İYİ Parti İl Başkanı Kavuncu: Bu ülkenin partimize çok ihtiyacı var
İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu, Türkiye’deki değişimin, dönüşümün mimarları olduklarının altını çizdi. “Biz olmasayadık Türkiye’de hiçbir şey değişmezdi. Bu ülkenin bizim partimize çok ihtiyacı var” dedi.
İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu ve yönetim kurulu üyeleri, haftalık ilçe teşkilatları ziyaretlerine devam ediyor.
Ziyaretler kapsamında 11 Ekim Cuma günü Gaziosmanpaşa İlçe Başkanlığını da ziyaret eden İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Kavuncu, burada GOP İlçe Başkanı Harun Çapur, yönetim kurulu üyeleri, ilçe teşkilatı ve gençlik kolları ile bir araya geldi. Yeni katılan üyelere rozetlerini takan Kavuncu, “Gaziosmanpaşa farkını gösterdi, ilk defa bir ilçemizde hedeflediğimiz üye sayısını tutturacağız” diyerek memnuniyetini belirtti.
Yeniçağ Gazetesi’nin haberine göre Kavuncu, İYİ Parti Gaziosmanpaşa İlçe Başkanlığı’nda yaptığı konuşmada gündemdeki konulara değindi, soruları da yanıtladı.
“BU DİL DEVLET ADAMLIĞINA YAKIŞMAZ”
İYİ Parti İstanbul İl Başkanı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Milletimizin her bir ferdini AK Parti kadrolarında görev almak üzere partimiz saflarına katılmaya davet ediyorum” sözlerine sert tepki gösterdi.
“Cumhurbaşkanının bu söylemini buradan kınayalım” diyen İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Kavuncu, ‘Barış Pınarı Harekatı’na yönelik de şunları söyledi:
“Barış Pınarı Harekatı’nda Fırat’ın doğusuna çıkartma yapan, şu anda orada terör örgütleriyle mücadele içerisinde bulunan askerlerimizin ayağına taş değmesin. Allah onların yardımcısı olsun. Biz genel merkezimizin talimatıyla bütün il ve ilçe teşkilatlarımızı bayraklarla donattık. Dedik ki; “Bu işin siyaseti olmaz”, herhangi bir olağanüstü durum olduğunda Türk Milletinin sığınacağı tek gölge ay yıldızın gölgesidir. Bizi bunu söylerken ne talihsizliktir ki bugün bu ülkenin Cumhurbaşkanı çıktı ve dedi ki: “Zor bir dönemden geçiyoruz ben bütün Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını AK Parti’ye, kendi partime davet ediyorum. Bu çok üzücüdür, bu bir devlet adamına yakışmayacak bir dildir. Türkiye’de bu konuda en duyarlı -daha 2 gün önce, harekatla ilgili bilgilendirme yapıldığı an- en asil, milletin duymaya ihtiyacı olan cümleyi kuran da bizim genel başkanımız olmuştur. Genel başkanımızla bu hafta bir kez daha gurur duydum. Çıktı ve dedi ki:” Bunu siyasi bir malzeme hiç kimse yapmaz, yaptırmayız. Bugün, bütün farklılıklarımız ve iç siyasette yaşadığımız tüm tartışmaları rafa kaldıracağımız gündür. Türk Ordusu cephede yerini aldığı anda, tek siyasi Partimiz ‘Al-Bayrağın Partisi’dir. ” Bir devlet adamı kendisine atılan bu pası en iyi şekilde, en asil şekilde değerlendirmesi gerekirken, bir telaşa kapılıp, şehitlerin oradaki askerlerimizin çektiği eziyet üzerinden de bir prim elde etmek gibi, bir çıkar sağlamak gibi bence hiç yakışmayan oldukça çirkin bir tavır içerisinde oldu. Burada en üzücü nokta da cephede canını dişine takmış askerlerimizin o mücadeleyi yaparken, arkalarını döndüklerinde Ankara’da İstanbul’da bu tür tartışmaların oluyor olması. Şu anda hepimizin onların motivasyonunu, onların bu ülke için gösterdiği çabayı destekleyecek duruşta ve söylemler içerisinde bulunmamız gerekir. Bir kez daha inandık ki bu ülkenin bizim partimize çok ihtiyacı var. ”
“23 HAZİRAN ÜLKE SİYASETİNDE BİR DÖNÜM NOKTASI OLDU”
23 Haziran’ın ülke siyasetinde bir dönüm noktası olduğunu vurgulayan İYİ Parti İstanbul İl Başkanı, konuşmasına şöyle devam etti:
