Otostopçu
Zafer Partisi GİK üyesi ve veryansintv.com yazarı Semih Dikkatli, cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde yaşananları ve ATA İttifakı adayı Sinan Oğan’ın Cumhur İttifakına desteğini açıklamasıyla yaşadığı hayal kırıklığını yazdı.
Seçim sürecine girilirken Ümit Özdağ’ın önerisi ve ATA İttifakı bileşenlerinin kabulüyle 11 Mart 2023 tarihinde Sinan Oğan’ın cumhurbaşkanı adayı olarak açıklandığını ifade eden Semih Dikkatli, yazısında, ”Yaşadığımız derin hayal kırıklığına rağmen, araçtan atlayan Oğan’ın kendisi için de üzgünüm. Pırıl pırıl olabilecek ve ileri de cumhurbaşkanlığına kadar gidebilecek bir kariyeri kendi elleriyle bir kenara itti.” dedi.
İşte Semih Dikkatli’nin veryansintv.com’da yayınlanan o yazısı…
Öncelikle Sinan Oğan ile ilgili hayal kırıklığımı anlatmakta kelimelerin yetersiz kaldığını söyleyerek sözlerime başlamak ve ardından da tüm kamuoyuna işlerin nasıl bu noktaya geldiğini Zafer Partisi GİK üyesi olarak bildiğim kadar anlatmak isterim.
Bizler Zafer Partisi’nde sorumluluk almaya karar verdiğimizde tek bir düşüncemiz vardı. Vatan… Türk ve Atatürk isminin ve cisminin bu iktidar eliyle silinmeye çalışıldığına, muhalefetin etkisiz tavrıyla bu iktidarın değirmenine su taşıdığına, FETÖ ve diğer tarikatların devletin ve siyasetin içinde hala çok etkin olduğuna inanan insanlar olarak bir mücadele başlattık. Mücadelemizin temel hedefi ise hem iktidar hem de muhalefetin yarattığı alternatifsizlik düşüncesine son vermek ve Atatürk milliyetçilerine gönülden destekleyecekleri bir seçenek yaratmaktı. Bu seçenek elbette siyaseten Zafer Partisi idi ama cumhurbaşkanlığı seçiminde de bir tavır almamız ve bir aday desteklememiz gerekiyordu.
Bu noktada ilk işaret fişeğini Genel Başkan Sayın Prof. Dr. Ümit Özdağ bir televizyon programında, Türk Milleti önünde Millet İttifakı’na Mansur Yavaş adaylığını önererek ateşledi. O dönem bu çok ses getiren bir teklif olsa da Millet İttifakı bileşenlerinden herhangi biri Zafer Partisi’ni arayarak bu konu hakkında bir görüş alışverişinde bulunmadı.
Bu şekilde geçen birkaç ayın ardından yine Ümit Hoca TBMM’de düzenlediği bir basın toplantısında bu sefer de Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na açık çağrı yaptı ve şu gün itibariyle üstünde durduğumuz ilkeleri kabul etmesi halinde hiçbir şey talep etmeden onu da destekleyebileceğini ilan etti ama maalesef bu teklife de herhangi bir geri dönüş olmadı.
Bunun üzerine Muharrem İnce ile bir ittifak çatısı altında toplanmanın koşulları ve kendisinin adaylığı konuşulurken altılı masada adaylık açıklamasının yapılması ve aday olarak Mansur Yavaş’ın açıklanması halinde onun desteklenmesi hususları konuşulurken Sayın Kılıçdaroğlu kendi adaylığını ilan etti ve Sayın Akşener’in kısa süreliğine masadan kalktığı dönemde Sayın İnce de oluşturulmak istenen ittifaktan ayrıldığını ilan etti.
Bu sırada üçüncü yolu açmak için yola çıkan bizlerin içinde bulunduğu araç tam yol ilerlemeye devam ediyordu. Zafer Partisi hızını almış ilerlerken artık bir de cumhurbaşkanı adayı açıklamamız gerekiyordu. Çünkü Atatürk çizgisinde Türk Milliyetçilerine verilmiş bir sözümüz vardı. “Sizleri adaysız bırakmayacağız.”
