Mudanya Kitap Fuarı kapılarını açtı

Mudanya Kitap Fuarı kapılarını açtı
24.08.2019
A+
A-

1.Mudanya Kitap Fuarı; Uluslararası Göç ve Mültecilik: “Gelenler, Gidenler ve Kalanlar” temasıyla kapılarını açtı. Mütareke Meydanı ve Girit Mahallesi’nde düzenlenen fuar kapsamında 65 yayınevi Bursalı kitapseverlerle buluştu.

Mudanya Belediyesi, Yayıncılar Kooperatifi (YAYKOOP) işbirliğiyle düzenlenen Mudanya’nın ilk kitap fuarı, Mütareke Meydanı’nda düzenlenen törenle kapılarını açtı. Uluslararası Göç ve Mültecilik: “Gelenler, Gidenler ve Kalanlar” temasıyla Mütareke Meydanı ve Girit Mahallesi’nde düzenlenen fuarın açılışı, CHP Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ünal Çeviköz, SHP eski Genel Başkanı, önceki dönem Başbakan Yardımcısı, Dışişleri Bakanı ve önceki dönem Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Karayalçın, Toplum Bilimci Yazar Prof. Dr. Emre Kongar, CHP Bursa Milletvekilleri Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Erkan Aydın ve Yüksel Özkan, CHP İl Başkanı Hüseyin Akkuş ve ilçe başkanları, İl Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Gedik, YAYKOOP Başkanı İlbay Kahraman, Yayımcı Meslek Birlikleri Federasyonu Başkanı Hakan Tanıttıran ile çok sayıda Bursalının katılımıyla yapıldı.

YAYKOOP Genel Başkanı İlbay Kahraman, YAYKOOP’un yayıncılık faaliyetinin ana konusunu oluşturan kitabın, yazardan başlayıp okuyucuda son bulan yolculuğundaki tüm paydaşlarıyla adil bir ilişki kurulmasını sağlamak; yaşanan sorunlara birlikte çözüm üretmek için kurulduğunu söyledi. Kahraman, ilk etkinlikleri olan Mudanya Kitap Fuarı’na ev sahipliği yapan Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz’a teşekkür etti.

Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz ise; “Mudanya’da güzel şeyler olacak, Mudanya ile herkes gurur duyacak dedik. Mudanya’da yaptığımız hizmetlerle ilçemiz bir değişim yaşadı. Yayıncılar Kooperatifi işbirliğiyle düzenlediğimiz fuarla, Bursa’da yaşayan tüm hemşehrilerimizle kitap dünyası arasında bir köprü kurmak ve yeni nesillere kitap sevgisini öğretmek istiyoruz. Bu kapsamda Yayıncılar Kooperatifi’ne, fuara katılarak Mudanya’nın kültür sanat hayatına önemli bir ivme kazandıracak her biri birbirinden değerli yazarlarımıza ve sanatçılarımıza teşekkür ediyorum. Önümüzdeki seneler fuarımızı uluslararası boyuta taşıyacağız” dedi.

SURİYE SORUNU SURİYE İLE ÇÖZÜLÜR

Mudanya Kitap Fuarı, açılışın ardından Prof. Emre Kongar, CHP Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ünal Çeviköz ve Murat Karayalçın’ın “Türkiye’nin Dış Politikası ve Mültecilik” oturumuyla başladı. Fuarın Onur Konuğu Toplum Bilimci Yazar Prof. Dr. Emre Kongar; iktidarın dış politikada ısrar ettiği ılımlı İslam politikalarının Türkiye’yi büyük bir kaosa sürüklediğine vurgu yaparken, “Bu modeldir bizim başımızı dış politikada ve Suriye’de belaya sokan. Amerika bunun yanlışlığını gördü. Amerika ılımlı İslam teorisinden vazgeçti. 2001 İkiz Kulelere Radikal İslam’ın saldırısıdır bugün bizim başımızı belaya sokan ve o saldırıya karşı Amerika’nın dünya politikasındaki öncülüğüdür Radikal İslam’ı ılımlı İslam’la önlerim sanrısıdır. Orada bitti bizimkilerde hala bitmedi. Biz hala dinci ve mezhepçi politikalar güdüyoruz. Dünyada iki devlet göç üzerine kuruludur. Bu iki devlette en dokunulmaz şey kurallardır. İster başbakan ol, ister yazar ol, ister vatandaş, kural uygulanır. O devletlere giren insanlar o kurallarla terbiye edilir. Benim devletime gelen benim kuralıma uyarak benim vatandaşım olur diyor. Biri ABD’dir diğeri Avusturalya’dır. Ortadoğu’daki sorunlar Ortadoğulularla birlikte çözülür. Suriye sorunu Suriye ile çözülür Suriye’ye rağmen, o topraklarda egemen devlete rağmen olmaz” ifadelerini kullandı.

TÜRKİYE’DE NÜFUSUN YÜZDE 6’SI SURİYELİ

CHP Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Emekli Büyükelçi Ünal Çeviköz ise Türkiye’nin her yıl Suriyeli akınıyla karşı karşıya kaldığını rakamlarla açıkladı.

