İşimiz iş… 20 sayfalık CV…

CV…

Yani Curriculum Vitae.

Türkçesi, yaşam koşusu. Mülakata ve belki de işe alınmaya giden yolda kartvizitimiz.

Üniversitenin son sınıfına gelmiş her genç, en az 3-5 kez CV yazma teknikleri eğitimini almıştır. İşin ilginci, kariyer sitelerindeki örnekleri baz aldıklarından birbirine çok yakın, neredeyse şablon CV’lerle çalıyorlar kapımızı.

Bugüne dek 2 CV çok ilginç gelmişti bana. İlki, 7-8 sayfaydı. İlk okuduğumda aklıma ilk gelen şey, ‘Yaaa bu çocuk bitirdiği okulu yazmayı unutmuş galiba’ cümlesi oldu. Tekrar okudum ve gördüm ki, ortada 7-8 fakülte olmasına karşın hepsi iç içe geçmişti.

Şöyle başlıyordu eğitim faslı: ‘ÖSS sonrası İşletme Fakültesi’nde okumak için Frankfurt’ta üniversiteye yazılmak için uçağa bindim. Uçakta biriyle karşılaştım. Bana dedi ki: ‘Artık herkes işletme okuyor. Sen bir farklılık yap, iktisat oku.’ Mantıklı geldi. Frankfurt’ta aktarma yapıp Münih’e uçtum ve İktisat bölümüne kaydoldum. İlk dönem sınav performansımı kutlamak için Barcelona’ya gittim. Gördüm ki, ben turizm için yaratılmışım. Okulu bırakıp İspanya’da turizm okumaya başladım. İlk yılın sonunda sınavları verip İstanbul’a geldim yaz tatilinde ve 5 yıldızlı bir otelde staj yapmaya başladım. Mutfak bölümündeydim. Aşçıbaşı beni çok sevdi ve İspanya’da turizm okuduğumu öğrenince; ‘Madem turizm okuyacaksın. Bu işin Harvard’ı İsviçre’dir. Senin yerine olsam İsviçre’de turizm okurdum’ deyince söz dinleyip İsviçre’de bir okula kaydoldum…’

***

Sonu gelecek sanıyorsunuz ama yanılıyorsunuz. Tam 6 sayfa tutuyor eğitim faslı. Yanılmıyorsam 14 ayrı okulla yarım kalmış bir ilişki. Hiçbiriyle sonuna dek gidilememiş. ‘Acaba yanılıyor muyum’ diye tekrar tekrar okudum ama 7-8 yıllık yüksek tahsil okunmasına karşın gelinen nokta liseden mezuniyet.

İnsanı bunca yoran özgeçmişini okuyup kendilerini mülakata çağıracak cesareti ve gücü kendimde bulamamış olduğum için kendimi halen affetmediğimi belirtmek isterim. Çünkü hemen peşinden okuduğum bir başka özgeçmiş beni bitap düşürdüğünden ertesi gün planladığım mülakatları ertelemek zorunda kaldım.

Bahse konu diğer özgeçmiş mal beyanıyla başlıyordu. Ama ne mal beyanı… Örneğin evlerin kışlıkları ile yazlıklarının sayısı 7-8 adetti. Arabalar ise hafta içi, hafta sonu ve arazi diye kategorize edilmişti. Banka mevcutları da hatırı sayılır miktardaydı.

Medeni hali sorusuna evli, eşinin mesleği kısmına ise ‘Çok başarılı bir eşe destek olmak’ yazmıştı. ‘Çocukları olsaydı acaba ne yazardı misyon olarak?’ diye düşünmedim değil.

Başarılarla dolu iş yaşamı parlak cümlelerle taçlandırılmıştı. Şirketleri diplerden alıp alıp zirveye taşımıştı.

Son bölümde ise okunan günlük gazete ve dergilerin listesi mevcuttu ki, liste 2 sayfayı aşıyordu. İster istemez ‘Bu adam bunları okumaya kalksa iş için gram vakti kalmaz’ diye düşünmüştüm.

20 sayfalık özgeçmişin sonuna, ‘birlikte çalışırsak beni de başarılarla dolu bir dünyaya elimden tutarak taşıyacağı’ rüşvetini iliştirmişti.

İnsanda akıl ve feraset olmayınca böyle fırsatları ıskalıyor tabii. Ne kadar dövünsem faydası yok…