İmamoğlu, Sarıyer’de boşaltılan binada incelemelerde bulundu
İmamoğlu: Tereddütlerimizi toplumla paylaşıp çözüm bulmak zorundayız.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Sarıyer Bahçeköy’de çökme tehlikesi bulunan 9 katlı bir bina ve çevresinde incelemelerde bulundu. Boşaltılan bina sakinleri ile bir araya gelen İmamoğlu, “Yaşadığınız olay İstanbul’un ne yazık ki büyük bir sıkıntısı ve talihsizliği. Tam depremin 20’nci yıldönümünde bu vakayı yaşadık. Keşke 20 yılda milletimizin yüreğine su serpecek laflar söyleyebilseydik. Biz de mutlu olurduk. Tereddütlerimizi toplumla paylaşıp çözüm bulmak zorundayız” dedi.
İmamoğlu, bir gazetecinin, “Dün kayyum atanan illerden sonra şimdi de gözler büyükşehirlere çevrildiğini iddia edenler var” sözlerine, “Demokrasinin teslim ettiği görevleri, insanlardan hukuk dışı yollardan almak öyle göz çevirmeyle olmaz. Milletin iradesi çok önemlidir. Milletin iradesini yok saymak çok büyük bir hatadır. Kimsenin sınırsız yetkisi yoktur. ‘Var’ gibi davrananlar ülkeye çok şey kaybettirirler. Kendileri kaybetmiş olur, zaten kaybediyorlar” şeklinde karşılık verdi.
Sarıyer Bahçeköy Mahallesi Doğanbey Caddesi üzerindeki 9 katlı bina, geçtiğimiz cuma gecesi 23.00 sıralarında büyük bir gürültü ile kolonları patlayan binada oturanlar itfaiyeye ihbarda bulunmuş, ardından bina çökme tehlikesine karşın tahliye edilmişti. 120 kişinin oturduğu bina mühürlenmiş, apartman sakinleri Sarıyer Belediyesi Sosyal Tesisleri’ne yerleştirilmişti. İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç ile birlikte çökme tehlikesi bulunan bina ve çevresinde incelemelerde bulundu. İmamoğlu ve Genç’e, CHP İstanbul Milletvekili Gökhan Zeybek ile İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Çakılcıoğlu da eşlik etti.
“İMAR BARIŞI SORUNU ÇÖZMÜYOR”
Vatandaşların ilgisi altında çökme tehlikesi yaşayan bina çevresinde incelemelerde bulunan İmamoğlu, Genç’ten bilgi aldı. Sarıyer Belediyesi’nin kurduğu çadırda bina sakinleri ile bir araya gelen İmamoğlu, olayı en başından beri yakından takip ettiğini belirtti. Bina ile ilgili olarak çıkacak olan raporu beklediklerini kaydeden İmamoğlu, “Raporlar elde olduktan sonra yapıyla ilgili daha net konuşulabilir. Ama tereddütler ortada. Yapının kaçak bir bina olması da ayrı bir sıkıntı. Bugün kadar İmar Barışı ile beraber bir yapı tespit tutanağınız var. Ama bu tespit tutanağı sizin binanızın bir sıkıntısı varsa gidermiyor. Bu bir evrak sadece. Şu aşamadan sonra hem Çevre ve Şehircilik Bakanlığı hem İBB hem de Sarıyer Belediyesi olarak süreci takip edeceğiz. Bu tür yapılarla ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın attığı bazı adımlar oluyor. Kira yardımından tutun, sürecin hızlandırılmasına dönük kararların alınabilmesi gibi… Öyle plandı, vesaireydi, normalde aylar sürecek konu. Böyle acil durumlarda çok daha hızlı hareket edilebiliyor” diye konuştu.
