İş dünyası, BDDK’nin TL kredi kullanım kararını değerlendirdi
İş dünyası BDDK’nin TL kredi kullanımına yönelik kararını değerlendirdi.
BDDK’nın finansal istikrarın güçlendirilmesi ve kaynakların verimli kullanılarak kredi sisteminin etkin şekilde çalışmasına yönelik attığı adımlar, dolar/TL’de hızlı düşüşü beraberinde getirirken, iş dünyası temsilcilerinden de karara destek geldi.
BDDK’nin aldığı karara göre, “bağımsız denetime tabi”, “yabancı para nakdi varlıklarının TL karşılığı 15 milyon liranın üzerinde olan” ve “yabancı para nakdi varlıkların TL karşılığının aktif toplamından veya son 1 yıllık net satış hasılatından büyük olanının yüzde 10’unu aşan” şirketlere TL cinsinden yeni bir nakdi ticari kredi kullandırılmayacak.
Herhangi bir şirketin karar kapsamına girmesi için, söz konusu 3 şartın hepsinin birden sağlanması gerekecek. Gerçek kişiler ile gerçek kişi şirket ortakları da karar kapsamına alınmayacak.
BDDK’nin kararı duyurmasının ardından cuma günü yüzde 2,7 gerileyen dolar/TL, bugün de aşağı yönlü seyrini sürdürdü ve 16,0993 ile bir ayın en düşük seviyesini gördü. Dolar/TL, şu dakikalarda önceki kapanış seviyesinin yüzde 1 altında 16,7190’dan işlem görüyor.
“Döviz arz-talep dengesi, TL lehine çok daha makul düzeylere gelecektir”
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Mahmut Asmalı, karara ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye’de döviz kurunda meydana gelen hızlı yükselişin başat faktörü olan dolarizasyonu önlemenin, milli paranın değerini korumak ve enflasyonla mücadele etmek adına öncelikli hedeflerden biri olduğunu ifade etti.
BDDK’nin döviz cinsinden ihtiyaç fazlası nakdi varlık tutan şirketlere Türk lirası cinsinden kredi kullandırılmasını sınırlayan kararını MÜSİAD olarak desteklediklerini belirten Asmalı, şunları kaydetti:
“Söz konusu kararın enflasyondaki kura bağlı maliyet artışları kaynaklı yükselişi engelleyeceği aşikardır. BDDK’nin bu hamlesi ile döviz arz-talep dengesi, Türk lirası lehine çok daha makul düzeylere gelecektir. Bunlara ilaveten, BDDK’nin bu düzenlemesi, bu kapsamda yer alan şirketlerin döviz varlıklarına ve gerçek kişilerin döviz alımlarına yönelik herhangi bir sınırlama öngörmemekte, yalnızca şirketlerin TL kredilere erişimini kısıtlamaktadır. Üstelik getirilen istisnalar ve kapsam değerlendirildiğinde etkilenecek şirket sayısı oldukça sınırlıdır. Bu bağlamda ilgili BDDK kararının ardından ‘piyasa ekonomisine müdahale’ söylemleri gerçekçi olmayan ve iyi niyetten uzak yorumlardır.”
“BDDK, kredi kararı ile yanlışta olanlara ‘dur’ demiştir”
Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Orhan Aydın da kredileri amacına uygun kullanmayan zihniyetlerin kendi çıkarları uğruna ülke ekonomisine büyük zarar verdiğini aktardı.
BDDK’nin, TL ticari kredilerine yönelik aldığı önlemlerin gerekçesi hakkında bilgi veren Aydın, önlemlerin bir tespite dayandığını, açıklanan kararların yapılan suistimallerin önüne geçilmesine yönelik olduğunu, devletin kaynaklarının korunarak verimli kullanılmasının amaçlandığını kaydetti.
