Muhalif olmak!

Rahmetli Necmettin Erbakan hocamızı şu sözleriyle hatırlatayım;

“Hakkı sahibine vermemek ne kadar zulüm ise,

Hakkı olmadığı şeyi vermek de o kadar zulümdür.”

Ne hazindir ki, 20 yıl, bu düşüncenin anlamını bilinmedi.

İktidar hırsı, milli ve manevi değerlerimize ters hareket ettirdi.

Parti ve siyaset gözüyle düşünmeden, akıl ve vicdanlı düşünelim.

Birlikte bir özet yapalım.

***

‘Yeni Türkiye inşa ediyoruz’ diye başladınız.

Yeni anayasa diye telaşınız hala devam ediyor.

Başkanlık rüyanız iflas etti.

Cumuriyeti, Atatürk’ü kabullenemediniz!

***

Hiçbir iktidar bu kadar uzun ömürlü olmadı.

Ama AKP başına konan devlet kuşunun değerini bilemedi.

Kadrolaşma,

Ötekileştirme,

Düşman yaratma,

Kumpaslar,

Anayasa ve kanun tanınmadı.

***

AB Fatihi olduk!

‘BOP Eş Başkanı olduk’ diye övündünüz.

Dünya liderliği hevesi ve masallarıyla avuttunuz.

Hatta yurt dışında devletin parasıyla mitingler yaptınız.

PKK ile gizli görüşmeler yaptığınız ortaya çıktı.

Oslo ve İmralı görüşmeleri aynı masada yapıldı.

Güvenlik güçlerimize, ‘aman PKK’ya dokunmayın’ dediniz

Çözüm süreci diye teröristleri güçlendirdiniz.

Hendekler, tüneller kazılırken, mayınlar döşenirken görmediniz!

Bayrağımızın değişmesini isteyen gafillerin sesini duymadınız.

***

Kurtuluş Savaşı yapmadık,

Rumlara soykırım yaptık.

”Tarihte Türk yoktur” diyenleri kucakladınız.

”İsrail bize lazım” demediniz mi?

Ama milletimizin karşında, İsrail’i aşağılayan nutuklar attınız

***

‘Muhalifler İmam Hatip okullarına karşılar’ dediniz

Üstelik koca yalanlarla milletimize şikayet ettiniz.

Neymiş efendim, “DİNDAR NESİL” yetiştirecekler.

Keşke iyi niyetli olunsa, kim istemez dindar nesli…

Bugün çocuklarımıza ve gençlerimize şaşı bakıyorsunuz!

‘Ben ve biz’ diyerek yirmi yılda geldiğiniz duruma bakın.

Neden muhalif olalım?

20 yılda, milletimiz ve insanlık adına bir eseriniz var mı?

Doğru oturup, doğru konuşalım.

Kendi karanlığınızda ne yaptığınızı sizlere söylüyorum..

Muhalif değilim, yarınların karanlık olmaması için yazdım.