İyi düşünelim!
Düşünce, bir insanın yükseleceği en yüce makamdır.
Türkiye’de artık siyaset değil, düşünce konuşulmalıdır.
Sözde siyasetçiler, insanlığın veya ülkelerinin huzuru için değil, kendi çıkarları için siyaseti kullanırlar.
Son yıllarda ülkemizde kurulan partileri aklımıza getirelim.
Sayısını biliyor muyuz?
Devlete hizmetin partilerle yapılacağına artık inanmak çok zor!
Bütün siyasetçileri gözlerimizin önüne getirelim.
Birbirinden güzel sözler ederler ama koltuğa oturunca değişirler.
“Sen kimsin, size mi soracağız?”
“İsteseniz de yapacağız, istemezseniz de….”
Diyecek kadar, gerçeklerden uzaklaşırlar.
Bugün Türkiyemize siyasi gözlükle bakmayalım.
Durumdan memnun olanlara ne diyeceğimi bilemiyorum
En iyisi düşünen insanlarımıza yandaş gazeteleri okuyalım.
Koltuk kapmak için övücü konuşmacıları dinleyelim.
Bir taraf ‘uçuyoruz’ diyor.. Ötekiler tamamen aksini söylüyor.
‘Cumhurbaşkanı kim olacak?’ diye feryat eden iktidar telaş içinde Millet İttifakını parçalamak için yollar aramakta….
Böyle bir ülkede insanlar nasıl yaşar ve ne yapar, düşünüyor muyuz?
Yandaşlar çok mutlusunuz. Üç, beş maaşlılar uçuyorsunuz.
Ama hiç düşünmüyorsunuz, bir hesap gününün geleceğini!
Neyse lafı bırakalım da düşünce yoluna bakalım..
İşte bir Arnavut sözü:
“Akıl, insanın külahında bir çividir. Yumruk yemeden içeri giremez.”
Kenyalı da:
“Bir yalan ne kadar hızlı olursa olsun, hakikat onu yetişip geçer.”
Kızılderiliyi dinleyelim:
“Acı çekenlerin sözü daha önemlidir! Son ırmak kuruduğunda ,
son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde, beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak.”
İsimsiz bir siyasetçi de arkadaşlarına demiş ki:
“Hatalı sollama ölüm, hatalı oylama zulüm getirir.”
Bu sözlerin aydınlığında iyi düşünelim.
Çünkü, düşünen insan hata yapmış olsa da, düzeltmesini bilir. Düşünce, insanı daima yüceltir. Güzel ülkemde düşünen insanların sayısının artması dileğimle…