İYİ Partili Tatlıoğlu’ndan ekonomi yönetimine tavsiye…
İYİ Parti Kalkınma Politikaları Başkanı, Bursa Milletvekili Prof. Dr. İsmail Tatlıoğlu, Genel Merkez’de düzenlediği basın toplantısında gelinen noktada ekonomi yönetimine tavsiyelerde bulundu.
İç piyasadaki toparlanmanın toplum olarak beklentileri karşılamadığını, hizmet sektöründe yetersizlik söz konusu olduğunu ve yeniden bir destek politikasına ihtiyaç duyulduğunun altını çizen İYİ Parti Milletvekili Tatlıoğlu, açıklamasında şunları söyledi:
“Henüz ekonomideki canlanmanın Nisan dönemine gelmediğini görüyoruz. Brezilya, Almanya, Fransa’ya baktığımızda Nisan dönemine geldiğini görüyoruz. Türk Ekonomisi hala Nisan seviyesine ulaşabilmiş değil. Yeniden bir revize korona programı ortaya koyulmalıdır.
MOODY’S’İN KREDİ NOTU İNDİRİMİ, İÇİNDEN GEÇTİĞİMİZ SÜRECİN BİR SONUCU
Moody’s’in kredi notunu düşürmesi olumsuz bir hava yarattı. Bu Türkiye’nin ödemeler bilançosundaki durumunu yansıtan bir husus. Bu açıdan baktığımızda Türkiye’nin genel anlamda radikal bir reform ortaya koyması gerekiyor. Son üç yıldır toplam olarak ekside olan bir ekonomik büyüme, Türkiye’nin büyüme kabiliyetini ciddi anlamda sakatlamıştır.
Özel sektördeki firmaların da borçluluk durumlarının yüksek olduğunu görüyoruz. Firmaların brüt gelirinin %68’inin finansman maliyeti, faiz yükü olduğunu görüyoruz. Bu borçların da %62’sinin döviz cinsinden olduğunu görüyoruz. Aşağı yukarı 750 bine yakın firmanın toplam 2 trilyon liralık nakdi kredi riski var. Kısa vadeli dış borç ödememiz 172 milyar Dolar. Türkiye’de Yılbaşından bu yana, borsadan 6 Milyar Dolar, devlet iç borçlanma senetlerinden 8 milyar dolar çıkışın olduğunu görüyoruz. Bu Türkiye’nin resmi olamaz.
Türkiye’deki siyasi zemin ekonomik alanı adeta unutmuştur. Adeta sanki bir Cumhurbaşkanı kararnamesi ile ekonomi Cumhurbaşkanlığı sorumluluğundan çıkartılmıştır, sahibi yoktur. Dolar 7,55’i bulmuşken ekonomide siyasi sorumlu olarak bir Allah’ın kulu çıkıp milletin karşısına, ‘durum şudur, yapacaklarımız bunlardan ibarettir diyerek sorumluluğu almamıştır. Buradan acilen tavsiyemiz milletin karşısına bir sorumlu sesin çıkmasıdır. Türkiye’nin yargısı ekonomi nasıl bir sıkıntı içerisinde ise yetersizlik içerisinde ise ekonomisi bunlardan daha büyük sahipsizlik içerisindedir.
YENİ KALKINMA PLANI MECLİS’E SUNULMALIDIR
Bu çerçevede ekonomi yönetiminin Türkiye’de uzun süredir yapması gereken bir şeyi bir kere daha hatırlatıyoruz, kamu hem kendisinin hedeflerini, politikalarını yeniden revize etmeli hem de özel sektöre rehberlik etmelidir. Meclis açılır açılmaz bir ek bütçe tasarısı getirmeli Meclis hem ekonominin son geldiği noktayı tartışmalı hem kamu gelir gider dengesi değerlendirmeli hem de yıl sonu itibarıyla Türkiye’nin 2020 sonuçları revize edilmelidir. Tekrar 3 yıllık orta vadeli plan ortaya koyulmalıdır. Bundan önceki plan anlamsızlaşmıştır. Dolar tahmini 2020 için 6 lira 2021 için 6.41 2022 için 6.75’tir ama an itibarı ile 7.55’tir ve bunun karşısında sessizliğe gömülen bir ekonomi yönetimi zaman zaman başka yerlerden başka konularla ortaya çıkmaktadır. Dolarla mı maaş alıyorsunuz diyen Bakan’ın bu seferde dolarla saadet olmaz çıkışı olsa yadırganacak değildir. Türkiye için önemli 11. Kalkınma planı zaten eksiktir, yetersizdir ve artık korona sürecinden sonra anlamsızdır bu çerçevede kalkınma planı meclise gelmelidir, yenilenmelidir. Yeni bir kalkınma planı Meclis’e sunulmalıdır.
İYİ PARTİ OLARAK BÜYÜME POLİTİKALARINI DEĞİŞTİRECEĞİZ
Gelir dağılımında bir iyileşme yok ve hatta alt gelir daha da düşmüştür. Bunu paralel olarak bir başka sorun Üniversite öğrencilerinin aldığı burs KYK kredileriyle ilgili vahim durumdur. Son tarih itibarıyla yaklaşık 5 milyon öğrenci bu krediyi ödeyememektedir. Bu kredinin aylık gecikme faizi 1.450’tır bugün bankalarda bile böyle yüksek bir kredi faizi söz konusu değildir. Üniversite mezunlarımızın önüne bir istihdam imkanı koyamadığımız gibi 300 binin evine haciz getirme aşamasındayız bu Türkiye’ye yakışmaz, bu bir devlete de yakışmaz. Acilen bir çözüm üretilmeli ve bu borçların faizi silinerek bir ödeme planı ortaya çıkarılmalıdır.
Türkiye’de orta vadeli bir değerlendirme yapmak gerekirse, Türkiye’nin büyümesini etkileyen toplam faktör verimliliği 2014’ten itibaren ortalama eksidedir, bu Türkiye’nin büyümesinin yönünü göstermektedir. Bu önemli göstergedir Türkiye iyileştirmeyi buradan yapmalıdır. Halkımız bize bir kredi verirse, İYİ Parti olarak büyüme politikalarını değiştireceğiz.”
(Kaynak Yeniçağ)