Aydın, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Hükümetimiz Kur Korumalı Mevduat Hesabı, Gelire Endeksli Senet ile halkımızın parasını koruyup döviz baskısını kırmaya çalışırken, bütün bu alanda verilen mücadeleyi hiçe sayıp yatırım, üretim ve istihdama yönelik verilen ticari kredileri uygun oranlarda alıp döviz alımı yapan zihniyetleri sorgulamak gerekir. Yaptıkları çok büyük bir yanlıştır. Kredileri amacına uygun kullanmayıp ülkemizin inşasından, kazanmasından, refahın, gençlerimizin geleceğinden çalan bu zihniyetler kendi çıkarları uğruna ülke ekonomimize çok büyük zararlar vermektedir.
BDDK’nın kredi kullanımına yönelik aldığı yeni kararlar bu zihniyetlere dur diyecek bir karar olmuştur. Tespitler, getirilen önlemler ve kaynakların verimli kullanılması adına kararda imzası bulunan herkesi yürekten tebrik ve takdir ediyorum. Unutmayalım ki güçlü ekonomi, güçlü Türkiye demektir. Bu da ülke kaynaklarımızın verimli ve yerinde kullanılmasından geçer.”
“Bu tedbirler, TL’nin güçlenmesine katkı sağlayacaktır”
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç ise BDDK kararını, kullandırılan kredilerin üretime dönmesi, ekonomiye kazandırılması ve verimli alanlara gitmesi konusunda yerinde bir tedbir olarak gördüklerini ifade etti.
Söz konusu kararı; kredilerin verimli kullanılmasını, üretimi ve istihdamı besleyecek alanlara yönlenmesini destekleyen bir hamle olarak değerlendirdiklerini aktaran Avdagiç, “Bu tedbirler, TL’nin güçlenmesine katkı sağlayacaktır. Yapılan düzenleme ile makul maliyetli fonların spekülatif döviz işlemlerine yönelmesinin de önüne geçilecektir. Düzenleme ile firmaların üretime ve yatırıma yönelik fonlama ihtiyaçları ön planda tutuluyor. Bunu da isabetli buluyoruz.” dedi.
Avdagiç, alınan proaktif önlemlerin, küresel arenada parasal sıkılaşmanın gittikçe gündeme daha fazla geldiği bugünlerde Türk lirasına güç katacağını kaydetti.
“Türk lirasının güçlenmesi ve ekonomimizin istikrarı için olumlu bir adım”
Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, kararın ticaret ve üretime olumlu yansımasını beklediklerini ifade etti.
Bankaların reel sektörü desteklemek amacıyla kullanıma sunduğu kredilerin amaç dışı değerlendirilmesinin hakkaniyetli bir tutum olmadığını her zaman dile getirdiklerini aktaran Baran, şunları kaydetti:
“Ülkemiz zorlu bir coğrafyada varlığını sürdürmek için hem ekonomik hem de siyasi bir mücadele sergiliyor. Hükümetimiz, kaynakların sınırlı olduğu bu süreçte ekonomik büyümesinin devamını sağlamak için dış pazarlarda güçlü olmaya ve rekabet gücünü artırmaya çalışan reel sektörü bankacılık sistemiyle desteklemeye gayret ediyor. Bankalarımızın reel sektöre yönelik desteklerinin farklı amaçlarla kullanımı, diğer işletmelerimize yapılan haksızlıktır. BDDK’nin kararı kredi kanallarının doğru işlemesini sağlamak açısından önemlidir. Türk lirasının güçlenmesi ve ekonomimizin istikrarı için olumlu bir adımdır. İşletmelerimizin dövizi bir yatırım aracı olarak görmemesi, sadece döviz yükümlülüklerini gerçekleştirmek için ellerinde bulundurması gerekir. Bu süreçte kaynakların üretime, yatırıma, ihracata ve istihdama aktarılarak Türkiye ekonomisinin sağlam temeller üzerinde güçlü bir şekilde büyümesinin devamı tüm faydaların üzerindedir.”
(AA)