Artık seçime çok kısa bir süre kalmıştı ve Ümit Hoca’nın önceden yol arkadaşlığını yapan Sinan Oğan da aylar öncesinden bağımsız adaylığını açıklamıştı. Adaylığını açıkladığı dönemlerde de Ümit Hoca ile fikir alışverişi yapmışlardı. Bunun üzerine yeni başka adaylar üzerinde düşünülse de Sayın Ümit Özdağ’ın önerisi ve ATA İttifakı bileşenlerinin kabulüyle 11 Mart 2023 tarihinde Sayın Oğan cumhurbaşkanı adayı olarak açıklandı.
Yani son sürat giden aracımıza daha önceden yola çıkmış Oğan otostop yaparak bindi. Bundan sonrası yaşananlar çok açık bir biçimde kamuoyu önünde gerçekleşti.
Zafer Partisi olarak tüm gücümüzle Sayın Oğan’a destek verdik ve kafa göz yara yara açtığımız bu üçüncü yolda ilerlerken, seçim bizim aday çıkarmamız nedeniyle ikinci tura kaldı ve işte tam da bu sırada aldığı kilit oyla birlikte Sayın Oğan bir değişime uğradı. Ardından da 21 Mayıs 2023 tarihinde yaptığı açıklamayla Cumhur İttifakı’nı destekleyeceğini açıkladı ve aniden kapıyı açarak son sürat ilerleyen Ata İttifakı arabasından aşağı atladı. Bu ayrılığı başka türlü açıklamak mümkün değil gibi geliyor bana…
Üstelik “Plana sadık kalın” gibi subliminal mesajlarla sanki bir üst aklın yarattığı bir planın parçası olarak bu seçimi yaptığı izlenimi verdi ve seçmeni buna itaat etmeye yönlendirdi. Bu arada sürekli üstü kapalı politika gibi görünen mesajlarla çaktırmadan milliyetçi seçmenden itaati ve gizemciliği on planda tutan bir tarikat biatçılığı talep etti. Hiçbir şey söylemeyerek “vardır bir bildiği” söylemini yaydı ve kendini mistik bir kahraman konumuna sokmaya çalıştı. Üstelik daha iki ay öncesine kadar Zafer Partisi olmasa yüz bin imza toplayamayacak olmasını unutarak ve kendisini yücelten insanları aldatarak bunu yaptı. Toplanan yüz bin imza ve alınan yüzde 5.2 oyu kendine mal etti ve bu başarının üstüne hiçbir utanma duymadan oturmaya çalıştı. Bu şekilde de kendisi için gece gündüz mücadele eden Atatürk Milliyetçisi insanları rencide ettiğini fark etmedi bile… Belki de bu insanlar hiç umurunda olmadı.
Tüm bu tavırları ve ikinci tur seçimiyle Atatürk Milliyetçisi insanları sorgulamayan aciz akılsız ve sürü gibi göstererek kendisine ”Ben bu kitleyi peşime takabiliyorum, beni muhatap alın” izlenimi yarattı ve kendisine geleceğin lideri apoleti takmaktan kaçınmadı. Oysa kendisine oy veren seçmenler, iktidar ve muhalefet eliyle oluşturulan danışıklı döğüşün farkında, akıllı, sorgulayan ve asla boyun eğmeyecek insanlardı.
Bu yaptığı ve bizleri yok sayan bu tavırları, Cumhur İttifakı’nı seçiş biçimi, o sıralarda yaptıkları bir yana bir de seçim sonrası yaptıkları ve söyledikleriyle milliyetçi kitlelerin yüreğinde onanmaz yaralar açtı. Hiç utanmadı, hiç yüzü kızarmadı ve kendisini şimdiden 2028’in Cumhurbaşkanı adayı ilan etti bile… O seçimde kendisini aday gösterecek bir parti ya da yüz bin oy bulabilir mi bilmeme ama kendisini şimdiden kaybettiği ortada. Yazıklar olsun kendisine, yazıklar olsun.