“DOĞRU BİLGİLENDİRMELERİ YAPACAĞIZ”
“Bütün hususlar olgunlaşmadan size bir taktım şeyler söylememiz yanlış” diyen İmamoğlu konuşmasına şöyle devam etti: “Yapının fiziki durumunu ve ondan sonra da yol haritası belirlemek için ortak masa oluşturulacak. Zaten Bakanlık sürecin içerisinde ve ilgili il müdürünün buraya geldiğini biliyorum. Sarıyer Belediye Başkanımız da sürecin içerisinde ve ilgili. İBB olarak -en başta ben olmak üzere- tüm yetkililerimiz sürecin içerisinde ve ilgili olacağız. Ama bütün hususlar olgunlaşmadan size bir taktım şeyler söylememiz yanlış. Süreçler olgunlaştıktan sonra hem bizim ağzımızdan hem bakanlıktan hem de Şükrü Bey’in ağzından en doğru bilgileri birebir alacaksınız.”
“ORTAK MASA KURACAĞIZ”
İmamoğlu, bina sakinlerinin durumlarının ne olacağı sorusuna şu yanıtı verdi:
“Raporlar çıkmadan hiç kimse size bir öngörüde bulunamaz. Raporlar çıktıktan sonra belki eşyalarınızı alacağınız bir çalışma yapılabilir. Teknik insanların öngörüleri olmadan değil biz, bakanlıktaki ulaşmak istediğiniz kişi de size yardımcı olamaz. Buradaki insanların bir kısmını Sarıyer Belediye Başkanımız konuk ediyor, bir kısmı akrabalarının yanında. Mülk sahibi ve kiracı olanlar var. Ortak masa oluşturacağız. Kendi aramızda konuşmadan sizinle konuşuyoruz. Oturup konuşacağız, buradaki çözümlerle ilgili bizim sosyal hizmetler ne gerekiyorsa yanınızda olacağız. Onu bilmenizi isterim. Umut ederiz en hızlı bir şekilde bu süreci hep beraber atlatırız. Can kaybı yok, birinci korktuğumuz kısmı atlattık. Bundan sonrasını hep birlikte toparlarız. İlgimizden en ufak bir kuşkunuz olmasın. Herkesin ilgisi tam, şimdi ortak masa kurarak koordineli yürütmek. Kaymakamlık gelmiş, valimizin bilgisi var. Bu iş milli bir mesele.”
İmamoğlu, bir vatandaşın, “Kiralar bir anda iki katına fırladı” sitemine, “Bu bir vicdan meselesi. Bizim insanımızın vicdanı vardır. Çok geçmiş olsun. Allah bütün insanlarımızı korusun. Yüreğinizi ferah tutun. Her şey yerine konur. Bakın 99 depremi daha dün gibi. Binlerce insanımızı kaybettik, onlar geri gelmiyor. Onun için Allah korumuş. Önümüze bakalım, kol kola bu işi çözeceğiz” karşılığını verdi.
“BU İŞİN SİYASETİ OLMAZ”
Vatandaşların sorunlarını dinleyen İmamoğlu, bir yurttaşın “Sarıyer’deki imar sorunu ve kentsel dönüşüm” ile ilgili sorusuna şu cevabı verdi:
“Sarıyer konusundaki uyarınız bizim için İstanbul ile ilgili felsefe zaten. Konu sadece Sarıyer değil. İnanın İstanbul’da 10 binlerce bina var. Daire demiyorum bakın. 40-50 bin civarında diyoruz, belki daha fazla içinde durulmaması gereken binalar var İstanbul’da. Tabi bu çok büyük bir seferberlik süreci. Seçim döneminde deprem meselesini milli bir mesele olarak tanımladım. Hala da aynı düşünüyorum. Bu işin siyaseti olmaz. Kim varsa, bakanlıkmış, TOKİ’ymiş, İBB ve Sarıyer Belediyesi’ymiş, herkes oturacak masaya ve çözüm bulacağız. Allah korusun ne canları geri getirebiliriz ne de bu memleketin ekonomideki büyük kayıplarını geri getirebiliriz. Tam depremin 20 yıldönümünde bu vakayı yaşadık. Keşke 20 yılda milletimizin yüreğine su serpecek laflar söyleyebilseydik. Biz de mutlu olurduk. Şu anda bu anlamda kaygımız vardır. Tereddütlerimizi toplumla paylaşıp çözüm bulmak zorundayız. Sarıyer’in imar planları ve kentsel dönüşümde öncü adımlar atmak olsun. Hızlı hareket etmek için işbirliği yapacağız. Yetki ve bazı hususlarda bizden önde olan kurumlar var. Bizde bazı adımları atmak yetki anlamında aylar sürebilir. Ama bakanlığımız yasa yetkiyi verdiği için çok hızlı hareket edebilir. Biz önüne koyacağız. Gerekirse çok hızlı hareket edilecek. Onun için diyorum bir masa diye. Bu masanın siyaseti yok. Bunu herkesin de böyle düşünmesini isteriz. Herkesin öyle düşündüğüne inancım var. Bu anlamda ortak hareket edeceğimize hiç kimsenin kuşkusu olmasın.”
