Kara para cehennemi
Devletin çöktüğü-çökertildiği veya bilerek isteyerek yasa dışı yollarla elde edilen paraların aklandığı ülkelere ‘kara para cenneti’ dense de o ülkelerin halkları açısından durum cehennemden farksızdır.
Fakir ve siyasi istikrardan yoksun küçük ülkelerde kara para baronlarının son dönemdeki en gözde ülkeleri olduğunu da unutmamak gerek, özellikle narko-ülkeler.
Kara paranın kısaca anlamı; mevcut hukuk dışı yollardan elde edilen kazanç diyebiliriz. Örnek verecek olursak uyuşturucu, silah, akaryakıt, enerji, vergi kaçakçılığı, insan kaçakçılığı, rüşvet vs…
Kara paranın en fazla döndüğü alanların başında 2020 yılı verilerine göre rüşvet, uyuşturucu, akaryakıt, silah, fuhuş ve insan kaçakçılığı geliyor.
Uluslararası antlaşmalarda imtiyaz elde eden nüfusu ve sahip olduğu toprak bakımından küçük ülkeler kara paranın cenneti olarak bilinirler. Dünyada bu tanıma denk gelen doksandan fazla ülke bulunuyor.
Dünyada kara paranın aklandığı Afganistan, Irak, Pakistan, Suriye, Yemen, İran, Kuzey Kore, Trinidad ve Tobago, Uganda ve Vanuatu, Bahamalar, Barbados, Botsvana, Kamboçya, Gana, Jamaika, Mauritius, Moğolistan, Myanmar, Nikaragua, Panama ve Zimbabve gibi ülkeler ilk sıralarda yer alıyor.
Kara paranın aklandığı bir başka alan ise vergi cenneti olan ülkeler.
Avrupa Birliği, 28 Şubat 2020 tarihinde vergi cenneti ülkesi konumuna gelmiş yani vergi kaçakçılığının merkezi olmuş ülkeleri açıkladı.
Açıklanan kara listede Amerikan Samoası, ABD Virjin Adaları, Cayman Adaları, Fiji, Guam, Umman, Palau, Panama, Samoa, Seyşeller, Trinidad ve Tobago ,Vanuatu bulunuyor. Gri listede ise Angola, Avustralya, Bosna Hersek, Botsvana, Esvatini, Ürdün, Maldivler, Fas, Moğolistan, Namibya, Saint Lucia, Tayland ve Türkiye bulunuyor.
En kolay kara para aklanan ülkeler listesinde ise Cayman Adaları, Amerika Birleşik Devletleri, İsviçre, Hong Kong, Singapur, Lüksemburg, Japonya, Hollanda, Britanya Virjin Adaları ve Birleşik Arap Emirliklerindeki özel statüye sahip bankalar bulunuyor.
Dünyada yıllık aklanan kara para miktarının ne kadar olduğu bilinmiyor.
2017 yılında Panama ülkesindeki kara para skandalından sonra BM ve AB’de denetim komisyonları kurulmuş olsa da bir çok ülke kayıtsız kalmayı tercih etmiştir, özelikle para transferleri konusundaki online bilgi alış verişini Türkiye dahil çoğu ülke kabul etmemiştir.
Günlerdir Türk kamuoyunda kaçak iş adamı Sezgin Baran Korkmaz ismi gündem olmuştu. ABD çıkardığı kırmızı bültenle Korkmaz’ı Viyana’da gözaltına aldırırken isnat edilen suç ise Mormon kardeşlerin kara parasını aklamak.
Kara para ile mücadele konusunda ön planda bulunan ABD diğer ülkeler kadar temiz mi?
Dünyanın en büyük şirketlerinden ABD menşeli JP Morgan, 2017 yılında sadece bir şahsa ait 1 milyar dolar akladığı için soruşturma açılmıştı İsviçre’de fakat her hangi bir sonuç alınamadı. Kara para konusunda neredeyse çok az sayıda ülke temiz kalmıştır.
Birçok ülke kara parayı yabancılara ait sıcak para olarak göstererek ekonomilerinin düzeleceği propagandasını yapar ama gerçek öyle değildir.
Ülkeye gelen sıcak para finans kurumlarında bir şekilde aklanır ve ait olduğu ülkeye geri döner, aklandığı ülkede kalmaz ve ekonomisine aslında darbe vurur.
Örneğin son yıllarda Türkiye’ye gelen sıcak para üretime gitmemiş, gayrimenkul, banka faizi veya borsaya yatırılmıştır. kısaca kimseye iş kapısı açılmamıştır.
Kara paranın çok fazla aklandığı ülkelerde milli gelirin az, işsizliğin had safhada ve enflasyonun yüksek seviyede olduğu bir gerçektir.
Örnek mi?
Uyuşturucu parasının yarattığı sosyal çöküntüyü yaşayan Meksika’da 2006-2012 yılları arasında 60 binden fazla insan hayatını kaybetmiş ve ülkenin ekonomisi çökmüştür. Bu gün Meksika’dan çok sayıda insan ülkelerini terk ediyor, Afganistan’da oldu gibi.
Kara para cenneti ülkelerin videolarını lütfen internetten izleyin, nasıl bir sosyal kaos yaşanıyor?
Son dönem Türkiye’de kara para aklama iddiaları sıklıkla gündeme gelen konular arasında yer alıyor. Türkiye finansal açıdan kâğıt üzerinde her ne kadar durumu iyi gösteriliyor gibi gözükse de üretim ekonomisi konusunda yatırımların azaldığı ve SKK verilerine göre iş çıkışlarının fazla olduğu artık biliniyor.
Reel ekonomiye girmeyen dışarıdan gelen sıcak paranın menkul ve bankalarda değerlendirilmesi ekonomiye darbe vurmaya devam ediyor. Örneğin yine son günlerde yabancı oligart tartışmalarına şahit oluyoruz. Yurt dışından gelen iş adamlarının getirdikleri milyarlarca doların üretim yerine tüketim ekonomisine yatırım yaptıklarını aleni izliyoruz.
Milyar dolarların konuşulduğu şu günlerde ‘bu dolarlarla kaç fabrika üretime geçti?’ sorusu şimdilik sorulmuyor.
Sadece bizim ülkemizde mi?
Para insanın en büyük zaaflarından biri olduğu sürece kara para aklama devam edecektir.