Kılıçdaroğlu, grup toplantısında Erdoğan’a seslendi
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslendi: Bana hakaret edeceğine Gara operasyonuyla ilgili sorduğum beş soruya cevap ver.
Geçen hafta Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’la girdiği ‘Gara operasyonu’ polemiği sonrası karşılıklı davalık olan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu.
CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
19 yıldır ülkeyi tek başına yöneten siyasal iktidarın Türkiye’yi bugün hangi noktaya taşıdığını görüyoruz. Ne oldu da 19 yılın sonunda Türkiye bir ekonomik ve siyasal buhranla karşılaştı? Bunu hepimizin sorgulaması lazım.
Eğer ülkemize, ailemize, çocuklarımıza karşı bir sorumluluk duyuyorsak tüm sorunları konuşmak zorundayız. Ülke 19 yılın sonunda ekonomik buhranla karşı karşıya ise düşünmek zorundayız.
EN TEPEDEKİ KİŞİ İLK KEZ DEVLETİ SUÇLUYOR
Devleti yönetmek sorumluluk üstlenmek demektir. Sorumluluk üstlenmiyorsunuz, yeri geldiğinde de devleti suçluyorsunuz. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilktir. En tepedeki kişi ilk kez devleti suçluyor.
2 milyon 658 bin öğrenci EBA’ya eğitime ulaşamıyorsa ne sınavı yapacaksınız? “19 yıldır eğitimde tasarruf yapıyoruz” diyorlar. Tasarruf yapacaksan Saray’dan başlayacaksın.
DEVLET İNTİKAM DUYGUSUYLA YÖNETİLMEZ
Hangi ülke ile dostluğumuz var? Hangi ülkeyle barış içindeyiz? Geldiğimiz noktaya bak! Siyasi irade nasıl dostluktan, barıştan, kardeşlikten söz edebiliyor? Öyle bir esip gürlediler ki, “24 saat içinde Emevi Camii’nde namaz kılacağız ve Suriye’yi fethedeceğiz” dediler. Ne oldu? 3 milyon 600 bin Suriyeli bizim camilerimizde namaz kılıyor.
3 milyon 600 bin Suriyeliye 40 milyar dolar para harcadınız. Bu para esnafa, çiftçiye, sanayiciye harcansaydı ne olurdu? Ülke âbad olurdu. Doğrulara tahammül edemiyorlar.
Bir kişinin iradesiyle devlet yönetilmez. Yönetilirse de devlet bu hale gelmiş olur. Devlet intikam duygusuyla yönetilmez. Devletin dini adalettir. Adaletin olmadığı yerde hangi devletten söz edeceğiz. Bizi sevsin sevmesin, oy versin-vermesin, kim adaletsizliğe uğradıysa yanında olmak zorundayız.
TERÖRLE MÜCADELE SADECE TERÖRİSTLERİ ÖLDÜRMEK DEĞİLDİR
Türkiye Cumhuriyeti topraklarında yaşayan hiç kimse ama hiç kimse terörü savunamaz. Terörü bir insanlık suçu olarak değerlendiriyoruz. Teröre karşı ortak bir davranış sergilememiz lazım. Teröre karşı durmak bizim temel görevimizdir. Terörle mücadelede en etkin araç terör örgütlerinin finans kaynaklarını kesmektir. Bu yapıldı mı? Terörler mücadele etmek sadece teröristleri öldürmek değildir. Onların tüm kaynaklarını kesmek için mücadele etmek gerekmektedir.
Geçen hafta Gara ile ilgili sordum: 5.5 – 6 yıldır 13 kişiyle neden ilgilenmediniz? Kendi seçiminiz için terörist başının mektubunu okutuyorsunuz ama kaçırılan askerlerimiz için bir mektup almadınız. İstanbul seçimleri şehitlerimizden daha mı önemliydi? Bana hakaret edeceğine Gara operasyonuyla ilgili sorduğum beş soruya cevap ver.
ESMA İÇİN AĞLADI, 16 ŞEHİT İÇİN GÜLDÜ
“Başarısız oldum” diyorsun. Niye başarısız oldun, onu da açıklamıyorsun. Kendi sorumluluğundan kaçıyor. Mısır’da öldürülen Esma için ağladı, 16 şehidimiz için güldü.
Merkez Bankası’nın kasasında olan 128 milyar dolar buharlaştı. Bu para fakir fukaranın parası. Nereye gitti 128 milyar dolar? Damat ortada yok, damadın görevden alınışını açıklayacak TV bulamadılar. Hepsi esas duruşta. Aradan 48 saat geçti, birkaçı hariç TV kanalları, gazeteler ‘Damat istifa etti’ yazamadılar.
İKİSİNDE DE KAZANAN TEFECİLER
28 milyar doları kime sattın? Şu ana kadar cevap yok. Meclis’e araştırma önergesi verildi. Reddettiler. Merkez Bankası’nın kasası SWAP’ları dikkate alınca eksi 57 milyar lira. Biz bunu sormadığımız zaman vatandaşın hakkını hukukunu korumuş olur muyuz? Nereye gitti 128 milyar dolar? Şimdi faizi yükseltiyorlar. İster dolar yükselsin, ister faiz yükselsin. İkisinde de kazanan tefeciler.