İYİLER
İyiler kurdu bu partiyi…
İyi olsun diye yarınlar,
İyi niyetli insanlar
Başkaldırdılar…
***
Türk milliyetçilerinin sokağa çıkmaya yüzünün olmadığı,
Liderinden(!) utandığı,
Kapkaranlık günlerde
Bir umut olarak doğdular.
***
Dertleri koltuk değildi.
Kişisel gelecek kaygılarını bir kenara bırakıp
Bir oldular..
***
Onlar korktular…
Çok korktular.
Çünkü kötüydüler.
Hem çok kötüydüler.
İbretle izledik kötülerin işbirliğini.
Delegesinin iradesinden korkan sahte bilgeleri,
Saray talimatlı mahkeme kararlarını,
Polis barikatlarını.
İyileri görmemeye yeminli, besleme medyayı.
Atılan çamurları,
Mesnetsiz iftiraları…
***
Ama niyet iyi idi.
Akibet iyi olacaktı…
Oldu da…
Bir bir aşıldı barikatlar.
Yıkıldı kibir sarayının surları.
***
Uzlaşmacı iyi siyaset netice vermiş,
Her türlü bizans oyununa rağmen tüm büyük şehirleri kaybetmişti kötüler.
Cumhuriyetin Başkenti kazanılmış,
İstanbul, AKP ve küçük ortağı için tam bir hezimet olmuştu.
***
Peki bu gün ne oldu?
Atalar “insan oğlu kavun değil ki iyisini koklayarak anlayasın” demiş.
Anlaşılmıyor da…
Az sayıda da olsa iyi sandığımız kötüler çıktı aradan.
Ve halen kendilerini iyi gösteren Truva atları var maalesef tutulmuş köşelerde.
Dün Meral hanımı FETÖ’cü olmakla suçlayan Genel Başkan Yardımcıları var örneğin.
Hatırlarsınız Meral Akşener’in genel başkanlıktan istifa ettiği süreçte, Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın, O’nun evinin kapısında bekleyen meraklı kalabalığa hitap ederken; dil sürçmesi olarak “Liderimiz Devlet Bahçeli” deyivermişti.
Psikanalizin kurucusu Sigmund Freud; “Dil sürçmesi diye birşey yoktur. Olan bilinçaltımızın konuşma dilimizde kendini göstermesidir.” diyor.
O gün dil sürçmesi ile kendini ele veren Koray Aydın, kongre sürecinde de boş durmamış, iyi ihtimalle kişisel egoları uğruna veya daha vahimi kötülerin talepleri doğrultusunda, partiyi karıştırmak adına partideki birçok kıymetli isme itibar suikastı yapmıştır.
Ve gelinen noktada Ümit Özdağ’ın son açıklamaları…
Dün parti kurulurken büyük bir özveri gösterip genel başkanlık iddiasından vazgeçen Ümit Özdağ, bugün neden Genel Başkanı’na bayrak açtı.
***
Öncelikle şu tespiti bir köşeye koyalım;
Sayın Özdağ ile sayın Aydın’ı kıyaslamak;
Bilime ihanettir.
Kaliteye ihanettir.
Adamlık kavramına ihanettir.
***
Ancak bizleri üzmüştür söylenilenler.
“Keşke” ile başlayan onlarca şey yazılabilir buraya.
Ama ben, “söylenilenlere kimlerin sevindiğine bakmak lazım” diyerek lafı uzatmayacağım.