Milletvekili Transfer Sezonu bugün itibariyle açılmıştır!
Emeklilikte Yaşa Takılanlar sorununun çözümü için Meclis‘te araştırma komisyonu kurulması oylamasının muhalefet partileri tarafından kazanılması ile Adalet ve Kalkınma Partisi surlarında bir gedik açılmış oldu.
16 yıllık Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarında bu ikinci kez oluyor. Bunlardan ilki tam 15 yıl önce gerçekleşmişti: 1 Mart tezkeresi.
1 Mart tezkeresi, Irak krizi konusunda AKP hükümeti tarafından 25 Şubat 2003’te TBMM’ye sunulup genel kurulda reddedilen ve tam adı “Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yabancı ülkelere gönderilmesi ve yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye’de bulunması için Hükümet’e yetki verilmesine ilişkin başbakanlık tezkeresi” olan tezkeredir.
İkincisi ise bugün İYİ Parti TBMM grubunun Emeklilikte Yaşa Takılanların mağduriyetlerinin giderilmesi ve sorunlarının çözülmesini sağlamak amacıyla İYİ Parti Grup Başkan Vekili Yavuz Ağıralioğlu’nun imzası ile vermiş olduğu araştırma önergesi Adalet ve Kalkınma Partisi’nin RED oylarına rağmen diğer partilerin de desteğiyle kabul edildi.
Elbette bu siyasette kartların yeniden karılacağı anlamına geliyor.
Şöyle ki: Adalet ve Kalkınma Partisi, TBMM’de 290 sandalye ile temsil ediliyor, TBMM Başkanı oy kullanamadığı için bu sayı 289’a düşüyor. Adalet ve Kalkınma Partisi, Devlet Bahçeli’nin “yerel seçimde ittifak yapmayacağız ama Cumhur İttifakı devam edecek” açıklamasına rağmen bugün gerçekleşen oylamadan da anlaşılacağı üzere TBMM’de gerçekleşecek oylamalarda MHP’ye güvenerek eskisi kadar rahat olamayacaktır.
Dolayısıyla ben de diyorum ki; Milletvekili Transfer Sezonu bugün itibariyle açılmıştır.
TBMM’den 4 milletvekili Bakan olarak atanınca milletvekillikleri düştüğü için toplam milletvekili sayısı da 600’den 596’ya düştü, bu sebeple salt çoğunluk 299 milletvekili ile sağlanabiliyor.
Yine de sayısal olarak psikolojik üstünlüğü elde etmek isteyecek olan Adalet ve Kalkınma Partisi’nin 301 sayısına ulaşmak için önümüzdeki günlerde 12 milletvekili transfer etmesini bekliyorum.
Zaman zaman MHP ile ters düşülmesi durumunda yerini İYİ Parti’nin alacağına dair kötü niyetli dedikodular seslendirilmiyor değil. Şahsen benim kurumsal olarak Adalet ve Kalkınma Partisi’nin fiilen küçük ortağı olacak bir partide siyaset yapmam söz konusu dahi olamaz. Gidişimin de pek sessiz olacağını zannetmeyin… Ben bazıları gibi “kandırıldım, Allah affetsin…” diyemem.
İYİ Parti seçmeni zaten bu Adalet ve Kalkınma Partisi ve diğer partilerden memnun olmadığı için yeni bir alternatif olarak gördüğü İYİ Parti’ye oy vermedi mi? Dolayısıyla siyaset mühendislerinin bu teorileri çöpe gider. Diyeceksiniz ki kurumsal olarak destek vermediniz peki ya İYİ Partili milletvekillerinden bu transfer sezonunda parti değiştirenler olursa ne yaparsın? Başkası adına konuşamam ama ben Meclis‘e girmesinde hakkım olan “eski milletvekilimi” gördüğüm yerde yüzüne tükürürüm ve bunu kaydedip sosyal medya hesaplarımdan yayınlarım. Benim gibi davranacağımdan emin olduğum binlerce dava arkadaşımın da varlığından şüphem yok.
İçinizi karartmayın.
Devlet Bahçeli’ye de pek güvenmeyin derim ama yine de transfer sezonu kapanana dek muhalefet partilerinin bu kazanımının tadını çıkaralım derim.
Şair ne güzel demiş:
Şurda bir gedik açtık mukaddes mi mukaddes
Ey kahpe rüzgar, artık ne yandan esersen es…