Meral Akşener: Sinan Oğan’a itirazım yok
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, seçimlerin ardından ilk kez kameraların karşısına geçti. Akşener, Sinan Oğan’a itirazının olmadığını söyledi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, 14 Mayıs’ta yapılan seçimlerin ardından ilk kez kameraların karşısına geçti.
Meral Akşener konuşmasına, “Bir seçim geçirdik, hem Meclis hem Cumhurbaşkanı seçimi şeklinde. Bu seçimde biz 14 Mayıs’a kadar ben ve arkadaşlarım 45 miting yaptık, 54 noktada çalışma yaptım. Bütün il ve ilçelerde arkadaşlarımız çalıştı” diyerek başladı.
Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu ve Cumhur İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Recep Tayyip Erdoğan’ın aldığı oy oranları ile seçmen sayılarına dikkat eden Akşener, “12 milyon 416 bin 477 potansiyel seçmenimiz var. Bu seçim 0-0 ile başlayan bir referandum oluyor. 9 günlük süreçte partimizin bütün kurumları sahada olacak ve çalışacaklar. Sayın Kılıçdaroğlu’nun seçilmesi için en şiddetli şekilde çalışacağız” dedi.
OĞAN SORUSUNA CEVAP VERDİ
ATA İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Sinan Oğan ile soruya da cevap veren Akşener, “Ben görüşme yapmadım. Kılıçdaroğlu’nu aday olarak gösterdik, biz ve arkasındayız. Seçim gününe kadar da elimizden ne geliyorsa yapacağız. Kendisine, sayın Oğan ve bir başka arkadaşımız dahil olmak üzere, İnce de dahil, her türlü görüşme yetkisi, talepleri varsa o talepleri yerine getirme yetkisini genel başkanlar olarak kendisine verdik. Bu görüşmeleri Kılıçdaroğlu yönetiyor o yüzden. Arzu ettikleri her türlü görevlendirmeyi, talebi yerine getirebilir” ifadelerini kullandı.
Akşener’in konuşmasından satır başları şöyle:
– Sandık güvenliği başta olmak üzere ikinci tur için görüşmeler gerçekleştirdik. Bir iletişim grubu kuruldu. Arkadaşlarımız burada görevlendirildi. Ben “kanaat önderi” denilen insanlarımızla görüşmeler gerçekleştirdim.
– Partimizin yetkilisi olan arkadaşlarımız benzer çalışmalar yaptı. 81 il teşkilatımız, önceki vekillerimiz ve yeni vekillerimiz saha çalışmasına başladı. Partimizin tüm kurulları sahada olacak.
– Sayın Kılıçdaroğlu’nun 13’üncü Cumhurbaşkanı seçilmesi için kabiliyetlerimizin sonuna kadar çalışacağız.
“GÖRÜŞMELER YAPACAĞIM”
– Ben de tercihini Sayın Erdoğan’dan yana kullanan ya da hiçbir adayı tercih etmeyen adayımızla görüşeceğim. İstanbul’da yoğun saha çalışması programı olacak. Bugün İstanbul’a gidiyorum, programım yarın başlıyor.
– Kanaat önderi dediğimiz pek çok insan üzerinde etkili olan, kendi çevremizdeki pek çok insanla bire bir görüşmeler yaptım. Partimizin yetkilisi konumunda olan tecrübeli arkadaşlarımız da benzer çalışmalar yaptılar.
– 81 ildeki tüm teşkilatlarımız, eski ve yeni vekillerimiz çarşambadan itibaren saha çalışmasına başladılar.
– Kılıçdaroğlu’nun 13. Cumhurbaşkanı seçilmesi için hepimiz en şiddetli şekilde, elimizden gelenin sonuna kadar çalışacağız. İlk turda tercihini Erdoğan’dan yana kullanan ya da Kılıçdaroğlu’ndan yana kullanmayan ama Erdoğan’a oy vermeyen vatandaşlarımızla görüşmeler yapacağım.
– 28 Mayıs’ta vereceğiniz kararla ya seçim kazanmak uğruna kadınlara şiddeti, ölümü, tacizi, tecavüzü ve hatta sahiplendirilmeyi reva görenleri seçeceksiniz; ya da kadınların, çocukların gençlerin hakkını hukukunu koruyup iyileştirmek isteyenleri seçeceksiniz.
“YA GÜCÜNÜ MAFYALARDAN ALANLARDAN, YA DA GÜCÜNÜ YALNIZCA MİLLETİN İRADESİNDEN ALANLARI SEÇECEKSİNİZ”
– Ya dün olduğu gibi milli bayramlarda Atatürk’ümüzün adını bile anmamak için her şeyi yapanları seçeceksiniz ya da her milli bayramı Atatürk’ümüzün adıyla, iziyle kutlayanları seçeceksiniz.
– Ya “Ne Mutlu Türküm” demekten rahatsız, cumhuriyet değerlerimize gıcık olanları seçeceksiniz ya da “Varlığım Türk varlığına armağan olsun” diye ant içenleri seçeceksiniz.
– Ya 2019’da PKK’ya, 2023’te Hizbullah’a sırtını dayayanları seçeceksiniz ya da ülkemizde terörün gölgesini bile barındırmayacak olanları seçeceksiniz.
– Ya gücünü mafyalardan alanlardan, ya da gücünü yalnızca milletin iradesinden alanları seçeceksiniz.
– Ya ensar diye diye ülkemizi yol geçen hanına döndüren, vatandaşlığımızı pazarlayaları seçeceksiniz; ya da hududumuzu namus, nüfus cüzdanımızı tapu bilenleri seçeceksiniz.
– Ya “Suriyelileri gönderemeyiz” diyenleri seçeceksiniz ya da tüm oyunları bozarak, Avrupa’nın göçmen hendeği olmayı reddedenleri, sığınmacıları ülkelerine gönderecekleri seçeceksiniz.
– Ya düşman karşısında kan döküp kardeş olmuş büyük bir milleti birbirine düşman etmeye ant içenleri seçeceksiniz ya da Türkiye’nin birliğini ve beraberliğini demokrasi ile taçlandırmaya vaat eden Kılıçdaroğlu’nu seçeceksiniz.
– Ya öfkesi, kini ve hırsı ile ülkemizi ele geçirilmesi gereken bir kupon arazi olarak gören Erdoğan’ı seçeceksiniz; ya da saygı, sevgi, empati kültürünü benimseyen Kılıçdaroğlu’nu seçeceksiniz.
– Türk milleti olarak bu seçimle birlikte önümüzde iki seçenek var: Sarayın büyüyen gölgesinde kayıp mı olacağız, millet iradesini yeniden hakim mi kılacağız? Yandaşların yol düzenine yol mu vereceğiz, zenginlik ve refahı mı seçeceğiz.
– Ülkemizi devam eden bir yıkımın son halkasına mı bırakacağız, köprüden önce son çıkışla yeni bir yolun önünü mü açacağız? Milletimiz güç hırsından yolunu kaybetmiş birinin ihtiraslarına teslim olmayacak.
(ciddigazete.com)