Hepimiz birimiz için…
AK Parti Genel Başkanı, seçim havasını estiriyor.
Sayın Erdoğan, şu sözleri bizlerden iyi bilir;
”Allah çok konuşanı sevmez, ilmi olmayınca
Allah ilmi de sevmez, iman olmayınca.
Allah imanı da sevmez, ihlas olmayınca.
Allah ihlası da sevmez, sevgi olmayınca.”
***
‘Diyanetimize saldıranlara haddini bildiririz.”
Sayın Cumhurbaşkanımızın alkışlanacak sözü…
”Orhun Yazıtları inancımızın en eski kaynağıdır.”
Bir ağaç gibi kökü derinlerde, yaprakları gökte olan kişilere Türk denir.
”Ben Türk’üm” diyenler, dua okuyup durmasınlar.
Gitsinler bir ağaç diksinler.
Tarihin bize miras sözleri…
***
Düşünüyorum, bu ülkede Diyanet’e saldıran kim?
”Kızını okutan babalar cehennemliktir.”
”Hayallerini çaldığınız, torpilsiz AKP’li olmayan gençlerin ahı tutacak sizleri.”
Daha neler neler… Bu sözler diyanete saldırı mıdır?
İktidarın şikayetçi olma hakkı yoktur.
Bunlar Diyanet’e saldırıysa başta sizler harekete geçin.
Adalet var diyorsunuz, vatandaş yok diyor.
Bu da Diyanet’e saldırıdır.
Savcılarımızın dahi görevini yapamayışı da saldırıdır!
***
Şu sözlerin sahibi iyi niyetle söylemiş olsa bile…
Ben Diyanet’e saldırı derim!
“İslam’ı anlatmak iman ve kanuni görevimizdir.”
İslamı öğretememek Diyanet’e saldırı değil midir?
Günlerdir konuşulan bir ceviz kabuğunu doldurmayan, sözler, Diyanet’e saldırı değil midir?
Dinin siyasete alet edilmesi de Diyanet’e saldırıdır.
Atatürk’ün dediği gibi temiz bir duygu, politika gibi kirli oyunlara alet edilemez:
”Din ait olduğu yerde temiz vicdan sahnesinde yaşanmalı.”
Hz. Ali’nin (RA) sözlerini aklımızdan çıkarmayalım:
”İlimsiz ibadette, tefekkürsüz Kur’an tilavetinde hayır yoktur.”