İYİ Parti’de Aytun Çıray’dan ‘parti içi denetim’ tepkisi
İYİ Parti İzmir Milletvekili Aytun Çıray, FETÖ’yle ilgili Meclis’e verdiği soru önergesinin İYİ Parti Genel Sekreterliği tarafından denetime tabi tutulduğunu söyledi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in “partide istemiyorum” dediği isimlerden İzmir Milletvekili Aytun Çıray, öğle saatlerinde ilginç sosyal medya paylaşımları yaptı.
Ciddigazete.com’un dün akşam verdiği özel haberinde, İstanbul İl Başkanlığı’nda yapılan toplantıyla partiden ihracı değerlendirilen Aytun Çıray, FETÖ’yle ilgili TBMM’ye verdiği soru önergesinin İYİ Parti Genel Sekreterliği tarafından denetime tabi tutulduğunu iddia etti.
Aytun Çıray yaptığı paylaşımda, “Soru önergelerimle ilgili basın bültenlerim İYİyi Parti Genel Sekreterliği tarafından denetime tabi tutuluyor. FETÖ hakkında verdiğim aşağıdaki soru önergesi bülteninin bir kaç saattir neyini tetkik ediyorlar acaba?” dedi.
Çıray daha sonra yaptığı paylaşımında, “Sayın Genel Sekreter Uğur Poyraz arayarak konuyu tetkik ettirip, bu duruma neden olanlar hakkında işlem yapacağını söyledi. Kamuoyunun bilgisine” ifadelerini kullandı.
İYİ Parti İzmir Milletvekili Çıray, dört dakika sonra yaptığı paylaşımda ise ilk tweetiyle ilgili olarak, “Bu nedenle 5 dakika sonra yukarıdaki tweeti sileceğim” ifadelerini kullandı.
İşte Aytun Çıray’ın TBMM Başkanlığı’na verdiği ve basın bülteninin İYİ Parti Genel Merkezi tarafından engellendiğini iddia ettiği soru önergesi şöyle:
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan imzalarını taşıyan “Cendere- Metastaz 2” başlıklı araştırmacı gazetecilik kitabı, hem Cumhuriyet Savcılarının kendiliğinden harekete geçmelerini gerektiren, hem de mevcut hükümetin ilgili bakanlarının mutlaka kamuoyuna ve halkımıza açıklamaları gereken her biri birbirinden önemli çok çarpıcı, adeta skandal niteliğinde iddiaları içermektedir.
Söz konusu iddialardan birisi de araştırılması Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin Adalet bakanını “Bırakın adalet yerini bulsun, isterse kıyamet kopsun” cümlesinin pratikte mutlaka hayata geçirilmesi anlamına gelmekle kalmayıp, aynı zamanda bu sözün sahibi açısından bir samimiyet testi mahiyeti taşımaktadır.
İlgili iddiaya göre, FETÖ üyeliği ve örgüte finans sağlamak suçlarında tutuklu kamu hukuku uzmanı Erkan Karaaslan, Sincan Cezaevinde kendisi aleyhinde tanıklık yapan Seyhan Seyhan adlı gazeteci ile görüştürülmüştür.
Yapıldığı ileri sürülen bu görüşmenin bir hukuk devleti ve demokrasi adına çok vahim bir nitelik gösteren boyutu, gerçekte bu tür bir ziyaret yapabilmesi için hiçbir objektif hukuki gerekçe bulunmayan Seyhan Seyhan’ın, Erkan Karaaslan’a o tarihte henüz İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday olan Ekrem İmamoğlu’yla, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday olan Özlem Çerçioğlu’na gizli tanık olarak yolsuzluk ve usulsüzlük isnat ve iftiraları yaparak özgürlüğüne kavuşabileceği yolunda çok ahlaksız ve kirli bir teklifte bulunulduğu iddiasıdır.
Bu çerçevede ülkemizin bir hukuk devleti ve demokrasi olabilmesi çin Türk milettinin kendiden verdiği görevi yerine getirmekten başka amacı olmayan bir temsilcisi olarak aşağıdaki sorularımın Adalet Bakanı Abdülhamit Gül tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını Anayasa’nın 98., Meclis İçtüzüğünün 96. Maddeleri gereği yazılı olarak yanıtlamasını talep ve istirham ederim. 08.12.2020
Aytun Çıray, İzmir Milletvekili
- Seyhan Seyhan’ın, hukuki zemininin olmamasına rağmen, FETÖ üyeliği ve örgüte finans sağlama isnatlarıyla tutuklu olan Erkan Karaaslan’ı ziyaret etme izni kim veya kimler tarafından, hangi gerekçeyle sağlanmıştır?
- İddiaya göre Seyhan’ın Karaaslan’a başta İstanbul ve Aydın Büyükşehir Belediye Başkan adayları Ekrem İmamoğlu ve Özlem Çerçioğlu olmak üzere bazı muhalefet partisi adaylarına çirkin ve kirli iftiralarda bulunması karşılığında Karaaslan’a özgürlüğe kavuşma vaadinde bulunma cüretini göstermesini sağlayan güçler, ona bu iznin verilmesini ve görüşmenin gerçekleşmesini temin eden güçler midir?
- Çalışmada, bu güçlerden birisinin kişi olarak Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli olduğu iddia edilmektedir. Bu iddianın Cumhuriyet Savcıları tarafından araştırılması için gerekli hukuki süreçleri işletmeye başladınız mı? Başlatmadıysanız bunun sebebi nedir?
- Erkan Karaaslan, Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki ifadesinde, Seyhan Seyhan’a kendisine yaptığı kirli iftira teklifinin içeriğini kabul etmediğine dair faks çekmek istediğini, ancak kendisine bu faksın 15.03.2019 tarihinde odasına davet edildiği Ankara Cumhuriyet Savcısı tarafından devlet kurumlarından çıkamayacağının ifade edildiğini belirtmektedir.
Ayrıca Cumhuriyet Savcısının kendisini istediği kişiyle görüştürebileceğini söylediğini ileri sürmektedir. Bunun doğruluğunun araştırılması için gerekli mekanizmaları harekete geçirmeyi, örneğin HSK’nın ilgili Savcı konusunda bir soruşturma başlatması için başvurmayı düşünüyor musunuz?
- Çalışmada, Erkan Karaaslan’ın avukatı tarafından dile getirilen iddialarda adı açıkça geçen Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli dışında başka bakanların da Erkan Karaaslan’a ve ailesine ulaşarak söz konusu kişinin Ekrem İmamoğlu ve Özlem Çerçioğlu hakkında aleyhte beyanlarda bulunmasını istedikleri ifade edilmektedir. Bu bakanların kimler olduğunu araştırmayı ve ilgili iddiaların doğrulanması durumunda “kıyamet kopacak olsa bile” bunları kamuoyuna açıklamayı ve gerekli hukuki süreçleri başlatmayı düşünüyor musunuz?
- Bütün bu iddialar, gerek hukuki gerek siyasi bakımdan kabul edilemez bir skandal ve cürüm niteliği taşıdığına göre, onların tamamının içinde yer alan konumları ne olursa olsun, tam bir hukuki tarafsızlık ve objektiflik içinde araştırılması ve doğruluklarının kesin kanıtlarla tespiti halinde gerekli tüm hukuki süreçleri işletmek için harekete geçecek misiniz?
- Hazırlıklarını tamamlamak üzere olduğunuz izlenimi vermek için özel bir çaba harcadığınız hukuk reformunda bu tür durumları önlemek için hangi hukuki ilkelere ve mekanizmalara özel bir önem ve yer vereceksiniz?
(Ciddigazete)