İYİ Parti’den ‘yerel seçim’ açıklaması: 81 ilde…
TBMM’nin açılışı öncesinde yerel seçimler hakkında değerlendirmelerde bulunan İYİ Parti Grup Başkanvekili Ağıralioğlu, “81 ilde ve bu illere bağlı ilçelerde aday çıkaracağız. Önce ittifaka değil de doğru adaya karar vermek gerektiğini düşünüyoruz” dedi.
TBMM’nin açılışı öncesinde NTV canlı yayınında konuşan İYİ Parti Grup Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Yavuz Ağıralioğlu, gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.
Memleketimizin gündeminin kötü yönetim sebebiyle her gün değiştiğini ifade eden Yavuz Aliağıroğlu, Meclis’te İYİ Parti’nin gündemi ile ilgili, “Memleketimizin her meselesini kıymetli biliyoruz ama şuanda galiba her geçen gün ağırlaşan ekonomik şartlar ve güneyimizde oluşturulmaya çalışılan bir PKK devletinin, Türk devletine oluşturacağı riskler üzerinde ağırlaşan iki gündemi taşıyoruz” ifadelerini kullandı.
Yerel seçimlerde ittifakın olmayacağını belirten Ağıralioğlu, “Biz İYİ Parti olarak iyi adaylarla şehirlerimizin yönetimlerini şehir eminleri olarak teslim alacak iddialı adaylarla seçime hazırlanıyoruz. 81 ilde ve bu illere bağlı ilçelerde aday çıkaracağız. Önce ittifaka değil de doğru adaya karar vermek gerektiğini düşünüyoruz” dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin yerel seçimler için büyükşehirlerle ilgili açıklamalarını değerlendiren Ağıralioğlu, “Ben ittifakı mecbur hale getirme cümleleri gibi gördüm. Yani Cumhur İttifakı yerelde de devam etsin anlamını taşıyor bu açıklamalar. Seçimi Cumhur İttifakının hangi hassasiyetlerle yapıldığını yerel seçimlere de yayarak kendilerine avantaj haline getirme hevesi gibi görüyorum. Yerel seçimlerin amacı bu değil. Yerel seçimlerin amacı şehirlerimizi daha yaşanabilir hale getirmektir. Şehirlerimizin bir rant alanı haline gelmesine çözüm üretememişsiniz. Belediyelerin işleyişlerinde artık sokaklarda herkesin duyabileceği kadar usulsüzlükler ayyuka çıkmış, bunlara çözüm öneriniz yok. Belediyelerin şuanda içine düşmüş olduğu maddi konforsuzluk, bütün ödenek kısıntılarının belediyelerin hizmetlerinden yapılabildiği yerlerde Cumhur İttifakı’nı öncelemek, bu işlerdeki başarısızlığı örtmeye yönelik bir teşebbüs gibi algılıyorum. Ciddiye almıyorum bunları” dedi.
Af teklifiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Ağıralioğlu, “Bizim acı tecrübelerimiz var bu afla ilgili. MHP’liler, Rahşan affı ile dışarıya çıkanların tekrar suç işleyip dönme oranlarına baksınlar. Bu af teklifi usulen mazlumları cezalandırma mekanizması haline döndü. Af teklifinde ‘bunlar istisnadır’ diyerek mevzuyu takdim eden arkadaşlara soruyorum: Kimler istisna değildir onu açıklayın” şeklinde konuştu. Ağıralioğlu’nun açıklamalarından satır başları şu şekilde: Yasama yılı bugün başlıyor. İkinci yasama yılı 27. Dönem Meclis’in ağırlığının daha fazla hissedilmesi için elimizden geleni yapacağız. Görünebildiğimiz her yerden milletin de vicdanında karşılık bulabilecek bir siyasal dili milletin ümidi haline getirmeye çalışacağız.
İYİ PARTİ’NİN BİR NUMARALI GÜNDEM MADDESİ
“Memleketimizin gündemi maalesef yönetim maharetsizliği yüzünden her geçen gün önem sıralamasını kaybedeceğimiz kadar değişiyor. Bir taraftan dış politikamızın önümüze ağırlaştırdığı şartlar, bir taraftan ekonomi yönetiminin ağırlaşan şartlarını çözme iradesinin gayri ciddiliği, bir taraftan Avrupa Birliği ilişkilerimiz tekrar Kopenhag kriterlerine karşı Ankara kriterleri söylemi yerine yeniden Avrupa Birliği vizyonu alınmaya çalışılıyor. Bir taraftan İdlib’deki organizasyon yeni bir göç dalgasıyla Türkiye’yi nasıl etkileyeceği konuşuluyor. Bütün bunların hangisi önemli hangisi önemsizden çıkıp memleket iyi mi yönetiliyor kötü mü yönetiliyor tartışmalarının konusu haline getiriyor bizi. Biz memleketimizin iyi yönetilmediğini düşünüyoruz. Memleketimizin her meselesini kıymetli biliyoruz ama şuanda galiba her geçen gün ağırlaşan ekonomik şartlar ve güneyimizde oluşturulmaya çalışılan bir PKK devletinin, Türk devletine oluşturacağı riskler üzerinde ağırlaşan iki gündemi taşıyoruz. İç politikayı dış politika gündemi de belirliyor. Dış politikamızı konuşurken ekonomimize yönelik operasyonlar yapıldığı cümlelerini de dış politikayı ekonomiyle etkiler hale getiren bir siyasal dille de karşı karşıyayız. Dolayısıyla memleketin hangi meselesi önemliden ziyade bütün meselelerini çözmeye çalışan bir kadro olacağız.”
