Kartal Pençesi

16.02.2021
A+
A-

Pençe Kartal-2 Harekâtında, PKK terör örgütünün zorla kaçırdığı ve altı yıl boyunca alıkoyduğu 13 güvenlik görevlilerimizi haince şehit etmesinin yankıları sürüyor.

Pazartesi günü Türkiye 13 şehidini sonsuzluğa gözyaşlarıyla uğurladı. İktidar ve muhalefet farklı bakış açılarıyla düşüncelerini dile getirseler de sonuçta olan şehitlerin yakınlarına oldu, ateş düştüğü yeri yaktı.

Pençe Kartal-2 Harekâtı sonrasında ise iktidar kanadından bilgiler muhalif kanada akmaya başladı. Harekat ile ilgili olarak istihbarat birimlerinin çalışması sonucunda 13 güvenlik görevlimizin GARA bölgesinde bulunan PKK kampında olduğu tespit edilmiş.

GARA bölgesi, Hakkâri’ye bağlı Çukurca ilçesinin güneyinde 35 kilometre uzaklıkta dağlık bir bölge, 75 km kare alanı kaplayan ve 25 km derinliği sarp kayalıklarla dolu adeta doğal bir kale.

İlk Pençe Kartal Harekâtı, 15 Haziran 2020 tarihinde K.Irak’ta kampları tespit edilen Sincar, Karacak, Kandil, Zap, Avaşin Basyan ve Hakurk bölgelerine Türk savaş uçakları ve insansız hava araçlarıyla yapıldı. Yetkililer 81 hedefin imha edildiğini açıklamışlardı.

Fakat GARA bölgesi üzerinden hareketliliğin devam ettiği görüldü ki; 8 Ocak 2021 tarihinde Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve Genel Kurmay Başkanı Yaşar Güler, önce Bağdat’ta Irak Merkez Hükümeti akabinde Süleymaniye’deki bölgesel hükümetle görüşmeler yaptılar. Bu görüşmelerde neler konuşuldu bilinmiyor ama Milli Savunma Bakanı Akar, terörle mücadelede her türlü desteği vermeye hazır olduklarını söylemekle yetindi.

Savunma Bakanı Akar’ın açıklamasından 33 gün sonra 41 Türk jeti GARA bölgesinde tespit edilen hedefleri bombalamaya başladı, PKK’ya yakın haber ajansları bölgenin üç gün boyunca bombalandığını ve 13 Türk güvenlik görevlisinin bu bombalamada öldüğünü duyurdular.

İşte tartışmalar da tam burada başladı. Çünkü yetkililerin çelişkili açıklamaları kafaların karışmasına neden olurken, uluslararası basında Türkiye’nin rehine krizini yönetemediğine yer verildi.

Bazı devlet görevlilerinin, “Türk esirler” sözlerini duyunca irkildim. PKK’nın zorla alıkoydukları devletin güvenlik görevlileriydi, esir değillerdi. PKK devlet mi oldu da esir alıyor, bu nasıl bir mantıktır anlamak mümkün değil.

Muhalefetin Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yakın kaynaklardan edindiğini ettiği iddialara göre; Erdoğan, geçtiğimiz Çarşamba günü Ulusa Sesleniş konuşmasında GARA’da şehit edilen 13 güvenlik görevlisinin kurtarılmasını açıklayacaktı ama operasyon başarısızlıkla sonuçlanınca vazgeçtiği basına yansıdı.

PKK’nın zorla alıkoyduğu 13 Türk güvenlik görevlisi Irak topraklarında bulunuyordu ve Irak topraklarında şehit edildiler, Irak sessizliğini halen sürdürüyor.

4 Kasım 1979 yılında İran’da bir grup öğrencinin Tahran’daki ABD elçiliğini basıp 52 Amerikalı’yı alıkoyması tam 444 gün sürmüştü ve en uzun süreli rehine krizi olarak tarihe geçmişti ve operasyon yapılmak istendi başarısız olundu, operasyona Kartal Pençesi adı verilmişti.

Fakat PKK’nın elinde zorla alıkonulan güvenlik görevlilerimiz; zamanında kurtarılamadıkları için tam altı yıldır rehine olarak kaldılar. Bu konuda birinci olduk ülke olarak.

Yine rehine krizinde Rusya’da meydana gelen 2002 Moskova tiyatro baskını ve 2004 Beslan rehine krizinden sonra en kanlı rehine kurtarma operasyonu olarak Pençe Kartal-2 Harekâtı tarihe geçmiş oldu.

13 insanımızı şehit edenlerin tamamına yakını, güvenlik güçlerimiz tarafından etkisiz hale getirilerek şehitlerimizin kanları yerde bırakılmadı.

Keşke operasyon sonrasında ele geçen, “ABD ve Rus menşeli 2 adet RPG 7 anti tank savar roket atar, 2 adet Rus ya da Çin menşeli Biksi (PK Makineli Tüfek), 1 adet Rus menşeli Kalaşnikof silah, keskin nişancı silahı 1 adet Zagros-2, 1 adet ABD menşeli M16 A2 Karabina 727 model piyade tüfeği, 1 Adet 8x 30 stinger hava savunma füzesi, 1 adet termal gece görüş dürbünü, 1 adet gece görüş gözlüğü, 1 adet 8× 24 gündüz görüş el dürbünü, 1 adet harbi seti (silah bakımda kullanılan alet), 1 adet silah üstü gündüz görüş dürbünü, 1 adet Kestel (rüzgârı ölçmek için keskin nişancıların kullandığı cihaz), 1 adet hesap makinası (keskin nişancıların kullandığı) ve 1 adet YAHESU dinleme, kestirme el telsizi” haricinde şehitlerimizi katleden 53 teröristin son halleri paylaşılmış olsaydı en azından yüreğimiz biraz soğurdu.

Hâsılıkelâm toplamda 16 şehit verdik bu operasyonda; 41 savaş uçağı, helikopter, insansız hava araçları ve özel kuvvetler… Madem risk vardı; ya GARA bölgesi diye bir yer kalmayacaktı veya farklı bir yöntem uygulanacaktı.

Bu gidişle ya K.Irak’ı biz alırız, ya K.Irak bizi…

 

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.