MHP Lideri Devlet Bahçeli’den ’bedelli askerlik’ çıkışı

MHP Lideri Devlet Bahçeli’den ’bedelli askerlik’ çıkışı
21.07.2018
A+
A-

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bedelli askerlikte 28 günlük eğitimin gereksiz olduğunu belirterek, “28 günlük teorik eğitim de nedir? Bedelliden istifade edecek kardeşlerimiz 28 günde deyim yerindeyse ‘yaylalar yaylalar’ türküsünü bile öğrenemeyeceklerdir. Bedelli olacaksa, 28 güne ne gerek vardır, bu kadar zahmete lüzum olacak mıdır” dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, sosyal paylaşım sitesi Twitter hesabı üzerinden gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Kıbrıs Barış Harekatı’nın 44. yıldönümü vesilesiyle mesajlarına Kıbrıs konusunda başlayan Bahçeli, “Kıbrıs bir adadan daha ötesidir, Türk vatanıdır. Kıbrıs bir coğrafyadan daha fazlasıdır, milli davadır. Kıbrıs; çözüm oldu olmadı, anlaşma sağlandı sağlanmadı karmaşasına havale edilemeyecek büyük bir değerdir, nitekim tarih ve hatıralarımızın kalp atışıdır. Hülasa Kıbrıs Türk’tür, Türk kalacaktır. Bu gerçek değişmeyecek, değiştirmeye yeltenenler ademe mahkum olacaklar, hayat boyu mahcubiyet yaşayacaklardır. Milli karakter milli kadere yön çizer, milli tarih milli istikbale yol verir. İstiklal onuru bu yönden, bu yoldan yükselir. Eğer bu onurdan mahrum düşersek ne tutunacak bir dalımız, ne de sığınacak bir limanımız kalır” ifadelerini kullandı.

Kıbrıs’ın Türk milletinin Akdeniz’deki milli mukavemeti ve şehit emaneti olduğuna vurgu yapan Bahçeli, “Kıbrıs’ta yıllarca kalıcı ve adil barış ortamı arandı. Seri ve sürekli görüşme turları atıldı. Uluslararası düzeyde müzakere kapıları aralandı, sorun tespiti yapılıp çözüm ümitleri aşılandı. Ne var ki bir arpa boyu mesafe alınamadı. Kaldı ki art niyetli adımlarla alınması da zordu. Gömleğin ilk düğmesi hep yanlış iliklendi. Müspet ve yapıcı diyaloglar yerine, maksatlı ve marazi diplomasi öne çıktı. Devasa bir milletten taviz istendi, hatta tarihi haklarından vazgeçmesi beklendi. Çözüm dayatmaları devamlı önyargıya hapsedildi, ödün verme üzerine bina edildi. Kıbrıs’ın ruhuna nüfuz eden, duruşuna hakim olan, damarlarına kadar işleyen Türk varlığından rahatsız olan karanlık çevreler engel üstüne engel çıkardılar. Vicdanlarına diktikleri bariyerlerle, zihniyetlerine düşürdükleri lekelerle çözümsüzlüğün failleri, çarpıklığın fanileri oldular. Aslında dedikleri şuydu, çözümden anladıkları da şu şekildeydi: ‘Kıbrıs’ı terk edin, milli ve tarihi haklarınızı çiğneyin, Türklüğün Akdeniz’de boğulmasına sessiz ve seyirci kalın!’ Bu Rum komplosuydu. Bu Enosis kumpasıydı. Tutar mı, asla! Olur mu, kesinlikle hayır” açıklamasında bulundu.

“BEDELLİ OLACAKSA, 28 GÜNE NE GEREK VARDIR?”

Son günlerde çokça tartışılan bedelli askerlik ve 28 günlük eğitim konularına da değinen Bahçeli, “Tam bu sırada süresi 28 gün olarak belirlenmiş bedelli askerliğin konuşulmasına şahit oluyoruz. Askeri ihtiyaçlar elbette gözetilmiş, dikkate alınmıştır. Meşru herhangi bir sebeple askerliğini yapamayan insanlarımızın yığılması da söz konusudur. Buraya kadar diyeceğim bir şey yoktur. Bedelli askerliğin çıkmasını olumlu görüyor, gereğinin yapılmasını arzu ediyorum. Ancak 28 günlük teorik eğitim de nedir? Bedelliden istifade edecek kardeşlerimiz 28 günde deyim yerindeyse ‘yaylalar yaylalar’ türküsünü bile öğrenemeyeceklerdir. Bedelli olacaksa, 28 güne ne gerek vardır? Bu kadar zahmete lüzum olacak mıdır” dedi.

Askerliğin teorik eğitiminin doğru bir değerlendirme olmadığı görüşünde bulunan Bahçeli, “Madem bedelli askerlikle ilgili düzenleme yapılacak, o zaman bunca kafa karışıklığı ve karmaşaya niye ihtiyaç duyulur? Adı üstünde bedelse verilir, sonuçta ilgililer terhis edilir. Bedelli askerlik tartışmalarını uzatarak canıyla bedel ödeyen kahramanlarımızın ruhlarını ve fedakarlık numunesi evlatlarımızın duygularını incitmemek asıldır, esastır, şarttır, elzemdir, temennimdir” değerlendirmesini yaptı.

“YAHUDİ ULUS DEVLETİ YASASI PROVOKASYONDUR, TAHRİKTİR”

İsrail Parlamentosunda dün kabul edilen “Yahudi Ulus Devleti Yasası”na dair açıklama yapan Bahçeli şunları aktardı:

“Yahudi Ulus Devleti Yasası şiddetli provokasyondur, açık ve kategorik bir tahriktir. Kudüs’ün başkent olarak tanınmasından sonra yeni bir meydan okuma bölgesel dinamikleri alt üst edecektir. Buna da kimsenin hakkı yoktur. İsrail’in ırkçı girişimi ve Filistinli kardeşlerimizi yok sayan bu yasal düzenlemesini kınıyor, adım adım felakete doğru kaydığını ikazla ifade ve ilan ediyorum. Bu terazi bu sıkleti çekmez, Evanjelist ve Kabala tertibi asla dikiş tutmaz. Filistin topraklarını işgale kalkışan, İslam’ın manevi ve tarihi mirasına sataşan ve ağır saldırı düzenleyen Siyonist bozgunculuk mutlaka kaybedecektir. İsrail sadece ateşle değil, bizzat bölgesel ve küresel dengeyle oynamakta, bunda da ısrar etmektedir. Ancak rüzgar eken fırtına biçerek eninde sonunda layığını bulacak, maneviyatın ve muazzam tarihi hakikatin hisarlarına çarpacaktır.”

(Kaynak: www.habererk.com)

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.