ORHAN SARIBAL: BİLECİK GÖLPAZARI CEZAEVİNDE YAŞANANLAR BİR AN ÖNCE AYDINLATILMALI

CHP Milletvekili Orhan Sarıbal’ın bugün TBMM’de “Bilecik Gölpazarı Cezaevi’nde Yaşananlar Bir An Önce Aydınlatılmalı” başlığıyla gerçekleştirdiği basın açıklaması şöyle:

2002-2017 YILLARI ARASINDA TUTUKLU CE HÜKÜMLÜ SAYISI 4 KAT ARTTI

Bugün Türkiye’de, toplumsal adalet duygusu sarsılmış; bireyler kişisel çıkarları doğrultusunda kendi adaletlerini sağlama arayışına girişmişlerdir. Bu durum, son on beş yıl içinde, ülkemizde bir suç patlaması yaratmıştır. Cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlü sayısı 2002 yılında 59.429 iken, Ekim 2017 itibariyle 228.933 kişiye çıkmıştır. Yani 2002’den bu yana cezaevlerinde bulunanların sayısı 169.564 kişi, diğer bir deyişle 4 kat artmıştır.

CEZAEVLERİNİN KAPASİTELERİ YETERSİZ

Eylül 2017 itibariyle Türkiye’de toplam 384 cezaevi bulunmaktadır. Bu cezaevlerinin toplam kapasitesi 207.339 kişidir. Şu anda tutuklu ve hükümlü olarak cezaevlerinde bulunan kişilerin sayısı, cezaevlerinin kapasitesinden 21.654 kişi daha fazladır.

CEZAEVİ YAPMAKLA HUKUK DEVLETİ OLUNMAZ, ADALET SAĞLANMAZ

674 sayılı KHK ile Adalet Bakanlığı artık istediği yerdeki Hazine arazilerini kolayca cezaevi yapılması için tahsis edebiliyor. 2017’nin Mart ve Eylül ayları içinde 39 yeni cezaevi pazarlığının yapıldığı ve bu cezaevlerinin toplam maliyetinin 5,5 milyar lira olduğu biliniyor. Cezaevi inşa etmekle hukuk devleti olunmaz, adalet sağlanmaz. Bir ülkenin gelişmişliği cezaevleriyle değil; üretim ve adil paylaşımla, bilimde, sanattta, eğitimde yaptığı atılımlarla belirlenir.

CEZAEVLERİNDEKİ İHLALLER DEVAM EDİYOR

İnsan Hakları Derneği’nin Cezaevleri Raporu’nda 2016 yılında cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri açıkça görülüyor. Rapora göre, sadece 2016 yılında, cezaevlerinde toplam 1015 sağlık hakkı ihlali, 204 haberleşme hakkı ihlali, 2277 sevk ve sürgün, 1348 işkence ve kötü muamele yaşanmıştır.

BİLECİK GÖLPAZARI CEZAEVİNDE SÜRGÜN

Cezaevindeki kötü yaşam koşulları, hak ihlalleri ve sürgünler üzerine, Bilecik M Tipi kapalı Cezaevi’nden aldığım bir mahkûm mektubu, yaşanan hukuksuzları gözler önüne sermektedir. Gölpazarı Cezaevi’ndeki mahkumlar, insanlık dışı uygulamalarıyla karşılaşmışlar, psikolojik işkenceye maruz bırakılmışlar, haftada bir defa banyoya gönderilerek soğuk suyla yıkanmak zorunda kalmışlardır. Ayrıca cezaevi kantininden başka alışveriş yapacak yer olmadığı için, kantininde fahiş fiyatlarla satılan ürünleri almaya zorlanmışlardır.

Mahkumlar 228 adet dilekçe hazırlayıp, koşulların iyileştirilmesi konusunda Cezaevi Savcılığına başvuru yapmış, Savcılık mahkumlarla görüşmüş, koşulların düzeltileceğini söylemiştir. Fakat daha sonra, verdikleri dilekçeleri geri çekmeleri konusunda infaz koruma memurlarının baskılarına maruz kalmışlardır. Mahkumlara, dilekçeleri geri çekmedikleri için cezaevinde isyan çıkarmaya teşvik suçundan disiplin soruşturması açılmış ve bu soruşturmaya maruz kalan en az 10 kişi başka kapalı cezaevlerine sürgün edilmişlerdir.

Bilecik Gölpazarı Cezaevi’nde yaşanan bu hukuksuzluklar acilen aydınlatılmalıdır. Fakat biz biliyoruz ki asıl sorun, ülkeyi OHAL ve KHK’larla idare etmeyi olağan bir yönetim usulüne dönüştüren ve bizi bu yönetim usulüne alıştırmaya çalışan AKP ve Saray Rejimidir. Buradan bir kez daha belirtmek isteriz ki ne OHAL’e, ne KHK’lara ne de AKP ve Saray Rejiminin baskıcı uygulamalarına alışmayacağız!