Kişiye özgü tedavide ilk örnekler Osmanlı’da uygulandı
Dünya Yaşlanma Konseyi (DÜNYAK) Başkanı Kemal Aydın, günümüzde yaygın olarak kullanılmaya başlanan kişiye özgü tedavi yöntemlerinin ilk örneklerinin Edirne’deki 2. Bayezid Külliyesi Darrüşşifası’nda uygulandığını söyledi.
AA muhabirine yaptığı açıklamada, tarihi şifahanenin barındırığı özellikleri ve uyguladığı tedavi yöntemleriyle dünya tıp tarihinin öncü kurumlarından olduğunu anlatan Aydın, Edirne Darüşşifası’nda, günümüzden 500 yıl önce kişiye özgü ilaç ve gıda yöntemiyle akıl ve ruh sağlığı hastaları başta olmak üzere şifa arayan hastaların kişiye özgü sağlık yöntemleriyle tedavi edildiğini kaydetti.
Osmanlı İmparatorluğu’nun sağlık alanında dönemin modern yöntemlerini 2. Bayezid Külliyesi’nde uyguladığını ifade eden Aydın, şöyle konuştu:
“Kişiye özgü tedavinin ilk örneklerini burada görüyoruz. Kişiye özgü terapi metotları var. Herkese aynı tedavi uygulanmıyor. Gıdalar olduğu gibi ilaçlar da kişiye özgü. Herkes için ayrı bir tedavi yöntemi uygulanıyor. Günümüze bakarsak kişiye özgü ilaçlar, kişiye özgü tedavi yoğun şekilde uygulanmaya başladı. Ecdadımız daha önce en iyi şekilde bunu uygulamış. Burada özellikle akıl hastaları için müzik terapi, suyla terapi, aroma terapi gibi uygulamalar yapılmış. Aynı zamanda gıda ile de terapi uygulamaları yapılmış. Kişiye özgü mutfak konusu o dönem için dünyada bir ilk olarak gerçekleşmiş. Burada normal bir aş evinin yanı sıra bir de her hastanın ağız tadına göre yemek hazırlanan bir bölüm daha var. Çünkü bir hasta et sever diğeri sebze. Kişiye özgü mutfak Osmanlı’da uygulanmış. Günümüzde kişiye özgü sağlık modelleri gelişti. Kişiye özgü ilaç, kişiye özgü tedavi. Kongrede de bunu ele alacağız.
2. Bayezid Külliyesi gerçekten bir harikalar diyarı. Ağır akıl ve ruh sağlığı hastalarının birkaç ay içinde sağlığına kavuştuğu rivayet edilir. Tabii ki kişiye özgü tedavi sistemiyle. Burada hastalar için özel ilaçlar yapılıyor, aynı zamanda su ve müzik terapisi var. Modern tıpla tamamlayıcı tıbbın buluştuğu bir yer. Beden sağlığı ile ruh sağlığının birleştiği bir mekan. Şimdi dünya diyor ki ‘Tamamlayıcı tıbba geçmemiz lazım.’ Osmanlı döneminde tamamlayıcı tıbbın en iyi uygulamaları gösterilmiş. Suyla terapi, müzik terapi ve en önemlisi manevi terapi. Kur’an ve dua en büyük terapidir. Bu şekilde de burada hastalar tedavi edilmiş.”
3. Dünya Sağlıklı Yaşlanma Kongresi ve EXPO 2018’in 7-10 Aralık tarihlerinde İstanbul’da yapılacağını da anımsatan Aydın, Edirne Darüşşifası’nın kongrede ayrıntılı olarak anlatılacağını kaydetti.
Edirne Darüşşifası
Osmanlı’nın sosyal devlet anlayışıyla insana verdiği değeri en açık şekilde gösteren, hastaların müzik, su ve güzel kokuyla da tedavi edildiği Edirne Darüşşifası, 1488 yılında 2. Bayezid döneminde yaptırıldı.
Darüşşifa’da şadırvandan fışkıran suyun çıkardığı sesin tedavinin önemli kısmını oluşturduğu, hastaları huzura kavuşturduğu ifade ediliyor.
Tedavinin ücretsiz olduğu merkezde haftada 2 gün şehirdeki hastalara parasız ilaç dağıtılan Darüşşifa günümüzde müze olarak faaliyet gösteriyor.
(AA)