İYİ Partili Erozan’dan İdlib yorumu

İYİ Parti Bursa Milletvekili Ahmet Kamil Erozan, gündemdeki İdlib operasyonunu Yeniçağ’a değerlendirdi.

Milletvekili Erozan, “Asıl operasyon Tahran Zirvesi’nden sonra gerçekleşir” dedi.

NATO Genel Sekreterliği eski Siyasi Danışmanı ve İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kamil Erozan, Rusya ve Suriye güçlerinin İdlib’e başlattığı operasyonu değerlendirdi.

Erozan, “Eğer nokta atışı askeri operasyon olacaksa, göçmen istilası dediğimiz bir durum olmayacak” dedi.

İşte İYİ Partili Ahmet Kamil Erozan’ın Yeniçağ’a özel açıklamalarından satırbaşları:

“İdlib teröristler için açıkhava cezaevine gelmiş durumda. Hem Esad’ın, hem Ruslar’ın, hem İran’ın operasyonlarından kendilerini kurtarabilenler; buraya yığıldılar. Bu yığılmanın yarattığı bir risk faktörü var. Hem orada yaşayan insanlar için risk var, hem de kitlesel bir operasyon durumunda gelebilecek göç dalgası yüzünden ülkemiz için risk var”

“TAHRAN ZİRVESİ SONRASI”

“Şu noktada Amerikalılar bile operasyon konusunda mutabık durumda. Onlar da diyor ki, ‘Kitlesel bir hareket yapmayın’. Yani bunun alt metninde ‘Operasyon yapmayın’ gibi bir durum yok. Biliyorlar ki orada cidden ismi terörist olan ve orada pek barınmaması gereken çok insan var. 10 binden fazla bir kitleden bahsediyorlar.

Bu harekât büyük ihtimalle nokta atışları şeklinde olacak, ama bugünkünü kastetmiyorum. Asıl operasyon 7 Eylül’deki Tahran Zirvesi’nden sonra olacak. Çünkü şuanda bir harekât yapılması, Tahran Zirvesi’ni riske sokar.

Görüşmelerde  karşımızda oturan Rusya ve İran aslında Esad’ın avukatı. Tahran’da yapılacak olan zirve, bir arabuluculuk zirvesi. Bizim karşımızdakiler 2 kişi değil, 3 kişi. Masanın bir tarafında biz varız, öbür tarafında fiziken olmasa da Esad da var. Görüşmenin sonuçlarına göre bir harekât olacaktır.

Rusya’nın bugün gerçekleştirdiği saldırıları ‘manevra’ olarak tanımlıyorum.

Son zamanlarda ülkemiz de sınırı takviye ediyor. Tank, top gibi sevkiyatlar devam ediyor. Askerlerimiz o bölgede 100 kişilik gruplar şeklinde 12 ayrı noktaya dağılmış hâldeler. Ülkemizin askeri harekât gibi bir olaya katılma kapasitesi yok, benim bildiğim. Tahran’dan çıkacak sonuca göre, o masanın oyuncuları bir görev dağılımı yapıp; Türkiye’ye, ‘Sen Tahrir Şam’ı terör listesine aldın. Şurada sekiz hedef var. Senden ricamız şuraları vur’ diyebilirler”

Bu süreç Türkiye’yi nasıl etkiler?

“ÖSO silahını elbet bırakacak. İdlib’in hücre olarak kalması mümkün değil. Bunun sonunda ‘Cenevre’ye mi gideceğiz? Anayasa Komisyonu’nda mı konuşacağız?’ illa ki bir çözüm olacak. Çünkü bunlar bir çözüm sürecinin sancıları”

“TERÖRİSTLERİN KOORDİNATLARI BELLİ”

“Eğer nokta atışı askeri operasyon olacaksa, göçmen istilası dediğimiz bir durum olmayacak. Yani insanlar akın akın gelmeyecek. Bu teröristlerin zaten koordinatları biliniyor. Uçaklarla bu noktaları bombalayabilirsiniz. Orada kaç tane terörist varsa etkisiz hale gelir. Ama buradaki operasyonel anlamdaki sıkıntı da teröristlerin, sivilleri canlı kalkan gibi kullanması olabilir”

(Kaynak: Yeniçağ)