“Siyaset çok zahmetli ve yıpratıcı bir iş. Yeri geliyor ailemize zaman ayıramadığımız anlar oluyor, fakat somut bir karşılık aldığınızda da çektiğiniz tüm zahmete ve yorgunluklara değiyor. Önce 31 Mart’ta da daha sonra da 23 Haziran’da bu çalışmalarımızın somut karşılığını aldık ve büyük bir gurur yaşadık. Millet ittifakı olarak sadece belediye seçimini almadık, değişmez denen 25 senelik bir değişimi de sağladık. Bunu bütün Türkiye gördü. Ülke siyasetinde bir dönüm noktası oldu. Bunun sonuçlarını 3-5 yıl sonra daha fazla alacağız. Konuşmayan ağızlar konuşmaya başladı, insanlar cesaretlendi. Hatta siyasi parti kurmaya başladı. Bu değişim medyaya da yansıdı. 23 Haziran’dan sonra haberlerimiz daha fazla yer buldu. ”
“BUGÜN PARTİ KURANLAR KEŞKE ZAMANINDA BAZI ŞEYLERE DUR DİYEBİLSELERDİ”
AKP’den istifa eden ve parti kurma çalışmalarını hızlandıran eski Bakan Ali Babacan’a göndermede bulunan Kavuncu, konuşmasına şöyle devam etti:
“Yok öyle yağma, İYİ Parti’nin kuruluşuyla şimdi siyasi parti kuranları bir kere ayıracaksınız. Oradaki o cesareti, oradaki o iradeyi aynı kefeye koymayacaksınız. Keşke zamanında ağzını açsaydı o ağzını açanlar, keşke zamanında bazı şeylere “dur” demeyi becerebilselerdi. Belki hepimizin yaklaşımı farklı olurdu.”
“Millet İttifakı’nın belediyeleri kazandığı birçok ilde ve ilçede arkadaşlarımızın belediyelerde iş imkanı yakalayabilmekle alakalı birtakım beklentileri ve soru işaretleri var.” diyen Kavuncu, bu sürecin nasıl ilerlediğini de açıkladı.
“DEVLETE AİT MAKAMLARDAN HERKES EŞİT YARARLANMALI”
Bu süreçte ilkesel duruşun önemine değinen Kavuncu, şunları söyledi: “Türkiye’de doğru olmayan siyasal alışkanlıklar var. Devletin kurumlarının, millete ait makamların siyasallaşmasına, partizanlaşmasına hepimiz “bu yanlış” diyebilmeliyiz. Biz, ülkenin belli kaynaklarının belli bir zümreye, belli bir kesime peşkeş çekilmesine kesinlikle karşıyız. Genel başkanımız bunu defalarca dile getirdi, “Bir siyasi partiden, üyemizdir diye gelen belgelerle işe alımların yapıldığı Türkiye’ye biz son vereceğiz” dedi. Bu iddiayı biz her zaman sergiledik. Partizanca hareket ettirmeyeceğiz, partizanca hareket edilmesine de karşıyız dedik. Devlete ait olan bütün makamlarda Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkesin eşit şekilde yararlanma hakkı olduğunu söyledik. Bu bir ilkesel duruştur. Bu bizim Türkiye ile ilgili yapmış olduğumuz gelecek tasavvurudur, vatandaşlarımızın önüne koymuş olduğumuz bir iddiadır. Bu iddiayla çelişecek bir hal ve hareket içerisinde olmamamız lazım.
“BU SÜRECİN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ”
Sürecin yavaş işleyişinin nedenlerini de şöyle açıkladı “Şişirilmiş bir belediye ile karşı karşıyayız. İştiraklerin çoğunda bir yığılma var. Bunların analizinin dikkatli ve düzgün yapılması gerekiyor. İşini iyi yapan, düzgün yapan, millet ittifakına değil başka bir partiye oy atan ama partizanlaşmamış insanların ekmeğiyle oynanmasına asla müsaade etmeyiz. Bir de bankamatik memuru olarak nitelenen bir güruh var. Bunların tespitinin yapılması da zaman alacak. Tespit edilmelerinin akabinde ‘x’ partisinin bankamatik memurları çıkıp ‘y’ partisinin bankamatik memurları işe girmeyecek. Böyle bir teşebbüste bulunulmasına müsaade etmeyiz. Böyle bir teşebbüste bulunulmayacağına dair de bir duruş var bundan da gayet eminiz. Her kurumdaki analizlerin iyi yapılması, ne kadarlık bir istihdam yapılacağının tespit edilmesi bunun da açık ve şeffaf bir şekilde deklare edilmesi söz konusu. Biz bu sürecin takipçisi olacağız. Başvuruların, büyükşehir başkanlığının açmış olduğu web sitelerine yapılması gerekiyor. Bugüne kadar üst düzey yöneticileri alımları yapıldı. Burada da partizanca hareket edilmeyeceğine dair bir tavır ortaya kondu. Ne kadar başarılı olacak, bunu hep birlikte göreceğiz, bu sürecin takipçisi olacağız.”
(Yeniçağ)