İYİ Partili Tatlıoğlu: Kamu hesapları şeffaf değil!
İYİ Parti Bursa Milletvekili Prof. Dr. İsmail Tatlıoğlu, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında kamu hesaplarının şeffaf olmadığını ve takip edilemediğini söyledi.
Prof. Tatlıoğlu yaptığı açıklamada, “Daha önce örtülü ödenek diye bahsederdik; bugün artık bütün kamunun örtündüğünü görüyoruz. Kamu hesapları, bundan önceki ve olması gereken şekilde bir şeffaflığa sahip değil ve takip edilemiyor, ölçülemiyor. Ölçü olarak verilenlerin de sağlıklı olmadığını belirtmek gerekir, bu konuda çok ciddi bir makyajlama var.” dedi.
Tatlıoğlu, ekonomik sorunların giderek derinleştiğini, Türkiye’nin, enflasyon ve faiz oranlarına bakıldığında OECD’de ilk sırada yer aldığını söyledi.
KANAL İSTANBUL KAMU KAYNAKLARIYLA FİNANSE EDİLEMEZ
Kanal İstanbul’la ilgili finansman tartışmalarının söz konusu olduğunu belirten İYİ Parti Bursa Milletvekili İsmail Tatlıoğlu, İYİ Parti olarak; “Kanal İstanbul’a çevresel nedenlerle ciddi bir itirazımız var, Montrö nedeniyle temkinli olunması konusunda tavsiyemiz var, Fakat finansman modeli konusuna da şerh düşmek gerekiyor.” diye konuştu.
Projenin bir devlet projesi olmadığını, bu projenin “Mega Şehir Projesi” olduğunu söyleyen Tatlıoğlu, projenin Türk ekonomisine katma değer sağlayacak, pozitif dışsallık sağlayacak bir yatırım olmadığını ifade ederek, projenin sanayiye, tarıma, turizme, ihracata, lojistiğe bir katkısı olmayacağını belirtti.
“Bu yönüyle proje, genel bütçe üzerinden veya kamu kaynakları ile finanse edilemez” ifadelerini kullanan Tatlıoğlu, proje kapsamında 1 milyon 670 bin metrekarelik imar arazisi olduğunu ve bunun 30 milyon metrekaresinin el değiştirdiğine ilişkin haberlerin basına yansıdığını dile getirerek, “Bizim hesaplamalarımıza göre bu alanda 800 milyar liralık bir değer artışı söz konusu” dedi.
İYİ parti Milletvekili İsmail Tatlıoğlu, basın açıklamasında şunları söyledi:
‘’Bu sebeple projenin, gemi geçiş sayısı üzerinden hazine garantisiyle finanse edilmesi düşünülüyorsa; bunun adı asgari ücretliden, çocukların harçlıklarından kesinti yaparak daha çok vergi yüküne katlanan orta ve dar gelirli vatandaşlarımızdan; İstanbul’dan Erzurum’a kadar tüm Türkiye’den toplanan kaynakları alıp, bu bölgede arazi satın alanlara aktarmaktır. Bunun kabul edilmesi mümkün değildir. Burada finansman bu 800 milyar TL’lik değer artışından sağlanmalıdır. Bunun dışında hiçbir şey adil değildir. Bu da adaletsizliği geçer ve zulüm olur.”