Nasihat!

Nasihat!
30.08.2019
A+
A-

Akıl hocalığı gibi, haddini bilmezlik işim değil. Kibir, gurur gibi sevimsiz yolları hiç denemedim.

Öğretmen okulu öğrenciliğimde başladım yazmaya. Okul gazetesini başlatan ve yazan bir öğrenciydim.

İlk görev yerim olan Van, hayatımda yeni bir başlangıç oldu.

1959’da 2 Nisan Gazetesi’nde yazmaya başladım.

***

Van’da geçen 2 yılda manevi zenginliğim güçlendi.

Servet Mehterbaşıoğlu ağabeyimi unutmadım. Çünkü çok okuyan, dolayısıyla bilen birisi olmasının yanında, anlatmasını da çok güzel bir üslupla dile getiriyordu.

Her zaman yazıp söylediğim şu sözü hayat pusulam oldu: “Allah’ım, inanmadığımı, bilmediğimi söyletme yazdırma…” diye yazarım ve konuşurum demişti.

Rahmetli ağabeyimin altmış yıl önceki sözlerini unutmadım.

İşte bu inanç ve irfan duygusuyla yaşayan, yazan bir ülkü eriyim.

***

Üslubumun çok sert olacağını bilerek yazdım.

“Ne ekersen onu biçersin” sözünü de aklımdan hiç çıkarmadım.

Çok fırtınalı günlerde her zaman muhabbet diliyle seslendim. Şahıslara yönelik hiçbir konuya girmedim!

Bir ülkenin huzurunu, yönetenlerin bozduğunu biliyorum.

Günümüzü akıl, vicdan ve ahlak, hele de adalet ölçüleriyle okuyanlar ve değerlendirenler dostum ve arkadaşımdır. Dünya görüşlerimiz de farklı olsa herkesle konuşabilirim. Onun için de çoğunlukla iktidar cephesine dokunurum.

Partiler suçlu olamaz, suçlu olan yönetenlerdir.

***

Son 10 yıl içinde korkusuz yazardım. AK Parti’nin gri bulutları görülmeye başlayınca yazılarımı çok düşünceli ve kontrollü yazmaya başladım!

Buna rağmen, suya sabuna dokunmadan yazan olmadım! Çünkü, dilsiz şeytan denilmesini asla kabul edemezdim!

Bugün üzerimizde kara bulutlar dolaşmakta…

Doğrularla, yanlışlar boğuşuyor.

***

At iziyle, it izi birbirine karışmış durumda. Toplum gergin; öfke, kin, nefret rüzgarı üzücü hal aldı.

Dokunmadım diyeyim ama kendime karşı suçlu olmayayım;

Her vatanını, milletini seven insan çok düşünmelidir. İnsan olarak belli ölçüler içinde görevimizi bilmeliyiz.

Şu sözü, söyleyebilecek dürüst nesiller yetiştirmeliyiz: ‘’Rabbim! Beni günahtaki zilletten, taat izzetine kavuştur.’’ (Taat tanrı emirlerine uyarak yaşamak.)

İzzet illet kelimelerini (tatlı dilli büyüklerimizden(!) iyi öğrendik!)

Onun için anlamlarını yazmak istemedim…

***

Fikir adamları, hareket adamlarını hazırlar. Fakat yerlerini tutamazlar.

Mutlu olmanın iki yolu vardır:

‘’Ya isteklerimizi azaltmak, ya da imkanlarımızı çoğaltmak. Ekonominin çekilmez sıkıntılar yarattığı malum.’’

Bu sözleri de Franklin söylemiş.

Hırsla kalkan, zararla oturur. Aklını kullananlar ise huzur bulur.

“Alemde, alimlerin yağcılığı olmasaydı, zalimlerin,

Zulme cesaretleri olmazdı.’’

Ey diplomalı cahiller duyun!

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.