Bizler uzun bir yola çıktık ve Atatürk Milliyetçilerini adaysız bırakmamak için çok çabaladık. Birçok zorluk arasına Sinan Oğan’ı yolda bulduk ve ardından da yolda kaybettik maalesef… O ise son iki ayda yarattığı, desteği, inancı, sevgiyi ve saygıyı kaybetti. Cumhur İttifakı’nı destekleyeceğini bildirdiği açıklama sırasındaki hali tavrı ayrı bir yazı konusu olmalı belki de…
Ancak bizler büyük bir hayal kırıklığı yaşamış olduk. Yine de ilk turda Erdoğan’ın kazanmasını engelleyerek görevimizi yapmış olmanın mutluluğuyla önümüze bakmaya çalıştık ve bu arada ATA İttifakı dağıldı. Önce Adalet Partisi, sonra da Zafer Partisi Millet ittifakı adayı Sayın Kılıçdaroğlu’na desteğini açıkladı.
Bu süreçte kendi adıma hem imza sürecinde hem de seçim sürecinde Sinan Oğan için oy istediğim ve oy vermeye ikna ettiğim tüm seçmenlerden özür dilerim. Yaşadığım hayal kırıklığı ve üzüntüyü anlatabilmem mümkün değil.
Sinan Oğan’a oy veren seçmenlerin neredeyse tamamının ortak özelliği hem bu iktidar hem de bu muhalefetten bıkmış olması ve bir üçüncü yol arayışı içinde olmasıydı. O nedenle aslında Oğan’ı değil bu üçüncü yol ihtimalini seçtiler.
Yaşadığımız derin hayal kırıklığına rağmen, araçtan atlayan Oğan’ın kendisi için de üzgünüm. Pırıl pırıl olabilecek ve ileri de cumhurbaşkanlığına kadar gidebilecek bir kariyeri kendi elleriyle bir kenara itti.
Bu arada başta Veryansın TV’nin değerli ekibi olmak üzere bazı dostlarımız bizi otostopçulara güvenmememiz gerektiği, böyle bir tercihin bu yolu akamete uğratabileceği konusunda uyarmıştı. Gelinen nihai noktaya bakıldığında bizler yanılmış olsak da aslında ilk turda seçimi Erdoğan’a kazandırmayarak amacımıza ulaşmış olduk.
Yani yaptığımız yanlış tercih bizi doğruya götürebilmişti çünkü sahada inanmış bir Genel Başkan ve parti kadroları vardı.
Şimdi Atatürk Milliyetçileri olarak bizleri büyük bir mücadele bekliyor. İktidarı ve muhalefetiyle bir proje olan Türk siyasetini dönüştürmek, devleti yeniden Türk Milletine geri vermek, insanlarımız için refah, güvenlik ve adalet dolu bir geleceği yaratmak zorundayız.
Bunun için ilk adım, sığınmacıları göndermek olacaktır. Sonrası için Atatürk çizgisinde yürümek yetecektir.
Yol ayırımında aracımızdan atlayan Sinan Oğan’ın yaşadığı ve yaşayacağı utanç ileride birçok bilimsel tezin konusu olacaktır eminim. Nereden mi biliyorum? Ona destek istemiş olduğum için yaşadığım utanç bile onun -varsa hisleri- neler hissedebileceğini anlamak için bana yol gösterici…
Yine de bu süreçte bizlere güvenerek Oğan’a oy veren herkese söylemek istediğim şudur ki oylarınız boşa gitmedi ve seçimi iktidar aleyhine ikinci tura bıraktı…
Ben hala utanmaya ve Atatürk milliyetçisi dostlarımla mücadeleye devam ediyorum o da ayrı…