezberleme merakı, öğretmenimin de teşviki ile aşk derecesine yükseldi diyebilirim. Çünkü, her gün bir şiir ezberliyordum. Merhum öğretmenim Rifat Başdoğan’ı, bu vesile ile rahmetle anıyorum. Mekanı cennet olsun.
***
Hey gidi günler hey!
5.sınıfta iken babam Karagöz Gazetesi alırdı.
Çok güzel şiirleri bu gazeteden ezberlerdim.
Öğretmenim her gün, “Şükrü şiir var mı?” derdi.
Sessiz bir öğrenciydim, gülümseyerek yanına koşar ‘evet’ derdim.
Sınıfa girince, “Şükrü kalk bakalım şiirini oku.” deyince sevinçle derin bir heyecan içinde okurdum.
***
Vatanımı korumaya geldim askere
Şehit olacağım almam tezkere
Yüreğim tunçtandır, bileğim demir
Şükrü Kanatlı’dan beklerim emir.
mısralarıyla başlayan “Vatan Uğruna” şiirini okuduğum zaman, öğretmenimin gözlerinin yaşardığını halen unutmuş değilim. Sevgili arkadaşlarımın alkışları da şiir okuma hevesimi artırıyordu. Bazı teneffüslerde öğretmenler okul bahçesinde toplu otururken, öğretmenim, “Şükrü, gel haydi şiir oku” derdi. Kahramanlık şiirlerimden birini heyecanla okurdum. Öğretmenlerimizin hepsinden birer “aferin” mükafatı alırdım.
***
Benim bu şiir okumam ve takdir edilişim bazı arkadaşlarımın şiir okumasına vesile oldu. Sınıfımızda adete bir şiir okuma yarışı başladı. Öğretmenimiz diğer arkadaşlarımıza da aynı sevgiyi göstererek, bizleri bazen yarıştırır.
“Kimi beğendiniz” diye sorar, arkadaşlarımız parmak kaldırarak cevaplandırmış olurdu.
Öğretmenimiz o gün şiir okuyanlara teşekkür eder, diğer arkadaşlarımıza şiir okuma ödevi verirdi. Birbirimizi kıskandığımızı hatırlamıyorum.
***
Bayram törenlerinde okulumuz adına okurdum. Hele velilerimize Ulus Sineması’nda yapılan gösteride okuduğum günkü heyecanımı, bu satırları yazarken aynen yaşıyorum.
Şanlı ordu orduya destan
Şanlı ordu yurdun çelik siperi
Savaşta da barışta da yamandır
Atatürk’tür onun ölmez rehberi…
mısralarıyla başlayan şiirim tam yirmi dört kıta idi.
***
Bazı toplantılarda şiir okumam istendiğinde, bu şiir imdadıma yetişir.
1950-51 ders yılında ilkokulu bitirdim. Sınıfımızdan 42 öğrenci mezun oldu Şu anda benim bildiğim, hayatta 6’sı Zile’de, Ankara’da 3, İzmir’de 2, Bursa’da 1, Fransa’da 1 olmak üzere 13’ü hayatta. Ben bugün sadece üç arkadaşımla görüşebiliyorum.
Düşündükçe, şu söz aklıma geliyor; “Hayatta bolluk da, yokluk kadar, arkadaşları birbirinden ayırır.” .
Ölen arkadaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Yaşayanlara sağlıklı ömür niyaz ediyorum.