Ne mi olacak?

Ne olduğumuzu biliriz ama ne olacağımızı bilemeyiz.

Bugün için memlekette neler olacağını bilenimiz yok!

Her Türk vatandaşı endişeli ve üzüntülü, Sayın Cumhurbaşkanı da içeriden ve dışarıdan kuşatıldığımızı söylüyor.

Toplum olarak sadece torunlarımızı ve gençlerimizi düşünmekteyiz.

Bu yavrularımıza iyi bir miras bırakamayacağımız için üzüntülüyüz.

İktidara sığınan bir kesim ise hala mutluluk sofrasında…

İsraftan, şatafattan bütün musluklar kurudu, haberleri yok!

Kamu  varlıklarını  satışa çıkaracak olan kanun alkışlanıyor.

Kimin malı, kime satılıyor düşünen yok!

Öğrencilerin yemeklerine göz dikildiğine göre, durum vahim.

Ne kadar çaresiz bir duruma düşüldüğünü artık görelim.

Bazen suçlu ve yalan söyleyenleri Allah söyletiyor galiba…

Kendileri itiraf ederek, toplumdan af dileyerek…

İyilik meleği pozunda, yollarına devam etmek istiyorlar.

Bu konuda çok başarılı olduklarını de bilen biliyor.

Fakat, bazılarının keyfi yerinde olduğu için alkışlar durmuyor.

Reis, başlarının tacı! AKP’li değiliz diyenleri dahi var.

***

Değerli okurlarım, iktidara  muhalif olduğumu düşünüyor olabilirsiniz.

Hayatım boyunca eğilmeden, kula kulluk etmeden yazıyorum.

Vatandaş iyiyi görür, iyi olmayan gizlendiği için geç anlaşılır..

Yanlışları halkımıza anlatmak, milli ve manevi değerlerin savunucusu, her yazarın insani görevidir. Başka türlü düşünerek yazanlar kendi çıkarlarını düşünen haysiyetsiz, ahlaksız yalakalardır.

Türkiyemiz bu yalakalar sebebiyle derin bir kaos ortamına sürüklenmiştir. Bu çıkar peşinde olan utanmazları, Sayın Erdoğan başından atmadan rahat olamaz. O’nun rahat olmaması demek, tabii ki toplumun rahat olmaması demektir.

Onyedi yıl boyunca yapılanların  hatalı olduğunu yeni anlayan genel başkanın partisinin üyelerine verdiği talimatı, AKP Genel Başkan Yardımcısı Erkan Kandemir’den dinleyelim:

”Bir kişi eğer yolsuzluğa bulaşmışsa…

Bir kişi eğer toplumun genel ahlakına uygun olmayan yanlışın içerisine bulaşmışsa…

Bir kişi eğer üstten bakar hale gelmişse…

Bizim için, bizim ilkelerimiz ve değerlerimiz var.

Bu ilke ve değerlerin dışarısında hareket eder hale gelmişse,

Bu büyük mücadele, birkaç kişinin kirletmesine müsaade etmez.”

***

Bu sözler bir itiraf değilse nedir?

Bunları yaptıkları aşikar,

Yolsuzluk ve hatalar kör gözleri açmadı!

Artık söylemek mecburiyetini hissetmiş olmalılar ki,

Gizlilik kar etmedi, Havuz Medyası da çöküyor.

Toplum ahlakına uymayan, yapılan işlerin hangisini sayalım?

“KAZ GİBİ YOLACAĞIZ, BABALAR GİBİ SATACAĞIZ” demiştiniz, dediğinizi yaptınız helal olsun. Bakalım ne olacak?