YEREL SEÇİM İTTİFAKI
“Yerel seçimlere İYİ Parti olarak biz kendi amblemimizle kendi adaylarımızla gireceğiz. Doğru adaylar doğru projeler ve doğru yönetim iradesiyle milletimize takdim edeceğiz. Bunu sağlayamadıktan sonra 50 parti bir araya gelip ittifak yapsa bile yerel seçimlerde sonuç alma ihtimaliniz olmaz. Yerel seçimlerde ittifak dediğiniz şey yönetim vizyonunu doğru adayla buluşturabilme kabiliyeti. Doğal olarak doğru adayı bulamadan, doğru vizyonu ortaya koyamadan, doğru yönetim iradesini millete takdim edemeden ortaya koyduğunuz herhangi bir ittifakın millet vicdanında bir karşılık bulması mümkün değildir. Biz İYİ Parti olarak iyi adaylarla şehirlerimizin yönetimlerini şehir eminleri olarak teslim alacak iddialı adaylarla seçime hazırlanıyoruz. 81 ilde ve bu illere bağlı ilçelerde aday çıkaracağız. Önce ittifaka değil de doğru adaya karar vermek gerektiğini düşünüyoruz.”
“Ben ittifakı mecbur hale getirme cümleleri gibi gördüm. Yani Cumhur İttifakı yerelde de devam etsin anlamını taşıyor bu açıklamalar. Seçimi Cumhur İttifakının hangi hassasiyetlerle yapıldığını yerel seçimlere de yayarak kendilerine avantaj haline getirme hevesi gibi görüyorum. Yerel seçimlerin amacı bu değil. Yerel seçimlerin amacı şehirlerimizi daha yaşanabilir hale getirmektir. Şehirlerimizin bir rant alanı haline gelmesine çözüm üretememişsiniz. Belediyelerin işleyişlerinde artık sokaklarda herkesin duyabileceği kadar usulsüzlükler ayyuka çıkmış, bunlara çözüm öneriniz yok. Belediyelerin şuanda içine düşmüş olduğu maddi konforsuzluk, bütün ödenek kısıntılarının belediyelerin hizmetlerinden yapılabildiği yerlerde Cumhur İttifakı’nı öncelemek, bu işlerdeki başarısızlığı örtmeye yönelik bir teşebbüs gibi algılıyorum. Ciddiye almıyorum bunları.”
AF TEKLİFİ AÇIKLAMASI
“Önce ne olduğunu anlayamadık. Ne olduğunu anlamaya çalıştık. MHP’nin seçimden önce başlamış olduğu afla ilgili gündemi, bu şekilde takdim etmesinin ardından acaba gözümüzden bir şey kaçıyor mu diye düşündük. Acaba göremediğimiz bir iyilik var mı diye düşündük. Ama yok. Affa ilke bazında şöyle bakıyoruz. İktidarın küçük ortağı MHP’nin ak Parti yerine bazı şeyleri dillendirip Ak Parti’nin de desteğiyle bazı problemli konuların geçme şeklinde değilse bu Cumhurbaşkanı’nın durduğu siyasi koordinatlarını beğendik biz. Affın devlete karşı işlenenleri de doğru bulmuyorum. Bekası için bunca münasebetsiz ittifak edilen devletin aslında muhafaza edilmesi lazım. Devlet, uğruna bir sürü insanın fedakarlık ederek ölümü göze alarak ete kemiğe büründürdüğü bir yönetim cihazıdır. Dolayısıyla devlete karşı işlenmiş suçlar da aslında şehitlerin ruhlarını muazzep kılar. Bizim acı tecrübelerimiz var bu afla ilgili. MHP’liler, Rahşan affı ile dışarıya çıkanların tekrar suç işleyip dönme oranlarına baksınlar. Bu af teklifi usulen mazlumları cezalandırma mekanizması haline döndü. Af teklifinde ‘bunlar istisnadır’ diyerek mevzuyu takdim eden arkadaşlara soruyorum: Kimler istisna değildir onu açıklayın.”
(Kaynak: www.yenigaste.com)