İyotlu tuz mu, himalaya tuzu mu?
Vücudumuzun sağlıklı bir şekilde işleyişine devam etmesi için yeterli ve dengeli beslenmeli, gerekli vitamin, mineral, eser elementleri alınmalıdır. İyot da besinlerle alınması gereken vücudumuzun üretemediği önemli bir elementtir.
Besinlerde bulunan iyotun kaynağı denizler ve topraktır.
Dünya üzerindeki toprakların iyot miktarı değişkenlik gösterir. Özellikle Himalayalar ve And Dağlarında iyot eksikliğine en ağır olarak rastlanır. Ülkemizde de iyot eksikliği Karadeniz Bölgesi’nde daha sıktır. Yapılan çalışmalar ülkemizin orta derecede iyot eksikliği grubunda olduğunu göstermiştir.
İyot, enerji metabolizması başta olmak üzere vücudumuzda birçok önemli görevde yer alır. Tiroid hormonlarının yapımında rol oynar. Eksikliğinde, kadınlarda doğurganlık (fertilite) azalabilir. Anne karnındaki bebeğin kaybı söz konusu olabilir. Küçük bebeklik döneminde de ciddi zeka geriliklerine sebep olur. Nörolojik gelişim ve büyüme yavaşlar, hatta durur.
İyot eksikliğinde görülen en sık belirtiler şu şekildedir:
Boyunda şişlik (guatr) oluşumu, sürekli yorgunluk, uykululuk, kabızlık, cilt kuruluğu, kilo alma, kolesterol yüksekliği, saç dökülmesi, kas gücünde azalma, boy uzamasında duraklama ve depresyon.
Hamileliğin özellikle ilk 3 ayındaki iyot eksikliği düşük ve bebekte zeka kaybı ile sonlanabilir. Yenidoğan bebeklerdeki tiroid fonksiyon bozukluklarının, gebelik sırasında ya da öncesinde iyot eksikliğinin düzeltilmesiyle önlenebileceği gösterilmiştir.
Guatr oluşumunun en önde gelen nedeni iyot eksikliğidir. İyot desteğiyle bunun azaltıldığı gösterilmiştir. Fakat kimi bölgelerde iyot eksikliği olmadan da guatr görülebilir. Bu da guatrojen besin alımından kaynaklanır. Lahana, kara lahana, karnıbahar, brokoli, tatlı patates, turp, şalgam, soya fasulyesinde bulunan bazı maddeler tiroid bezinin büyümesine sebep olan bazı maddeleri içerir. Bu besinlerin sürekli ve fazla miktarda tüketimi de tiroid bezinde iyot tutulumunu bozduğu için guatra neden olabilir.
Vücudumuzun sorunsuz çalışması için düzenli iyot alımı gereklidir. Günlük ihtiyaç yaşa göre değişir. 0-5yaş arası 90 mcg/gün, 6-12 yaş arası 120 mcg/gün, gençlerde ve yetişkinlerde 150 mcg/gün, hamilelik ve emzirme döneminde 200-300 mcg/gün iyot ihtiyacı vardır. Dünyadaki iyot kaynağı denizlerdir, en çok da deniz yosunlarında bulunur. Fakat ülkemiz için böyle bir tüketim söz konusu değildir. Bu nedenle bu miktarların besinlerle sağlanması çok zordur. Hamilelik dönemi boyunca doktor kontrolünde vitamin takviyeleri içinde verilebilir. Ama tüm toplumda bu şekilde vitamin ilaçlarıyla eksikliği gidermek imkansızdır.
İyot eksikliğinin giderilmesinde toplumsal düzeyde en etkili yöntem tuzların iyotlanmasıdır. Bu nedenle kullandığımız sofra tuzlarının ”iyotlu tuz” olmasına dikkat etmeliyiz. İyotlu tuzların kullanım şekli de çok önemlidir. Yemek pişip soğumaya bırakılınca eklersek iyot aktivitesini kaybetmez. Ayrıca tuzu ışık geçirmeyen porselen saklama kapları ve tuzluklarda saklamalıyız. Piyasada bulunan iyot içermeyen Himalaya tuzu veya kaya tuzu gibi tuzlara itibar etmemeliyiz.