GAZETECİLERİN SORULARINI YANITLADI
İmamoğlu bina sakinleri ile olan buluşmasının ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlamak için kameraların karşısında geçti.
“İBB iştiraki Medya AŞ’den 50 kişinin çıkarıldığı bilgisi var. Önümüzdeki günlerde 50 kişi daha çıkarılacak diye iddia var. Bununla ilgili bilginiz var mı” sorununa İmamoğlu şu yanıtı verdi: “Arkadaşlarımız bir kısım çalışmalar yapıyorlar. Bazen bazı tespitler ve disiplin işlemleriyle ilgili çalışmalar yapılıyor. Bazen çalışmak istemedikleri insanlarla ilgili, yasal kanuni haklarını teslim ederek çalışmak istemedikleriyle yollarını ayırıyor olabilirler. Bunlar mümkün. Tek tek, kurum kurum açıklamak yerine bununla ilgili daha geniş çaplı açıklamalarımızla sizleri bilgi sahibi yapacağız.”
“ORTADA MİLLETİN İRADESİ VAR”
İmamoğlu, “Terör örgütüne yardım ettikleri iddiası ile Van, Diyarbakır ve Mardin Belediyelerine kayyum atandı. Sonrasında da bazı çevreler tarafından, ‘Şimdi gözler Büyükşehirlere çevrildi’ yönünde yorumlar yapanlar var. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?” sorusuna ise şu yanıtı verdi:
“Kimin gözü çevrilmiş buraya? Böyle bir mantıkta demokrasinin teslim ettiği görevleri insanlardan hukuk dışı almak öyle göz çevirmeyle olmaz. Kimsenin sınırsız yetkisi yoktur. ‘Var’ gibi davrananlar olur, ama ülkeye çok şey kaybettirirler. Kendileri kaybetmiş olur, zaten kaybediyorlar. Milletin iradesi çok önemlidir. Ortada milletin iradesi vardır. Milletin iradesini yok saymak çok büyük bir hatadır. Bununla ilgili açıklamamı dün yaptım. Diyarbakır’da da Van’da da Mardin’de de öyle kuru laflarla, terör örgütü üyeliği gibi laflarla bu hamleler yapılmaz. Varsa tespit eder işleme koyarsınız. Kayyum atayarak, bunu böyle ucu bucağı belli olmayan bir sürece bağlamazsınız. Bu iş böyle olmaz. Bu sefer insanlar milli iradeye dönük güvenini kaybeder. O zaman başka bir ortam yaratırsınız. Çok üzücüdür. Şiddetle kınıyorum. Karşısındayım ve insanların eğer bir suçu varsa yargılanır, cezasını bulur, işlem yaparsınız. Ama öyle hurafeyle lafla, kuru lafla bu işler olmaz. Olmayacaktır da. Umarım bu yanlıştan dönerler, umarım seçilen belediye başkanları görevlerine dönerler. Öyle İstanbul’a gözler dönmüş lafları vs. Herkes haddini bilecek. Biz işimizin başındayız. Tam olduğumuz yerdeyiz.”