İYİ Parti kongreleriyle ilgili genel bir analiz

İYİ Parti kongreleri yurt çapında devam etmektedir… Ülkemizin demokrasiye, özgürlüğe ve adalette susadığı bir süreçte bu kongrelerin gerçekleştiriliyor olması; tek kişi yönetiminin olduğu ülkemizde bir umuttur, mutlu yarınları düşünmek için de bir şanstır. Demokrasiden monokrasiye geçilen bir süreçte üyelerin delegeleri seçmesi ve delegelerin ilçe ve il başkanlarını seçmesi hakikatten büyük bir başarı hikayesidir. Önce bu gerçeği herkesin kabullenmesi ve partililerimizin bu şölenin değerini iyi değerlendirmesi gerekmektedir.

Bütün bu güzel gelişmelere rağmen demokrasiyi içselleştirme noktasında bu seçimler, hala emekleme döneminde olduğumuzu göstermektedir. İlçelerimizde ve illerimizde birden fazla adayın çıkması güzel bir gösterge olmakla birlikte demokrasi kültürünü içselleştirme ve hoşgörüyü gösterme noktasında taban olarak daha çok yol almamız gerektiğini de bir kez daha gösterdi.

Bu bağlamda; yaptığımız ve yapacağımız bütün eleştirilerden muradımız sadece partimize değil, ülkemize demokrasi kültürünü kazandırmaktır. Bu noktada en büyük destekçimiz sayın genel başkanımızın demokrasiden yana koyduğu ve “demokrasiyi içselleştireceğiz” açıklamasıdır. Demokrasi kültürünün jakobenci bir yaklaşımla tepeden inemeyeceğini 95 yıllık demokrasi sürecimizde milletçe yaşadık. İlk kez İYİ Parti demokratik kültürü tabandan tavana yayarak demokrasi kültürünün ülkemizde kurumsallaşmasına katkı sunuyor. Bu hikâyenin kendisi bile muhteşem değil mi?

Peki, bu güzel çabalara rağmen yanlışlarımız, eksiklerimiz yok mu? Demokrasi kültürünün olmazsa olmazları arasında özeleştiri vardır. Kongrelerimizde yapılan hataları da dile getirerek bundan sonraki süreçlere de ışık tutmak zorundayız. Zira partimize sadece iktidar olmaya odaklanan bir partiden daha büyük sorumluluklar yüklenmiştir. Güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş, kuvvetler ayrılığının kontrol denge mekanizması içinde ahenkli çalışması, cemaat-tarikat bağlarından kurtularak milletleşme sürecimizi gerçekleştirmek gibi Türk aydınlanmasının da öncülüğünü yapmaktadır.

Bu iddialarla ortaya çıkan partimizin bazı uygulama yanlışlarını da dile getirerek bundan sonraki sürece ışık tutmak istiyoruz.

1- Genel başkanımızın adeta hakemlik yaptığı bu süreçte bazı vekillerimiz, divandan bazı arkadaşlarımız, kurucular kurulu üyelerimizden bazıları, GİK üyelerimizden bazıları, il başkanlarımız ve belediye meclis üyelerimizden bazıları rekabetin bir parçası oldular. Oysa demokrasinin daha emekleme sürecinde olduğu ülkemizde bu statüye sahip arkadaşlarımız hakemlik görevini yapsalardı belki partimize çok daha büyük katkı sunabilirlerdi. Bana göre bu süreçte adı geçen statü sahipleri iyi bir sınav veremediler, demokrasi kültürüne katkı sunamadılar. Daha da önemlisi birleştirici olma vasıflarını kaybettiler.

2- Üye kayıtları konusunda birçok ilimiz ve ilçemizde muazzam direnç ortaya çıktı. İlçe başkanlarının üye kaydetmeme ya da il başkanının keyfi uygulamalarıyla üye kayıtlarının engellenmesi gibi ilkel ve absürt durumları da yaşadık. Bütün çabalara rağmen bazı yerlerde bu direnci kırarak “merhaba demokrasi” diyemedik. Demokrasi kültürünü maalesef içselleştirmekte direnen küçük de olsa bir zihniyet;, medeniyet taşlarını döşeyeceği yerde sökme çabasını sürdürüyor.

3- Bazı teşkilatlarımızda partimizin dili ve üslubuna uymayan konuşmalar sosyal medyada devam ettiği halde ilgili ve yetkili arkadaşlarımız bu absürt konuşmaları susturamadığı gibi ilgili kişileri adeta ödüllendirircesine yanına aldığına da şahit olduk.

4- Yine birer değer olan adaylarımızın haksız yere karalanmasıyla parti içinde onarılmaz bir dilin geliştiğini de gördük.

5- Bazı teşkilatlarımızda adaylar partinin önüne geçirilerek adaylar fetişizmine girildiğine şahit olduk. Oysa partimizde başta genel başkanımız olmak üzere demokratik lider figürü esas alınmıştır.

***

Bütün bu eksiklere, yanlışlara rağmen partimiz, kurulan sandıklarla Türk demokrasisi için umut kaynağı olmuştur. Önümüzdeki süreçte şeffaf, hesap verebilen, demokratik ve hukuka saygılı bir zihniyet, partimizde tabandan tavana yayılacaktır. Bu işler emek ve sabır gerektirmektedir. İl ve ilçelerde kazanan arkadaşlarımız partimizin il ve ilçe başkanı olduklarını unutmadan bütün delege ve üyelere karşı birleştirici olmak zorundadırlar. Kendi il ve ilçelerinde değerlendirmeler yaparak seçim sonuçlarından mutlaka ders çıkarmalıdırlar. Kaybeden arkadaşlarımız da unutmasınlar, bu partinin birer üyesidirler. Kazanan ve kaybedeni olmayan bir anlayışla kısa sürede oluşan ya da oluşacak gerginlikleri de ortadan kaldırmalıdırlar. Partimizin demokrasi şöleni, bu duygularla hayırlara vesile olur inşallah.