Çeviköz, “Her şeyden önce Suriyeliler insan, onlar sivil savaştan kaçıyorlar. Biz her şeyden evvel insana değer veren, insancıl politikalar güden sosyal demokrat partiyiz. Bu insanlar da kendi ülkelerinde yaşam koşullarının kötüleşmesinden dolayı bu ülkeye gelmişlerdir. Ancak bir ülkeye giden göçmenler o ülkenin kurallarına uymak zorundadırlar. Kaçanların niteliklerine bakmakta da yarar var. Suriye’de yerlerinden edilmiş insan 12 milyondur. Bu nüfusun 6 milyonu yurt dışına kaçmıştır. Bunun 5 milyonu Türkiye’dedir. Bunu nüfusa oranladığınız zaman 82 milyonluk nüfusun yüzde 6’sı kadar Türkiye’de Suriyeli var.

Türkiye’de genç işsizlik yüzde 25’i bulmuşken, bugün Suriyeliler Türkiye’deki iş piyasasında daha avantajlı görülüyor. Bu da bir sosyal gerginlik yaratıyor. Türkiye’ye gelen Suriyelilerin yüzde 33’ü okuma yazma bilmiyor, yüzde 13’ü okuma yazma biliyor ama okul bitirmemiş, yüzde 15’i ilkokul, yüzde 6,5’i ortaokul, yüzde 5,5’i lise, yüzde 26,5’u  bu soruya yanıt vermemiş. Aslında eğitimli insanlar olmadığı için ucuz işgücü olarak kullanılıyorlar. 80 bin Suriyeli bugün TC vatandaşlığını almış durumda. Kasım 2018’deki rakama göre Türkiye’de doğan Suriyeli sayısı 405 bin 521. Suç oranlarına bakacak olursak; ilk sırada taksirle yaralama geliyor. Kasten yaralama, hırsızlık ve kayıp şahıslar takip ediyor… 2018’de kayıp şahıslar 2280’e ulaşmış sosyal bilimciler bu meselenin organ mafyası ile bağlantılı olduğunu söylüyor. Çocuğun cinsel istismarı ise 2018’de 1698’e fırlamış” dedi.

ÇÖZÜM SURİYE İLE DİYALOG

Çeviköz, Türkiye’nin Suriye politikasının 180 derece değişmesi gerektiğini, Amerika ve Rusye yerine Suriye yönetimiyle diyalogla sorunu çözebileceğini vurguladı.

Suriye’deki sorunun Türkiye’ye bu şekilde yansımasının en temel gerekçesinin, Atatürk’ün çizdiği dış politika sınırının aşılması olduğuna değinen Çeviköz, “1951 tarihli Cenevre mülteciler sözleşmesini Türkiye imzalamıştır ancak Türkiye mülteci tabirini sadece Avrupa’dan Türkiye’ye gelenler için kullanır. Onun için Türkiye’nin doğusundan ve güneyinden gelenlerin mülteci sıfatı yoktur. Dolayısıyla Suriyeliler Türkiye’ye gelmeye başladıktan sonra bizim her şeyden önce bir kavram sıkıntımız doğmuştur. Sığınmacı, mülteci olmak için belli bir süreyi bekleyip, hukuki sıfatı kazanmak maksadıyla bu süreyi geçirenlere denir. Dolayısıyla Suriyeliler Türkiye’de ne sığınmacı olarak kabul edilebiliyorlar ne de  mülteci… Ancak AKP iktidarı bu sıkıntıyı aşamadığı için misafir adlandırdığı insanları önce kamplarda toplamaya başladı. Türkiye’de resmi rakamlara göre 3 milyon 614 bin, resmi olmayan rakamlara göre 5 milyon Suriyeli üzerindeki kontrolünü tamamen kaybetmiştir. Kamplarda mevcut Suriyeli sayısı 300 bine yakındır. Son seçimlerin ardından iktidar bu hatanın farkına vardığı için yavaş yavaş kayıtlı olmadıkları yerdeki Suriyelileri kayıt oldukları yere geri göndermek üzere bir hamle başlatmıştır” ifadelerini kullandı.

“TÜRKİYE’NİN ÇOKLU ORGAN YETMEZLİĞİ VAR”

SHP eski Genel Başkanı, önceki dönem Başbakan Yardımcısı, Dışişleri Bakanı ve önceki dönem Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Karayalçın ise Türkiye’nin Suriye siyasetinin çok büyük bir yanlışlık içerisinde olduğunu belirtti. Türkiye’nin yeniden Atatürkçü dış siyaset politikasına dönmesi gerektiğini belirten Karayalçın, “Türkiye’nin bir yönetememe durumu vardır. Bu çoklu organ yetmezliğidir. Türkiye’nin önderi Mustafa Kemal Atatürk tarafından benimsenmiş bir dış siyaset politikası var. Atatürk’ün dış siyasetinin temel özelliklerinden biri de komşuların iç işlerine karışmamaktır. Özellikle de Arap komşularının kendi aralarındaki sorunlara müdahil olmamaktır. Atatürkçü dış siyaset, hamasetin ifadesi olarak görülmemelidir. Bu, oya gibi işlenmiş bir dış siyasetin gerekliliğidir. Başka bir dış siyaset çizgisini düşünenler, Türkiye’nin başını belaya sokmuş, çok büyük bir başarısızlığa uğramışlardır. Türkiye dış siyasette yalnızlaştırılmıştır. Türkiye Suriye ile ivedilikle ilişki kurmalıdır” diye konuştu.

Konuşmaların ardından protokol üyeleri Girit Mahallesi’nde stant açan 65 yayınevini tek tek ziyaret ederek, kitap aldı. Prof. Dr. Emre Kongar ise, okurlarının kitaplarını imzaladı.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.