Operasyon kimlere çekiliyor?

27.10.2020
A+
A-

“Türkiye, Türklere bırakılmayacak kadar önemlidir” sözünü ilk gazeteci Mehmet Ali Birand’ın 13 Ocak 2000 tarihinde posta gazetesindeki köşesinde okumuştum.

O gün Mehmet Ali Birand çok eleştiri aldı, ne hakaretlere maruz kaldı ama kimse neden söylediğini sormadı. Birand, 32. Gün programında yıllarca dünya ve Türkiye ile alakalı büyük fotoğrafı göstermeye çalıştı ekibiyle ama gerçekler kimsenin işine gelmedi bu gün olduğu gibi.

Günümüze gelelim; İYİ Parti içerisinde başlayan operasyon tartışmalarının perde arkası da aralanmaya başladı ve meselenin Buğra Kavuncu olmadığı, işin ardında uluslararası konsorsiyumun diğer partilerde olduğu gibi sorun çıkaranları tasfiye planı uyguladığıdır.

İşte Mehmet Ali Birand’ın, “Türkiye, Türklere bırakılmayacak kadar önemlidir” sözünün doğruluğunu ve İYİ Parti içerisinde başlatılan operasyonun da aslında ne olduğunu anlatan bana göre en güzel programını tam 21 yıl önce 32. Gün’de anlatmaya çalışmış.

1999 tarihindeki 32. Gün programında Birand’ın yanında Cüneyt Özdemir ve Soner Yalçın var, karşılarında ise sizce kim olabilir?

İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu üzerinden ismi gündeme getirilen; eski MİT mensubu Enver Altaylı. Program Youtube’ta son dört gündür yeniden paylaşılmaya başlandı.

İYİ Parti içerisinde başlayan tartışmaları Ümit Özdağ ismi üzerinden izlerseniz bir yere varamazsınız, parti içerisinde ilk tartışma milletvekili listeleri hazırlanırken yaşandı. Listelere FETÖ mağdurları ve küresel güçten yana olmayacaklar ya kazanamayacak yerlere konuldu veya liste dışı bırakıldı. Bu sözler FETÖ mağduru ve İYİ Parti kurucusu Emekli Deniz Kurmay Albay Ali Türkşen.

Enver Altaylı, 27 Ağustos 2017 tarihinde Antalya’da gözaltına alındı ve Ankara’ya getirilerek tutuklandı. Lakin o günlerde bu tutuklama fazla gündem olmadı.

Peki, ne zaman Enver Altaylı ismi gündem oldu?

2008 yılında Fetullah Gülen’e yazdığı mektubun ortaya çıkmasıyla. Tabi mektup sadece Gülen’e mi gitti?

Altaylı, Gülen’e gönderdiği mektubunda Kaşif Kozinoğlu ile alakalı, “Özbekistan’da Şenkal Atasagun’un Özbekistan görevlisi olarak çalışan Kaşif Kozinoğlu, terfi ettirilmiş ve merkezi Taşkent’te bulunan, Orta Asya İstihbaratını koordine etmekle görevli büronun başına getirilmiştir. Okulların kapatılma sürecinde en büyük ihanet payı adı geçen bu şahsa aittir” ifadeler kullanmıştır.

Bu iddiaları yaklaşık on ay önce gazeteci Selahattin Önkibar, Youtube kanalında daha detaylı dile getirmişti ama İYİ Parti lideri Akşener, Cumhurbaşkanlığı sevdasına öğle düştü ki etrafında olup bitenleri görmedi veya görmek istemedi.

Akşener, zor bir karar verecek çünkü operasyonun Ümit Özdağ ve Buğra Kavuncu ile alakalı olmadığını çok iyi biliyor.

Hatırlayalım;

Geçmişte aynı operasyona Erdoğan maruz kalmış, ilk kimlerle yolunu ayırmıştı; Kürşad Tüzmen, Ertuğrul Yalçın Bayır, Yaşar Yakış ve Abdüllatif Şener.

Mesele İYİ Parti meselesi değildir. Türkiye’dir küresel müesses nizamda bu tür ayar çekmeler sadece küçük bir teferruattır. 2000 yılından sonra kurulan siyasi partilerin kurucularını ve sonrasında yerlerine gelenlerin geçmişlerine bir bakın, her şey çok net görülür görmek isteyene.

Operasyonlar dışarıdan içimizdeki hainler yardımıyla 11 Kasım 1938 tarihinden itibaren çekiliyor. Değişen sadece aktörler ama sonuçlar hep milletimizin aleyhine.

Bizde not düşelim Birand gibi;

Türkiye küresel müesses nizama bırakılmayacak kadar değerlidir çünkü Türklerin öz yurdudur.

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.