İYİ Partili Başkan, virüsü ilçeye sokmadı!

Yozgat Yenifakılı Belediyesi’nin İYİ Partili Başkanı Soner Yalçın, ilçesinde korona virüsle verdiği mücadeleyi anlattı.

Yozgat Yenifakılı, yerel seçimlerde yüzde 56 oy oranıyla Türkiye’de İYİ Parti’nin en yüksek oyla birinci geldiği ilçe.  Bölgede çalışkanlığı ve yardımseverliği ile bilenen Başkan Soner Yalçın’ın yayınlanmış 14 kitabı bulunuyor.  Türk Dünyası uzmanı olduğunu, 8 lehçe bilip konuştuğunu belirten Yalçın, kendini ‘aynı zamanda iyi ameleyim’ diye tanıtıyor.

BAŞKANIN KORONA MÜCADELESİ: BÖLGEDE VİRÜS KAPMAYAN TEK İLÇE BİZİZ!

Dünyayı saran korona virüs salgını ile mücadele eden Yozgat’ta, virüs bulaşmayan tek ilçe olduklarını söyleyen İYİ Partili Soner Yalçın, şehir içi ve köyler dahil her gün ilaçlama yaptıklarını belirterek; ‘Bölgede korona virüsle ilgili en ciddi şekilde, en hızlı tedbirleri alan belediye biziz. Çevremiz virüsle kuşatılmış durumda olsa da, çok şükür burada bir vakaya rastlanmadı.’ dedi. Korona virüs salgını sonrası belediyelerin bağış toplamasını engelleyen genelge yüzünden yardım yapmaktan korkar hale geldiklerini  kaydeden Soner Yalçın; ‘Biz belediyeler olarak burada devletin ulaşamadığı yerlerde vatandaşlarımıza ulaşıyorduk. Kimin neye ihtiyacı var, en iyi bilen biziz. Ama Ankara’dan gelen karar bizi çok şaşırttı, korkuttu. 40 yıldır yaptığımız işi yapamaz hale geldik. Komşularımıza bile yardım edemiyoruz.’ ifadelerini kullandı.

“İNSANLARA YARDIM YAPIYORUZ DİYE BİZİ ŞİKAYET ETTİLER”

Yalçın, yaşadıklarına rağmen ihtiyacı olan aileleri kendi aralarında topladıkları paralarla ulaşmaya çalıştıklarını söyledi ve ‘İhtiyaç sahipleri için bu sefer de kendi aramızda para topladık. Benim kendi ailem, arkadaşlarımızla yardım yapmaya çalıştık. Ama bu seferde bizi şikayet etmişler, ‘Belediye para dağıtıyor’ demişler. Halbuki bunun belediye ile alakası yok. Bizim kendi yaptığımız yardım.  İşte maalesef yerelde de siyasi çekişme çok fazla. Adamlar ‘yardım yapıyoruz’ diye bizi şikâyet ediyor.’ diye konuştu…

İşte İYİ Partili Soner Yalçın’ın Yeniçağ’a yaptığı açıklamalar:

“Bizim bu bölgede korona virüs bulaşmamış tek ilçe biziz. Bunun da sebebi hem belediyenin duyarlı hem de halkın duyarlı olması. Üstümüze düşmese bile köylerimizin tamamını ilaçlıyoruz. Şehir içini her gün ilaçlıyoruz. Bölgede korona virüsle ilgili en ciddi şekilde, en hızlı tedbirleri alan belediye biziz. Çevremiz virüsle kuşatılmış durumda olsa da, çok şükür burada bir vakaya rastlanmadı. Bizim burada ziraata dayalı bir bölge olduğu için başlangıçta ilaçlama konusunda sorun yaşasak ta bunların hepsini çözdük. Yaşı büyük veya kronik rahatsızlığı olanlar varsa diğer arkadaşlar gidip imece usulüyle birbirleriyle yardımlaşıyorlar. Burada halk çok duyarlı. Her ne kadar taşra gibi gözükse de sosyal olarak çok hareketli bir bölge. İnsanlar birbirini anlıyor. Bu da bizim şansımız oldu.

‘YARDIM KONUSUNDA BİZİ KORKUTTULAR’

Burada yardıma muhtaç insanlar var. Ancak belediyeler olarak bizi korkuttular. Biz bu konuda çok çalışıyorduk, halka çok yardım ediyorduk. Ama Ankara’dan gelen karar bizi çok şaşırttı. Ne yapacağımızı bilemiyoruz. 40 yıldır yaptığımız işi yapamaz hale geldik. Komşularımıza bile yardım edemiyoruz , böyle bir şey var mı ya? Biz burada devletin ulaşamadığı yerlerde vatandaşlarımıza ulaşıyorduk. Kimin neye ihtiyacı var en iyi bilen biziz. Özellikle burada işten çıkmış insanlar var, mevsimlik işçiler var. Ne yapalım bu insanları aç mı bırakalım? Hükümet yardım yapacak deniliyor ama nasıl bekleyelim. Ulaşmaları imkansız bu insanlara…

‘PARA DAĞITIYOR DİYE BİZİ ŞİKAYET ETMİŞLER’

Biz herşeye rağmen vatandaşlarımıza ulaşmaya çalışıyoruz. İhtiyaç sahipleri için bu sefer de kendi aramızda para topladık. Benim kendi ailem, arkadaşlarımızla yardım yapmaya çalıştık. Ama bu seferde bizi şikayet etmişler, ‘Belediye para dağıtıyor’ demişler. Halbuki bunun belediye ile alakası yok. Bizim kendi yaptığımız yardım. İşte maalesef yerelde de siyasi çekişme çok fazla. Yardım yapıyoruz diye bizi şikayet ediyorlar…

‘RAMAZAN’DA YEMEK VERMEYE ÇEKİNİYORUZ’

Bizim cenazemiz olduğu zaman hep beraber kaldırırız, düğün oldu mu hep beraber yaparız. Bizim buradaki yüzyıllık yardımlaşmamızı bile bozdular. Şimdi Ramazan ayı geliyor, elli yıllık ramazan geleneğini yapacağız. Para toplayıp da yemek vermeye çekiniyoruz…”

(Kaynak: Yeniçağ)